Yazılarım
EMLAK VERGİSİ UYGULAMASINDA ŞOKLAR
Bursa, 18.Mayıs.2022 EMLAK VERGİSİ UYGULAMASINDA ŞOKLAR Geçen gün, sabahleyin işyerime geldim. Vergisel vazifelerini hiç geciktirmeden yerine getiren bir mükellef olmakla övünürüm. Bu ay hangi vergi vardı ödenecek? Emlak vergisi. Hemen dosyalarımı açtım. Ailemin yani, benim, eşimin, çocuklarımın nerede hangi emlaki varsa hemen vergilerini ödemeye başladım. Emlak vergisi artışları %16-%18 arasında idi. Zaten ne kadar artacağını mesleğim gereği bildiğim için hiç düşünmeden ödemeye başladım. Bursamızın Mudanya ilçesinde bir yazlık konutumuz vardı. Ödemeye kalkınca bir de ne görsem! Bir yıl önceye göre %219 oranında bir vergi tutarı var. Yani Mudanyada emlak vergisi %119 oranında artarak toplamda vergi tutarı bir önceki senenin %219 u kadar bir bedel olmuş. Eh, yine meslek gereği emlak vergisi kanununu da biliyorum. Emlak vergisi kanunu 11.08.1970 gün ve 13576 sayılı resmi gazetede yayınlanmış olup kanun numarası 1319 dur. Bu kanunun 11 inci maddesi tarh ve tahakkuku düzenleyen maddedir. Maddeye göre bina vergisi belediye tarafından dört yılda bir defa olmak üzere takdir işlemlerinin yapıldığı yılı takip eden bütçe yılının Ocak ve Şubat aylarında ve yasanın 33 üncü maddesinde sayılan vergi değerini değiştiren hallerde yeniden belirlenir. Belirlenen değer de mükelleflere bildirilir (miye) gelince iş değişir. Bu kadarcık bilgim var. Dolayısıyla bu sene için 2021 yılında yeni bir takdir yapılmadı diye biliyorum. İşte bu yüzden internette bulduğum tutarın hatalı olduğu gibi bir kanaate kapıldım. Sen misin böyle düşünen? Mudanya belediyesini arıyorum. Çağrı merkezi çıkıyor. Belediye emlak vergisi kısmına bağlıyor, bağlayamıyor. Bazan kızıyor demin de aradın deyip telefonu yüzüme kapatıyor. Eğer emlak vergisi kısmına bağlanırsa, çıkan memur işimiz çok diye telefonu yüzüme kapatıyor. Toplamda 8 veya 9 uncu defadan sonra laf anlar ve anlatabilir bir memur karşıma çıktı. Ama ben bu arada nerede ise Samuray kılıcını çekecek hale geldim. Türk kılıcı demiyorum, onu çekersek kan çıkar çünkü. Aman Allahım demek ki insanları böyle psikopat hale getirenler görevini yerine getirmeyen ve kendisini hizmet edeceği insanlardan üstün gören memurlar imiş diye de düşündüm. Son defa konuşmakta olduğum memur da bana rakamın doğru olduğunu söyledi, yurt çapında genel bir düzenleme olmadığını söyledim. Bana ders vermeye çalıştı, kendisine konuları bildiğimi Yeminli Mali Müşavir olduğumu açıklayınca duraladı. Daha düzgün açıklamalara başladı. Ama yine de memurluğunu konuşturdu ha. Bizim oranın arsa değerinin bir yıl önce 1095 lira olduğunu, onların arsa değerini yeniden 1750 liradan hesap ettiklerini, benim oradaki arsaları 3000 liradan aşağı alamayacağımı, belediyelerinin çok insaflı davrandığını sertleşmeye başlayan bir üslupla açıkladı. Ben de arsa ticareti yapmadığımı, kendi konutumuzun vergisini ödediğini, özellikle yeni değerlemelerin bizlere duyurulmadığını söyledim. Çok şükür, kendisine çok teşekkür ediyorum. Beni oldukça bilgilendirdi ve değerleme ve duyuruların nasıl yapıldığını öğretti. Sağ olsun. Malum Hazreti Ali ne