Yazılarım
YENİDEN DEĞERLEME VE BAĞIMSIZ DENETİM (I)
Bursa,25.Mayıs.2023 YENİDEN DEĞERLEME VE BAĞIMSIZ DENETİM (I) Yeni Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesi ile birlikte (BDS) Bağımsız Denetim standartları da bir şekilde yürürlüğe girmiş oldu. Aaa, bir de baktık ki, ülkemizde muhasebe 2 şekilde uygulanıyor. Muhasebe sistemi uygulama genel tebliğlerine göre vergi esaslı muhasebe sistemi (VUK a göre muhasebe) Uluslararası muhasebe standartları(UFRS) ve Türkiye Muhasebe Standartlarına (TMS) göre uygulanan muhasebe sistemi. Bu uygulamalar sonucunda bilanço, gelir tablosu gibi tablolar arasında farklar oluşmaya başladı. Özellikle VUK a göre Tek Düzen Muhasebe Sisteminde yeniden değerleme yapılmayınca, iki uygulama arasında fark açıldı, açıldı ve dağlar gibi oldu. Yeniden değerleme uygulamasının kaldırılmış olduğu 2004 yılından sonra yeniden değerlemenin yapılması gerektiği hakkında bir çok yazı yazdım. Çok şükür 2021-2022 yılında bir takım düzenlemeler yapıldı. Tek düzen muhasebe sistemi ve vergi esaslı muhasebe ile TMS ve BDS esaslarına göre yapılan muhasebe arasındaki farklar böylece azalmış oldu. Ancak, TMS ve BDS yani Bağımsız Denetimdeki standartlara, bildiğime göre ülkemizin müdahale yetkisi yoktur. Böyle bir yetkinin bulunmaması, muhasebe raporlama tablolarında zaman zaman büyük farklara ve karışıklıklara sebep olmaktadır. Bağımsız denetimdeki TMS 16 Maddi Duran Varlıklar Standardından bir bölümü aşağıya almak istiyorum. Yazıma aldığım standart TMS 16 nın Yeniden Değerleme Modelidir. Benim yıllardır rahatsız olduğum bir standarttır. Çünkü Tekdüzen muhasebe ve VUK’a göre muhasebe ile büyük farkların doğmasına sebep olmaktadır. Bağımsız Denetimde, (VUK) Vergi Usul Kanununa göre yapılan yeniden değerleme kabul edilmemekte, yok sayılmakta, hatta iptal edilerek yeniden uzun bir çalışma ile Bağımsız Denetime uygun çalışmalar yapılmaktadır. Bir başka durum da, VUK a göre tutulan muhasebede, yasadan doğan haklarınızı kullanarak yeniden değerleme fonlarını sermayeye eklediğinizde, bağımsız denetim açısından bu sermaye artışının kabul edilmemesi gerektiği gibi iddialar ve durumlar da meydana gelmektedir. İki sistem arasındaki bu farkların giderilmesi için çalışmalar gerektiği kanaatindeyim. Şimdi TMS 16 nın ilgili kısımlarını yazımıza alalım. TMS 16 Yeniden değerleme modeli 31. Gerçeğe uygun değeri güvenilir olarak ölçülebilen bir maddi duran varlık kalemi, varlık olarak muhasebeleştirildikten sonra, yeniden değerlenmiş tutarı üzerinden gösterilir. Yeniden değerlenmiş tutar, yeniden değerleme tarihindeki gerçeğe uygun değerinden, müteakip birikmiş amortisman ve müteakip birikmiş değer düşüklüğü zararlarının indirilmesi suretiyle bulunan değerdir. Yeniden değerlemeler, raporlama dönemi sonu itibariyle gerçeğe uygun değer kullanılarak bulunacak tutarın defter değerinden önemli ölçüde farklı olmasına neden olmayacak şekilde düzenli olarak yapılmalıdır. 34. Yeniden değerlemelerin sıklığı, yeniden değerleme konusu maddi duran varlık kalemlerinin gerçeğe uygun değerlerindeki değişimlere bağlıdır. Yeniden değerlenen varlığın gerçeğe uygun değerinin defter değerinden önemli ölçüde farklılaşması durumunda, varlığın tekrar yeniden değerlenmesi gerekir. Bazı maddi duran varlık kalemlerinin gerçeğe uygun değerleri önemli değişiklikler göstermesi nedeni ile yıllık olarak yeniden değerlenmeyi gerektirir. Gerçeğe uygun değerlerinde önemli değişiklikler olmayan maddi duran varlık kalemleri için bu sıklıkta yeniden değerleme yapılmasına gerek yoktur. Bu kalemler için sadece üç veya beş yılda bir yeniden değerleme yapılması gerekli olabilir. 