Dünya ve Türkiyede Yatırım ve Gelişim Trendleri (1.Bölüm)

Bursa, 08.Haziran.2010

 

Dünya ve Türkiyede Yatırım ve Gelişim Trendleri (1.Bölüm)

 

   Daha önce belirttiğimiz gibi aile şirketleri ve muhasebe tarihi konusundaki yazılarımızı ileride yazacağız. Ancak , zaman durmuyor, daima yeni konular çıkıyor ve yukarıda yazacağımı belirttiğim yazılar gecikiyor. Daha önemli konular çıkıyor, işte bunlardan biri bu haftaki bir toplantıda ortaya çıktı.

 

   Haziran ayının ilk günü yani 01.06.2010 tarihinde Bursa Ticaret ve Sanayi Odasında Türkiye İş Bankası ile Bursa Ticaret ve Sanayi Odası arasında bir sözleşme imzalandı ve bu arada İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Sayın Lucien Arkas, Prof.Dr. Taner Berksoy, Makine tanıtım grubu Eş başkanı Sayın Adnan Dalgakıran, Sayın Ercan Tezer ve Sayın Rüştü Bozkurt Türkiyede ve dünyada değişen gündem ve yeni konumlanma konusunda görüşlerini aktardılar.

 

   Konuşmalar arasında bakış açısını gösteren bir fıkra da çok hoşuma gitmişti. Onu da sayın okuyucularımla paylaşmak isterim.

               

   Bir serçe anayolun üzerinde uçmaktadır. Karşıdan da bir motosiklet gelmektedir. Serçe, nasıl olsa bu küçük ve geniş olmayan bir araç, bir motosiklet, ben uçuşumu , gidişimi bozmayayım, son anda bir sağ yapar geçerim diyor. Ancak, tam karşı karşıya geldiklerinde serçe sağ yapıyor amma motosiklet sürücüsü de ( ters taraftan düşünürsek) sol yaptığı için korkunç bir çarpışma ve serçe yolun üzerinde. Ama motosiklet sürücüsü vicdanlı bir adammış. Serçeyi hemen alıyor ve bir kafese koyarak hastaneye götürmek istiyor. Bu arada serçe kendine gelmiş, bir de bakmış ki, parmaklıklar arasında. Vaay vaaay, vah vah, demiş. Zavallı motosikletliye çarptım ve adam öldü, beni de yakaladılar ve hapse attılar. Evet, serçenin bakış açısı bu olmuş, bazı konular da bakış açısına göre değerlendirme farklılıklarına sebep olabilir.

               

   Bu konuşmalar sonucunda, benim de uzun zamandır yazmak istediğim bir konuda , bu sayın konuşmacıların konuşmalarından da faydalanarak yazmam gerektiği ortaya çıktı. Dünyada ve Türkiyede yatırım trendleri nereye doğru gidiyor ve hangi konularda yatırım yapmak daha iyidir konusu.

               

   Bulunduğum bir toplantıda 1990 lı yıllarda (7) gelişmiş ülkede yapılan bir araştırma sonucunda Dünya Gayrisafimilli Hasılasının dağılımının aşağıdaki gibi olduğu anlatılıyordu.

   Dünya Gayrisafimillihasılasındaki paylar:

1. Gelişmiş 7 ülkenin payı                                                    %  87

2. Gelişmekte olan 20 ülkenin payı                                      %  11

3. Diğer ülkelerin payı                                                         %   2

                T o p l a m                                                           %100

 

   Anlatılana göre bu ülkelerin gelişmiş beyinleri, düşünenleri ve idarecileri dünyada gelir dağılımının böyle devam etmesi halinde büyük kavgalar çıkacağının farkına vardıkları için yapılan çalışma sonucunda bu gelir dağılımının aşağıdaki gibi olmasına karar vermişler. (Bu arada rakamların rezaletine veya istatistiğin en büyük yalan olduğunu da görecek, tanık olacaksınız.)

 

   Yapılacak çalışmalardan sonra dünya gayrisafimillihasılasındaki yeni pay durumu:

1. Gelişmiş 7 ülkenin payı                                       %80                        ( Gelirleri %8 azalacak)

2. Gelişmekte olan 20 ülke                                     %15                        (Gelirleri %36 artacak)

3. Diğer Ülkeler                                                      %  5                        (gelirleri %250 artacak)

 

   Bu gelir dağılımını böyle yapabilmek ve insanları isyandan vazgeçirmek ve biraz olsun mutlu edebilmek için ne lazım? Bu gelir dağılımını sağlayacak bazı yatırımlar ve iş değişiklikleri lazım. O halde gelişmiş bu ülkeler bu konuda stratejiler geliştiriyorlar.

               

   Geliştirilen teoriye göre gelişmiş ülkeler bilgi yoğun teknolojilerde yatırım yapacak, gelişmekte olan ülkeler sermaye ve teknoloji yoğun yatırımlar yapacak, diğer ülkeler ise emek yoğun teknolojiler kullanan yatırımlar yapacaktır. Tabii bu teori sonucu Almanya, İspanya, İtalya, Fransa ve en önemlisi ülkemiz Türkiyenin en önemli yatırım ve istihdam konusu olan tekstil yatırımlarından vazgeçilmelidir. Gelişmelere baktığımızda bu teorinin tatbik edilmeye başlandığını görüyoruz.