demiş, bana bir harf öğretenin kulu olurum demiş. Biz de kulu olacağız ama serde yanlışlara dokunmak ve düzelttirmek gibi bir hatalı düşünce tarzı var. Bütün Bursa belediyelerinde böyle bir olay yok. Mudanyada var. Bu arada Mudanyada özellikle Girit mahallesinde her sokağa bir saksı heykeli konulduğunu da basından öğrenmiştim. Her halde Belediye yetkilileri saksı heykellerine harcadıkları paraları biz mükelleflerden böyle çıkarıyorlar dedim. Genel olarak bildiğim kadarı ile tüm Türkiyede belediyeler belli bir zamanda ve önceden ilan ederek emlak değerini tadil eden düzenlemeler yaparlar, halkın bu düzenlemelerden haberi olur, süresinde itiraz edilirse yanlış yapılan değerlemeler düzelir. Yine maalesef Belediyeler ve çalışanları, yaptıkları değerlemelerin değişmesini de istemezler. Onun için bu tip düzenlemeler orda, burda, şurda veya okunmayan basında ilan edilir ve bizim gibi hassas vatandaşların da haberi olmaz. Demek ki Emlak vergisinde düzenleme ve mükellefe bilgi verme usullerinde değişiklik yapmak gerekiyor. Aksi takdirde benim gibi konuyu bilen bir insan bile çıldırabiliyor. Bir de telefonda bilgi alabilmek için 8-10 kişi ile görüşüyorsanız daha da kötü oluyor. Velhasıl, Mudanya belediyesinin emlak vergisi uygulaması bana şok gibi ve de facia gibi geldi. Belediyeler ve devlet memurları halka hizmet için çalışmaktadır. Benim vergimle maaşlarını alırlar. Bana hürmet etmezlerse, bana gerekli açıklamaları süresinde yapmazsa, ben de bugünkü usullere göre seçimlerde gereğini yaparım. Amma, öyle bir uygulama istiyorum ki, yanlış yapan memur görevinden atılabilsin, aksi takdirde kızağa çekilerek 65 yaşına kadar ben ve halkımın sırtından istediği gibi yaşamasın. Bakın bir emlak vergisinden nereye geldik. Devlet memurlarının bana hizmet etmesi gerektiği konusundaki düşüncem doğrudur, hizmet etmeyen gitmelidir, atılmalıdır. İnşallah böyle bir şey olur da bizler de facialarla karşılaşmayız, şoklara uğramayız.
Devamını OkuMudanyada Emlak Vergisi Faciası
Yazının Giriş Tarihi: 16.05.2022 17:26 Bugün yani 16.Mayıs.2022 Pazartesi günü büyük bir şevkle işyerime geldim. Fazla gecikmeden devlet ve belediyelere karşı görevimi yerine getireyim diye emlak vergisini ödemeye karar vermiştim. Osmangazi belediyesi ve Nilüfer belediyesine olan Emlak vergilerini ödedim. 2021 yılına göre Ortalama yüzde 16 ile 18 arasında bir artış vardı. Gayet de normaldi ve hiç düşünmeden ödedim. Geldim Mudanya’da yıllar önce, eşimin üzerine aldığımız bir yazlık konutun vergisini ödemeye. AAA aaa da aaa. Allah Allah acaba yanlış mı görüyorum dedim. Acaba gözlerim Mudanya’da saksı görmeye alıştığı için rakamları mı seçemiyor dedim. Dedim de dedim ama anladım ki Mudanya belediyesi 119 oranında zam yaparak emlak vergisini tesbit etmiş. Yani 2021 yılında 145 lira ödediğim birinci taksit Emlak vergisi bedeli 317,90 TL. olmuş. Böyle saçmalık olmaz diyerek, Mudanya belediyesi emlak vergi bölümü ile görüşeyim dedim. Herhalde çok telefon eden var ki Mudanya belediyesinin 444 8 922 numaralı çağrı merkezi telefonları 10-15 dakikada ancak açıyor. Konuyu anlatıyorsunuz. Sizi emlak vergi kısmına bağlıyor ve bu arada da dahili numarayı da size veriyor. Hadi onu buraya yazmayayım. Sizler de ararsanız benim gibi boşu boşuna sinirlenmeyin. 