35. Bir maddi duran varlık kalemi yeniden değerleme işlemine tabi tutulduğunda, varlığın defter değeri yeniden değerlenmiş tutara göre düzeltilir. Yeniden değerleme tarihinde, varlık aşağıdaki yöntemlerden birine göre işleme tabi tutulur: (a) Brüt defter değeri, varlığın defter değerinin yeniden değerlemesiyle tutarlı bir şekilde düzeltilir. Örneğin, brüt defter değeri gözlemlenebilir piyasa verileri dikkate alınarak veya defter değerindeki değişimle orantılı olarak düzeltilebilir. Yeniden değerleme tarihindeki birikmiş amortisman, brüt defter değeri ile varlığın birikmiş değer düşüklüğü zararlarının dikkate alınmasından sonraki defter değeri arasındaki fark kadar düzeltilir ya da (b) Birikmiş amortisman varlığın brüt defter değeri ile netleştirilir.
Devamını OkuTAHSİLAT GENEL TEBLİĞİ İDARİ YAPTIRIMLAR (II)
İdari Para Cezalarında İndirim ve Taksitlendirme İndirim: İdari para cezasının ödeme süresi içinde ödenmesi halinde, cezadan %25 oranında indirim yapılır. Ödeme süresi içinde idari para cezasının toplam %75’inin ödenmesi halinde indirim hakkından yararlanılır. Ceza ödense bile yargı yoluna başvurulabilir. Taksitlendirme: Cezaya muhatap olanın ekonomik durumunun müsait olmaması halinde taksitlendirme talep edilebilir. Talep kabul edilirse, biri ödeme süresi içinde diğer üçü bir yıl içinde toplam 4 taksitte ödenir. Taksitlendirmede teminat ve tecil faizi aranmaz. Zamanında ödenmezse ek mali yükümlülükler tatbik edilecektir. Zamanında ödenmediği takdirde, idari para cezasının kalan kısmı muaccel hale gelerek takip edilir. Ancak, takibi kesinleşme şartına bağlı olan idari para cezalarının taksitlerinin süresinde ödenmemesi nedeniyle bu cezaların kalan kısmının takip edilebilmesi, cezanın kesinleşmiş olma şartına bağlıdır. 5326 sayılı Kanun kapsamında yapılan taksitlendirme talebinin reddedilmesi, bu idari para cezası için 6183 sayılı Kanunun 48’inci maddesi kapsamında tecil talebinde bulunmaya ve bu talebin kabulüne engel teşkil etmez. Tahsil zamanaşımı: (1): idari para cezalarında tahsil zamanaşımı süreleri;a) 10.000 TL’den az olanlar için 3,b) 10.000 TL - 19.999 TL arasında olanlar için 4,c) 20.000 TL - 49.999 TL arasında olanlar için 5,ç) 50.000 TL ve üzeri olanlar için 7, yıldır. (2) Zamanaşımı süresi, idari para cezasının kesinleştiği takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren işlemeye başlar. (3) Kanun hükmü gereği olarak idari yaptırımın yerine getirilmesine başlanamaması veya yerine getirilememesi halinde zamanaşımı işlemez. (4) 6183 sayılı Kanuna göre takip edilen idari para cezaları için 6183 sayılı Kanunun 103 ve 104’üncü maddelerinde yer alan haller, tahsil zamanaşımını kesen ve durduran haller olarak dikkate alınır. Zamanaşımının kesilmesinden sonra yeniden işleyecek olan süreler, birinci fıkraya göre belirlenmiş olan sürelerdir. (5) Zamanaşımı süresinin zamanaşımını kesen ve durduran haller de dikkate alınmak kaydıyla dolması durumunda, idari para cezaları takip edilmez ve bu cezaların tahsilinden vazgeçilir. Ancak, bu sürelerden sonra rızaen yapılan ödemeler kabul olunur. Ölüm