7-8 defa emlak vergi kısmına bağlandık. Önce açılmadı. Çağrı merkezi bana ne, ben sadece bağlamakla mükellefim, onlar açmıyorsa bana ne diyor. İçinizden vah anasının nazlı gülü diyorsunuz ve teşekkür ederek az sonra bir daha arıyorsunuz. Nihayet emlak vergi kısmına bağlanıyorsunuz. Çıkan memur önce, bir kere çok işimiz var, telefonlarımız meşgul, pek telefona cevap vermek istemiyoruz diyor. Anan yahşi, baban yahşi, neyse lütfen sicil numaranızı alıyor ve incelemeye başlıyor. AAA pat telefon kapanıyor. Yeniden arıyorsunuz. Sesiniz yükseliyor. Sıtma görmemiş gibi çıkmaya başlıyor. Pat bir daha telefon kapanıyor. Bir daha, bir daha. Demek ki insanlar böyle kızdırılıyormuş diye öğreniyorsunuz. Sevgili Mudanya emlak vergisi memurlarının burunlarında herhalde kıl yok ki burunlarından kıl aldırmıyorlar. Eh zaten biz de burun ve kıl berberi değiliz. Ne halt ederlerse etsinler de bizim sorumuza cevap verecek bir Allahın kulu arıyoruz biz. Hani bir tabir var, ben Allah Allah nidaları atma hevesi ile telefon ediyorum. Onlar bir hareket yapıyorlar ve kahramanca ne yapacağımızı bilemeden oturduğumuz yerde kalıyoruz. Neyse, 8 veya 9'ncu kahramanca telefonumuz sonunda bir memur çıktı. Derdimi anlattım. Vaziyet böyle böyle de şöyle şöyle, rakamlar böyle böyle, acaba bir yanlışlık mı var dedik. Sen söylüyorsun ama ben bunları kontrol edeceğim. Bakalım doğru mu hesap yapmışsın, vs. vs. de vs. Bakıyorum bana hesabın nasıl yapılacağını öğretmeye kalkıyor. En sonunda kardeşim bak ben Yeminli Mali Müşavirim, bu hesapları da gayet iyi yapabiliyorum. Geçen sene şu idi, bu sene bu. Dolayısıyla bu rakamı şuna böl bakalım ne çıktı, geçen seneki 100 liralık vergi yerine 219 lira vergi istiyorsunuz, tamam mı? Çok zam yapmışsınız. Bu defa nasıl çok zam yapmadıklarını anlatmaya başladı. Kafama nerede ise saksı düşecek diye korktum. Anladım ki Girit mahallesine her evin önüne yapılan saksılar için vergi artırmak gerekiyor, aksi takdirde muhteremlerin başına saksı düşmüş olmalı ki, bizim de kafamıza saksı atacaklar Ama sizin evinizin yeri aslında metrekaresi 3000 lira ettiği halde biz 1750 liradan hesaplıyoruz, verdiğiniz vergi çok az. Bunu bilmelisiniz şeklinde bir de vergi dersi aldık. Çok teşekkür ettik. Bize bunları öğretenleri yetiştiren sülalesine teşekkür edip sinemaya götürmeyi teklif etmekten başka çare bulamadık. Ama yanlış anlarlar diye sinemaya götürme teklifini de yapamadık. Sayın belediye başkanı, galiba mühendis kökenli, ama herhalde hala T cetveli ile hesap yapıyor galiba. Oysa ben de bir zamanlar Elektrik tesisat ve taahhüt işleri de yapmıştım. Elektrik mühendisleri arasında böyle yanlış hesap yapan pek çıkmaz. Bu sebepten Hayri bey, hesap yaparken T cetvelinin biraz yanlış kısmına bakmış galiba diye düşünüyorum. İnşallah bir dahaki sefere hesaplamaları (eğer seçilirse ) daha doğru yapar. Milletin ve benim kafama saksı düşürmez diyorum. Hayri bey, Hayri bey, Allah insanlara akıl fikir versin diye dua ediyorum.
Devamını Okuİpekiş Yatırım Bitti ama III
09.05.2022, 08:46 İpekiş Yatırım Bitti Ama... KAYDET A-A+ CEVDET AKÇAKOCA // YMM (...) Yıllar geçiyor. İpekişteki yatırımı bitirdik. Tabii yatırımlar bitmez. Daima yenilemeler olur. Çok üstün kalitede belli bir miktarda üretim yapıyoruz ve çok ama çok iyi kazanıyoruz. 1988 yılları idi zannediyorum. İş Bankası İştirakler Müdürlüğü'ne Adnan bey getirildi. Adnan bey daha önce İştirakler Müdürlüğü'nde çalışan bir müfettişti. İpekiş'e ilk girdiğim zamanlarda finansman ve bütçe sistemini beraber kurmuştuk. Bizim firmayı da çok ama çok iyi tanırdı. Adnan bey, İştirakler Müdürlüğü'nün başına geçer geçmez, tekstil şirketlerinin genel müdürlerini rahatsız etmeye, kredilerini kesmeye başladı. O yıllarda, artık tekstilin biteceği konuşuluyordu. Herhalde bundan etkilendi diye düşünüyorum. İş Bankası'nın en büyük tekstil iştiraklerinden biri de Güney sanayi işletmeleri idi. Oranın Genel Müdürü Dr. Atilla Alptekin, hem Türkiyede hem de dünyada tanınan bilinen, tekstilin sayılı duayenlerindendi. Atilla bey, bizlerin de iyi dostu idi. Ama görüyorduk ki Atilla bey ne yapmak isterse, İşbankası izin vermiyordu. Rahatsız ediyorlar, çalışmasını sabote ediyorlardı. Sonunda Atila bey dayanamadı ve ayrıldı. Sonraları Güney Sanayi İşletmeleri İş Bankası'nın elinden çıktı gitti. Bir gün Genel Müdürümüz Barlas beyin odasındayım. Barlas bey elinde telefon, gayet sert ve kaba bir biçimde (ki o güne kadar öyle bir hareket veya konuşmasını duymamıştım) "Git yahu, İş bankası bizden fakir mi? Verin parasını alın" deyip telefonu vurarak kapattı. Sonra bana dönerek, "Bu Adnan delirmiş galiba, benden 8 takım kumaş istiyor ve hemen gönder diyor. Ne bu yahu, ben de ters davrandım" dedi. Dedi ama, o günden sonra İpekiş ne isterse İş Bankası Genel Müdürlüğü hayır diyor. Hatta kredileri bile kestiler. Oysa bütün bankalar sırada bekliyor. Tabii o kredi kesmenin bize bir zararı olmadı. Yönetim kurulu üyelerinden biri beni çağırdı. "Cevdet bu finansman ve kredi işlerini sen ayarlıyorsun, yapma, biz vermiyorsak bir sebebi vardır" dedi. Barlas beyle konuştum. Çünkü yapılan hareketler aynen Atilla Alptekin'e yapılanlar gibi idi. "Adnan beyle ben çok iyi arkadaşız. Müsaade edin ben Ankaraya bir gidip ne oluyor sorayım, konuşayım" dedim. Müsaade etti. Ankaraya İştirakler Müdürlüğü!ne gittim. Adnan bey beni çok iyi karşıladı. "Cevdet, Barlas beyin yaptığından hiç hoşlanmadım, onu görevden almak yerine kaçırtacağım, ne biçim konuşma idi o" dedi. Yapma etme, firma için iyi olmaz dediysem de hiç tınmıyor. Bursa'ya geri döndüm. Barlas beye hemen o 8 takım kumaşı göndermesini söyledim. Durumu anlattım. Ama bir defa ipler kopmuştu. Ne yazık ki Barlas bey ayrılmak zorunda kaldı. Personeli bir arada tutan bir liderdi. Yazık oldu. Bir de baktım ki, Merinos fabrikasının müdürü Bülent Oğuzlu, İpekiş'e genel müdür olarak geldi. O tarihlerde 60 yaşında olan mühendis kökenli bir Sümerbank mensubu. Sümerbank'ta iken bize büyük faydaları olmuştu. Ama yönetim tarzını beğenmediğim bir insandı. İğneden ipliğe ne alınır, satılırsa, bir saat izne çıkan personele kadar her türlü işlem muhakkak onun izni ile olurdu. 