halinde idari para cezaları hakkında yapılacak işlemler: (1) Cezaların şahsiliği ilkesi uyarınca, idari para cezasına muhatap olan gerçek kişinin ölümü halinde bu cezalar mirasçılarından takip edilmez ve cezaların tahsilinden vazgeçilir. (2) Tüzel kişi hakkında verilen idari para cezasının tüzel kişiliğin mal varlığından tahsil edilememesi durumunda, bu borcun ödenmesinden sorumlu olan gerçek kişi hakkında yapılan takip sürecinde bu kişinin ölmesi halinde, bu borç gerçek kişinin mirası reddetmemiş mirasçıları nezdinde takibe devam olunur. (3) Adli para cezaları hakkında da bu madde hükümleri uygulanır. İade işlemleri: Genel bütçeye gelir kaydedilen idari para cezalarının genel bütçe kapsamındaki birimler tarafından tahsil edilmesinden sonra iadesinin gerekmesi durumunda, iade işlemleri tahsilatı yapan birimler tarafından yerine getirilir. Yürürlükten kaldırılan tebliğler: 432, 435, 436, 442, 443, Seri B 14 sıralı tebliğler yürürlükten kaldırılmıştır. Bu Tebliğ 1/6/2023 tarihinde yürürlüğe girer.Yeni düzenlemenin hayırlı olmasını diliyorum.
Devamını OkuTahsilat Genel Tebliği İdari Yaptırımlar ( I )
Bursa, 11.Mayıs.2023 TAHSİLAT GENEL TEBLİĞİ İDARİ YAPTIRIMLAR ( I ) 10.05.2023 tarih ve 32186 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 18 seri no.lu tahsilat genel tebliği, Kabahatler kanununa göre İdari Para cezaları konusundaki usul ve esasları düzenlemektedir. Bu yazımızda söz konusu tebliğin bazı kısımlarını okurlarımızla paylaşacağız. Tüm idari para cezaları için genel usul kanunu 5326 sayılı Kabahatler kanunudur. İdari yaptırım, idari para cezaları, ödeme vs. usulleri için bu kanun hükümleri uygulanır. İdari yaptırım kararında yaptırım uygulanacak kişinin kimlik bilgisi, adresi ve kabahat ile deliller, karar tarihi ve kararı veren kamu görevlisinin kimlik bilgisi, fiilin işlendiği yer ve zaman, para cezasının tutarı, ödeme yeri, süresi, başvurulacak kanun yolu, mercii ve süresi, indirimli ödeme talep edilmediği takdirde uygulanacak müeyyideler yer alır. İdari yaptırım kararı tutanakla verilmişse aynı bilgiler bulunacaktır. İdari yaptırım kararları tebligat kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. VUK a göre elektronik olarak tebliğ edilebilir. Elektronik tebligatın muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda tebligat yapılmış sayılır. İdari para cezaları ancak kesinleştiği takdirde takip edilebilir. İdari para cezaları aşağıdaki hallerde kesinleşir: a.Süresinde dava açılmazsa dava açma süresinin sonunda b. Özel kanunlarında kanun yolu düzenlenmemişse tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde sulh ceza hakimliğine başvurulmamışsa bu sürenin bitiminde c. 15 gün içinde sulh ceza hakimliğine baş vurulursa 1) Üçbin Türk Lirasına (bu tutar dahil) kadar idari para cezalarına ilişkin sulh ceza hakimliğinin karar tarihinde, 2) Üçbin Türk Lirasının (bu tutar hariç) üzerindeki idari para cezalarına ilişkin kararın taraflara tebliğinden sonra 5326 sayılı Kanunun 29/1 fıkrasındaki sürenin bitiminde, sulh ceza hakimliği kararına itiraz edilmesi halinde itirazı incelemeye yetkili sulh ceza hakimliğince verilen karar tarihinde, idari para cezası kesinleşir. d. Mahkemenin kovuşturmasında fiili kabahatin tesbiti halinde idari para cezasına, 5326/29-1-1 fıkrasına göre itiraz edilmemişse bu sürenin sonunda, yook, başvurulmuşsa yargılama