3500 kişinin çalıştığı bir firmada bu hareketlerin işe nasıl sekte vurduğunu görüyorduk. Akşamları da bütün yönetim kademesini odasına çağırır ve 8-9'a kadar lay lay lom yapardı. Çünkü orada lojmanda oturuyordu. Şehirde de başka arkadaşı veya gideceği yer pek yok gibi idi. Kendisini karşıladık. Ben özellikle Merinos'taki gibi çalışacaksa derhal ayrılmak istediğimi söyledim. Cevap olarak sana ihtiyacım var dedi ve maaşıma 0 zam yaptı. Çok güzel değil mi? Ama kazın ayağı öyle değil. Akşamları lay lay loma çağırmaya başladı. Bir gittim, iki gittim ve olmaz dedim. Kumaş fiyat hesabı yapıyoruz. O tarihte faizler 0'lerde. Kumaşın maliyetine konulan faizi çıkarıyor ve biz 100 lira fiyat koymuşsak bu fiyatın içinde 25 lira faiz varsa bunu düşerek fiyat hesaplıyor. Tabii şirket zarara giriyor. Bunu anlattığımızda, bana ne faizden kardeşim diyor. Faiz Genel Müdürlüğündür. Beyefendi, burası Sümerbank değil, genel müdürlük burası ve genel müdür de sizsiniz diyorsunuz, anlamıyor. Günde birkaç defa münakaşaya başladık. Bu arada da benim yerime muhasebe müdürü arıyormuş. Çok sevdiğim, her zaman bana damat diyen eski Çemtaş muhasebe müdürü, hepimizin ustası Şuayip Yılmaz'ı çağırmış. Ben bunu haber aldım. Derhal emekliliğimi istedim. Böylece benim İpekiş maceramın ilk kısmı bitmiş oldu. Bursa gazeteleri, İpekiş muhasebe müdürü Cevdet Akçakoca emekli oluyor diye haber yaptı. Bir sabah baktım, Umur Üstünberk odamda beni bekliyor; "Hadi gel, eskiden olduğu gibi beraber çalışalım, emrine şu kadar milyon dolar veriyorum" dedi. "Kusura bakma, ben aile hayatı yaşayacağımı söylemiştim" dedim. Kemal Coşkunöz, "hemen firmama gel" dedi. Ama onunla iyi bir dostluğumuz vardı, dostluğumuz bozulmasın dedim ve reddettim. Mümin Gencoğlu ve çocukları benimle görüşmek istediler. Yepyeni bir proje üzerinde çalışıyorlarmış. Penguen. Fizibilitesini gösterdiler. Bayıldım. Çok beğendiğim bütün dünyaya örnek bir yatırım. Derhal kabul ettim. Böylece Penguenin kuruluş çalışmalarına başladık. Turhan Gençoğlu, ailenin büyük oğlu. İngilterede tahsil yapmış, İngilizce ile birlikte birkaç lisan biliyor. Çok ama çok çalışkan. Mümin bey ve Gençoğlu ailesinin iftihar edeceği bir evlat. Orhan Gençoğlu, yurt dışında tahsil yapmış, İngilizce dahil birkaç lisan bilen, çok iyi yetişmiş aileye layık bir evlat. Penguen macerası, yeminli mali müşavirlik başlangıcı taa Mümin Gencoğlu'nun vefatına kadar devam etti. Ama İpekiş macerası bitmedi. Yeminli Mali Müşavir olduktan sonra da İpekişle ilişkiler devam etti. Onlar da ayrı bir yazı konusu .
Devamını OkuTürkiyenin en eski okulu hakkında
CEVDET AKÇAKOCA // YMM Bilir misiniz ki şehrimizde Türkiye’nin en eski okulu yani Hocailyas okulu bulunmaktadır. Ben de bu okulun mezunlarındanım. Meğer biz Bursa’da tarihle iç içe yaşadığımızın farkında değilmişiz. Bu hafta 14 Mayıs.2022 Cumartesi günü saat 15'de okulun 554. Yıl kutlamaları okul bahçesinde yapılacaktır. Davetiye aşağıdadır. Okulumuzun bütün mezunlarını gururla beklediğimi ben de belirtmek isterim. Fırsattan istifade 1957 yılında mezun olduğum okulumun tarihçesini yazımda paylaşmak isterim. Ama tarihçeyi incelerken bir başka özel durumla karşılaştım. Okul müdürleri arasında bir tanesi dikkatimi çekti. Mustafa Necati Ebcim, benim zamanımda da okulun müdürü idi ve 1943 yılından 1964 yılına kadar okul müdürü imiş, yani tam 21 yıl. Bu bir rekordur. Ne mutlu bana ki bu okulda okumuşum ve bu okuldan mezun olmuşum. Benim sınıfımda olan bazı arkadaşlarımı da burada saymak isterim. Dr. Nevzat Pehlivan, İrfan Karanfiller, Şakir ve Mahir Soyer (ikizler) Erkan Şen, hemen ilk aklıma gelenler, tabii kardeşim Yaşar (Yaser) Akçakoca da mezunlarımız arasındadır. Okul, Zafer Plaza'nın hemen yanında, öğretmen evi ile yan yana bulunmakta ve yüzyıllardır devam eden eğitim faaliyetini sürdürmektedir. Fazla bir şeyler yazmadan hemen tarihçeye geçmek istiyorum. Okulun kurulduğu tarihlerde geçen Hoca ismi bugünkü manada Hoca değil de tüccar manasına gelmekte olduğunu düşünmekteyim. TÜRKİYE'NİN EN ESKİ OKULU OLAN HOCAİLYAS ORTAOKULU, Bursa Vakıf Defterinde 1468 tarihli Hocailyaszade Mehmet Efendi Vakfı adına kayıtlı olup, okulun ismi Müdafaâ-i Milliye Hocailyaszade Vakıf Mektebi olarak geçmektedir. Tapusu Hocailyaszade Mehmet Efendi Vakfı adına Kayıtlıdır. Okulumuzun Banisi (Kurucusu) Hoca Mehmet Çelebi Bin Hoca İlyas (Öl. Cemaziyelevvel 915/1510) tarafından 1468 yılında vakfedilmiştir. 1468 yılından beri aralıksız (1855 yılındaki büyük depremde kısmen yıkılmış ve yeniden yapılmıştır) aynı mekanda ismi değişmeden eğitim öğretime devam eden TÜRKİYE'NİN EN ESKİ OKULUDUR. Ekrem Hakkı AYVERDİ'nin Osmanlı Mimarisinde Çelebi ve II.Sultan Murad Devri kitabında "Hoca İlyas II.Murad devri ricalinden" olduğu kaydedilmektedir. Kamil KEPECİOĞLU'nun Bursa Kütüğü Kitabının 2. cildinde kurucumuz hakkında şu bilgiler verilmektedir: Hoca İlyas'ın oğludur. 