aşamaları sonunda kesinleşir. e. İdari para cezasına karşı başvurulabilecek kanun yolu hususi kanununda düzenlenmişse, bu düzenlemelere göre kesinleşir. (3 idari para cezalarının kesinleşmesi halinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre takip edilebilir. (4) İdari para cezası genel bütçeye gelir kaydedilmiyors, takibinde kesinleşme şartı aranmaz. İdari para cezalarından; a) 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri, Cumhuriyet başsavcılıkları ve mahkemeler tarafından verilenler genel bütçeye, b) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından verilenler, hususi kanunlarındaki hükümler saklı kalmak kaydıyla genel bütçeye, c) Sosyal güvenlik kurumları ile mahalli idareler tarafından verilenler kendi bütçelerine, gelir kaydedilir. 5326 sayılı Kanun hükümlerinden sonra yürürlüğe giren kanun hükümleri saklıdır. Ödeme süresi İdari para cezaları kanunlarında belirtilen sürelerde, eğer süre belirtilmemişse, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde cezayı veren birime veya vergi dairesine ödenir. Cezalar PTT ile ödenebilir. Yabancı plakalı araçlara verilen cezalar Karayolları trafik kanunundaki düzenlemelere göre ödenir. Takip usulü ve takibe yetkili merci Genel olarak takip usulü 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü kanunundaki esaslardır. Genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken ancak süresinde ödenmemiş ve kesinleşmiş olan idari para cezaları cezayı veren birim tarafından ilgili vergi dairelerine , vergi daireleri tesbit edilemiyorsa para cezasını veren birimin bulunduğu yerdeki vergi dairesine bildirilerek takip ve tahsil ettirilecektir.
Devamını OkuDÜNYADAKİ TÜRK NÜFUSU
Bursa , 5.Mayıs.2024 DÜNYADAKİ TÜRK NÜFUSU Seçimlere 10 gün kala bu yazıyı yazmaya karar verdiğimde, mesleğe, suya – sabuna dokunmadan bir yazı yazabilir miyim diye düşünüyordum. 1930 ların dergilerinden , o günkü ismi ile mecmualarından ATSIZ MECMUA VE KADRO MECMUALARINI inceliyordum. Atsız mecmuada 15.Mayıs.1931 tarihli 1 inci sayısının 8 ve 9 uncu sayfalarında Abdülkadir isimli biri tarafından yazılmış bir yazı karşıma çıktı. Başlık, Sovuyet ülkelerinde yaşayan Türk kavımlarına dair istatistik malumat idi. Burada ismi geçen Türk kavimleri veya boyları, Çuvaşlar, kumandiler, Altaylılar, Telengitler, Teleutlar, Nogaylar, Leh Tatarları, Karayımlar, Kırımçaklar, Karaçaylılar, Balkarlar, Komuklar, Mişerler, Başkurtlar, Tipterler, Tatarlar,Tobul Türkleri, Sibirya Buharalıları, Karakalpaklar, Kazaklar, Kırgızlar, Kıpçaklar, Gagavuzlar, Azire Türkler, Karapapaklar, Osmanlı Türkleri, Türkmenler, Özbekler, Şarki Türkistan Türkleri, Hristiyan Tatarlar, Orman Türkleri, Şorlar, Sibiryadaki ufak kabileler, Suyutlar ve Hakaslar, gibi Türk boyları idi. Sadece o zamanki Sovyet topraklarında olan Türk nüfusu 16.452.381 kişi olarak belirtiliyordu. Bu rakamlara, Türkiyedeki Türkleri, Avrupadaki Türkleri ve diğer ülkelerdeki Türkleri de eklediğimizde ne olur diye merak ettim. Bir de bugünkü durumda ne olur diye çalışma yaptım. Bu çalışmamda Afganistandaki, Iraktaki, Suriyedeki, Pakistandaki ve benzeri ülkeledeki Türkleri ayrı olarak değil de ait oldukları boylara ilave ederek hesaplama yaptım ve aşağıdaki tablo çıktı. Buradan ne görüyoruz biliyor musunuz? Sayın Okuyucular, Atlantikten Pasifike kadar her yerde Türklerle karşılaşabilirsiniz ve hiçbir yabancı dile ihtiyaç kalmadan buralarda seyahat edebilir, anlaşabilir, danışabilirsiniz. 2020 itibariyle Türk nüfusu Türk nüfusu Bugün 1930 lar Türkiye 85.000.000 13.650.000 Özbekistan 34.000.000 4.000.000 İran 34.000.000 5.000.000 Azerbeycan 10.000.000 1.750.000 Kazakistan 15.000.000 4.000.000 Uygurlar 12.000.000 110.000 Türkmenler 8.000.000 700.000 Tatarlar 6.000.000 2.300.000 Başkurtlar 2.000.000 750.000 Kırgızlar 6.000.000 800.000 Çuvaşlar 1.500.000 1.150.000 Kaşgaylar 1.000.000 100.000 Horasan Türkleri 1.000.000 100.000 Karakalkaplar 1.000.000 150.000 Kumuklar 500.000 160.000 Yakutlar 500.000 215.000 Karacaylar 400.000 56.000 Tuvalar 300.000 - Gagavuzlar 200.000 1.000 Balkarlar 150.000 34.000 Nogaylar 100.000 40.000 Hakaslar 75.000 - Altay Türkleri 70.000 - Eyvular 60.000 - Halaçlar 50.000 - Yugurlar 20.000 - Dolganlar 15.000 - Hotonlar 10.000 - Şorlar 10.000 12.600 Sibirya Tatarları 10.000 - Karaylar 2.000 8.500 Kırımçaklar 1.000 7.500 Diğerleri 50.000 100.000 Avrupa ve diğer 10.000.000 1.000.000 229.023.000 36.194.600 Bu yazımızda bir takım hatalar oldu ise de affınıza sığınırım. Yani sürç-ü lisan ettiysek affola.
Devamını Okuİndirimli kurumlar vergisi uygulamasında problem
Bursa, 27.Nisan.2023 İNDİRİMLİ KURUMLAR VERGİSİ UYGULAMASINDA PROBLEM İş insanları ve meslek mensuplarınca bilindiği gibi Türkiye’de yıllardır yapılan yatırımlara indirimli kurumlar vergisi uygulaması yapılmaktadır. Söz konusu uygulama 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesi ve geçici 9 uncu maddesinde düzenlenmiş olup 2019 yılına kadar uygulanabilirdi. Daha sonra Cumhurbaşkanlığının yazımızda belirtilen kararı ile uygulama süresi 2022 sonuna kadar uzatılmıştır. Özellikle imalat sanayiine yönelik (US-97 Kodu: 15-37) kodundaki yatırımlar için Kurumlar Vergisi Kanunu 32/A maddesinde 2/b) Cumhurbaşkanı, Her bir il grubu, stratejik yatırımlar veya (a) bendinde belirtilen yerler için yatırıma katkı oranını % 55’i, yatırım tutarı 50 milyon Türk Lirasını aşan büyük ölçekli yatırımlarda ise % 65’i geçmemek üzere belirlemeye, kurumlar vergisi oranını % 90’a kadar indirimli uygulatmaya, c) Yatırıma başlanan tarihten itibaren bu maddeye göre hesaplanacak yatırıma katkı tutarına mahsuben, toplam yatırıma katkı tutarının %50’sini ve gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarını geçmemek üzere; yatırım döneminde kurumun diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına indirimli kurumlar vergisi oranı uygulatmak suretiyle yatırıma katkı tutarını kısmen kullandırmaya, bu oranı her bir il grubu, bölgesel, büyük ölçekli, stratejik ve öncelikli yatırımlar ile konusu, sektörü ve niteliği itibarıyla proje bazında desteklenmesine karar verilen yatırımlar için sıfıra kadar indirmeye veya %100’e kadar artırmaya, yetkili kılınmıştır. Cumhurbaşkanı bu yetkisini geçici 9. Maddede aşağıdaki şekilde kullanmıştır. GEÇİCİ MADDE 9- Mükelleflerin 2017,2018 ve 2019 takvim yıllarında gerçekleştirdikleri imalat sanayiine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırım harcamaları için, bu Kanunun 32/A maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde “%55”, “%65” ve “%90” şeklinde yer alan kanuni oranlar sırasıyla “%70”, “%80” ve “%100” şeklinde ve (c) bendinde “%50” şeklinde yer alan kanuni oran ise “%100” şeklinde uygulanır. Söz konusu geçici maddenin süresi