1523'ten evvel ölmüştür. Hayatta iken Bursa'nın en zenginlerinden idi. Şehzade Şehinşah Çelebi ve diğer sultanlar şehriyelerini (aylıklarını) bundan alırlardı. II. Bayezid'in oğlu Şehinşah Çelebi, 1504 yılında Hoca llyas oğlu Hoca Mehmed Celebi'den 34.000 akçeyi asan bir miktarı borç olarak almıştı. Şehreküstü mahallesindeki Hoca İlyas Mektebi ve oradaki Mescidi bu zat yaptırmıştır. Editörlüğünü Doç. Dr. Nilüfer Alkan Günay'ın yaptığı Yavuz Sultan Selim Dönemi ve Bursa Kitabındaki makalesinde Prof.Dr. Mefail HIZLI okulu kurucusu için şunları aktarmış: "Daha şehzade (Yavuz Sultan Selim) iken 1504'te altı aylık 31.667 şehriyesini Bursa ipek mizanından almaktaydı. Trabzon valisi iken bile salyanesini (yıllık maaşı) Bursa mizanından almaktaydı. 1507 senesi Haziranında bir mektupla müteferrikalarından (hizmetinde bulan kişi) Murad oğlu Mehmed ve sipahi oğlanları katibi Mehmet Çelebi'nin eline bir mektup vererek Bursa'da tüccar Hoca İlyas oğlu Hoca Mehmed Çelebi'den 40.000 akçe ödünç almış ve 20.000 akçesiyle kumaş aldırmıştır." Bedri MERMUTLU ve Hasan Basri ÖCALAN'ın Tarihi Bursa Mezar Taşları -I Bursa Hazireleri kitabında okulumuzun banisi ile ilgili şunlar aktarılmaktadır: "Mektep Osmangazı ilçesi Şehreküstü Mahallesınde yer almakta idi. Mektep XV. yüzyılda Hoca İlyas oğlu Hoca Muhyiddin Mehmed tarafından yaptırılmıştır. Mektebin haziresinde banisi ve yakınlarının mezarlarının bulunduğu, ancak 1933 yılında bu mezarlara ait taşların Muradiye bahçesine kaldırıldığı anlaşılmaktadır. Mektep binası günümüzde Hocailyas Ortaokulu olarak hizmet vermektedir. Okulumuzun Haziresindeki Mezartaşları: *Hoca Muhyiddin Mehmed Çelebi bin Hoca İlyas, Mektebin banisi, Cemaziyelevvel 915/1510 (Taşı Muradiye Cami bahçesindedir) *Ömer Çelebi bin Mehmed Çelebi, 932/1526 (Taşı Muradiye Cami bahçesindedir) *Seydi Hacı Ahmed bin Seydi Ali, Zilkade 942/Mayıs 1536 (Taşı Muradiye Cami bahçesindedir) *Hoca Mehmed bin Ahmed Çelebi, Muharrem 947 /Mayıs 1540 (Taşı Muradiye Cami bahçesindedir)" Prof.Dr. Mefail HIZLI Bursa Sıbyan Mektebleri Kitabında okulumuzla ilgili olarak şunlardan bahseder: "Mektep, ilk yapıldığı zaman, günümüzdeki gibi kagir olarak inşa edilmiştir. Mektebin kurşun örtülü bir kubbesi, ayrıca kiremit örtülü bir bölümü de vardı. Mektep 1842 yılında "iskanı adimü'l-imkan" olması sebebiyle toplam 1.496 kuruş 5 paraya tamir edilmiştir. Bu tarihten tam 3 yıl sonra 1845'te 1.500 kuruşluk harcamaya yol açan diğer bir tamir görmüş ve hizmete hazır hale getirilmiştir." Prof.Dr. Mefail HIZLI Bursa Sıbyan Mektebleri Kitabından şu bilgileri aktarır: "Mektebte görev alan muallimlere XVI. yüzyıl boyunca 3 ile 4 akçe arasında değişen yevmiye ödenmişti.1550'de 3 akçe ile muallimlik görevine getirilen Siyami Efendi'nin 1576 yılına kadar 25 yılı aşkın bir süreyle bu görevi sürdürmesi oldukça enteresandır. Mektep'te Hoca İlyas ruhuna hediye edilmek üzere 1 akçe yevmiyeli cüz-hanlığın yanında, Ali Çelebi Vakfı'ndan karşılanan cüz tilaveti de mevcuttur." 