sona ermek üzere iken, 30 Aralık 2019 tarihli ve 30994 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve yayımı tarihi itibariyle yürürlüğe giren 1950 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı eki Kararın 2’nci maddesi uyarınca ise; 15/6/2012 tarihli ve 2012/3305 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile daha önceki kararlara istinaden imalat sanayiine yönelik (US-97 Kodu: 15-37) düzenlenen yatırım teşvik belgeleri kapsamında, 1/1/2020-31/12/2022 tarihleri arasında gerçekleştirilen yatırım harcamaları için bölgesel, büyük ölçekli ve stratejik teşvik uygulamaları kapsamında vergi indirimi desteğinde uygulanacak yatırıma katkı oranları her bir bölgede geçerli olan yatırıma katkı oranına 15 puan ilave edilmek suretiyle, kurumlar vergisi veya gelir vergisi indirimi tüm bölgelerde yüzde yüz oranında ve yatırıma katkı tutarının yatırım döneminde yatırımcının diğer faaliyetlerinden elde ettiği kazançlarına uygulanacak oranı yüzde yüz olmak üzere, teşvik belgesi üzerinde herhangi bir işlem yapılmaksızın uygulanacaktır. Şeklinde bir kararla süreyi uzatmıştır. BUGÜNKÜ DURUM: Bugün bu yazının yazıldığı tarih olan 27.Nisan.2023 tarihine kadar herhangi bir uygulama süresi uzatımı kararı çıkmamıştır. 2023 yılı ilk kurumlar vergisi beyannamesi verilmesi süresi gelmiştir. Bilindiği gibi bu sene 6.Şubat.2023 tarihinde ülkemizde büyük bir deprem ile her şey alt üst olmuş ve binlerce kaybın yanında milyarlarca lira tutarında zarar da meydana gelmiştir. Bu sebeple söz konusu uygulamanın uzatılacağını zannetmiyorum. Ama yatırımcı ve iş insanları açısından uzatılmasının yararlı olacağını da zannediyorum. İnşallah yanılırım da yukarıdaki geçici madde Cumhurbaşkanı yetkisi ile en az 5 (beş) yıl daha uzatılır. Ülkemizin yatırıma ihtiyacı var. Yine bu deprem felaketinin zararlarını atlatabilmek için de yatırım şarttır diye düşünüyorum. Karar bu haliyle kalırsa yatırımcılar tarafından indirimli kurumlar vergisi hesabında , Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde “%55”, “%65” ve “%90” şeklinde yer alan yatırıma katkı oranları bu oranlarda uygulanacak, (c) bendinde “%50” şeklinde yer alan vergi indirim oranı da bölgelere göre en çok %80 olarak uygulanabilecektir. Diğer bir ifade ile belirtmek istersem teşvik belgesinde belirtilen oranlar uygulanacaktır. Bu yazıyı yazarken çekinerek yazıyorum. Okurlarımızı ve meslektaşlarımızı yanlış yöne sevketmek istemem, yazımda belirttiğim ikazlarımı göz önüne alınız ve eğer yeni bir düzenleme yapılmazsa hesaplarınızı teşvik belgesindeki oranlara göre yapınız tavsiyesinde bulunuyorum.
Devamını OkuMevzuattaki Değişiklikler
Basından Yazılar
Haberler
İHRACAT DÖVİZLERİ 180 GÜN İÇİNDE GELECEK
yeni bir tpkk ile ihracat dövizlerini 180 gün içinde getirmek zorunlu olmuştur
ADRES DEĞİŞİKLİĞİ
29 EKİM MAH. MUAMMER AKSOY CAD. KİRMİKİL İŞMERKEZİ N0 26/18-22 NİLÜFER BURSA ADRESİNDE AKÇAKOCA YMM-BALANS YMM VE BK BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş OLARAK HİZMET VERMEKTEYİZ
BAĞIMSIZ DENETÇİ YETKİSİ ALINDI
ANONİM ŞİRKETLER İÇİN BAĞIMSIZ DENETÇİ YETKİSİ ALDIK
YENİ KİTABIM
A.Ş.'LERDE GENEL KURULLAR VE ANA SÖZLEŞME DEĞİŞİKLİKLERİ KİTABI ÇIKMIŞTIR, BTSO'DAN TEMİN EDİLEBİLİR.
WEB SAYFAMIZ AÇILDI
akcakocaymm.com.tr AÇILDI!!!
Kitabım Çıktı
Muhasebe Maliye Ekonomi Üçgeni İsimli Kitabım Çıktı. Kitapçılardan Bulabilirsiniz.