1912-1914 yılları arasında zamanın Milli Eğitim Müdürü Cumalı Beyin teşvikleriyle Özel İdare tarafından şimdiki kullandığımız bina yapılmış ve okula MÜDAFAÂ-İ MİLLİYYE HOCAİLYASZADE VAKIF MEKTEBİ ismi verilmiştir. Okulun bahçesinde bulunan Hocailyaszade Mehmet Çelebi ailesine ait mezar taşları 1933 yılında Okul müdürü Ali Ulvi BOYSAN tarafından kaldırılmıştır. 1948-1953 yılları arasında Türkiye genelindeki okul isimleri numaralandırılmasında dolayı Bursa Merkez 15.MEKTEP olarak isimlendirilmiş ve sonrasında HOCAİLYAS İLKOKULU adını almıştır. 1943-1964 yılları arasında Okul müdürü olan Osman Necati EBCİM'in gayretleriyle 3 derslikli ek bina yapılmıştır. 1970 yılında okul müdürü Necdet UNAN zamanında okulun döşemeleri ve elektrik tesisatı yenilenmiştir. 1984 yılında okula atanan ilk bayan müdür Ülker ATAMAN zamanında okul yeniden elden geçirilmiş, tuvaletlerin yerleri değiştirilmiştir ve modern hale getirilmiş, koridorlar lambri kaplanmış, alt koridor parke taşlarla kaplanmış, bilgisayar ve diğer elektronik cihazlar alınmış ve daha birçok yenilik yapılmıştır. 1995 yılında göreve başlayan okul müdürü Selahattin AZAK 'ın gayretleriyle okula doğalgazlı kalorifer tesisatı kazandırılmış, anasınıfının tüm mefruşatı değiştirilmiş, alt sınıfların döşemeleri yenilenmiştir. Yapılan başarılı çalışmalar sonucu 1993 yılından itibaren okul aranılır bir hale gelmiş ve mevcudu hızla artmaya başlamıştır. Buna paralel olarak okulun başarı grafiği hızla yükselmiş Anadolu liselerine büyük oranlarda öğrenci vermiştir 1997-1998 öğretim yılında okul ilköğretim okuluna dönüşmüş ve ismi HOCAİLYAS İLKÖĞRETİM OKULU olmuştur. 2012-2013 eğitim-öğretim yılından itibaren de HOCAİLYAS ORTAOKULU olarak eğitim öğretime devam etmektedir. 2002- 2003 eğitim –öğretim yılı sonunda İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Zafer Plaza yönetim kurulu arasında imzalanan protokol sonucunda okulun restorasyonu yapılmış, ayrıca tuvaletler tamamı ile yenilenmiştir. 2019-2021 yılları arasında okulumuz Bursa Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı tarafından restore edilmiş olup eğitim öğretim faaliyetleri devam etmektedir. "İstanbul'un Çeşmeler" isimli 2 cilt meşhur eserin üellifi İbrahim Hilmi TANIŞIK, Cemal Nadir GÜLER de okulumuzda görev yapan muallimlerdendir. Yine Türk Sümerolog Muazzez İlmiye ÇIĞ Hanımefendinin babası Hafız Zekeriya İTİL de 1924-1930 tarihlerinde muallim ve baş muallim olarak görev yapmıştır. Buna ilave olarak sinema ve dizi oyuncusu Mahmut Cevher annesi Havva Nevval CEVHER 1964-1968 yıllarında okulumuzda muallim olarak görev yapmıştır. Okulun şimdiye kadar çok seçkin insanlar yetiştirdiği bilinmektedir. Bunlardan bazıları Eski Milli Eğitim Bakanlarından Orhan Cemal FERSOY, Eski Milli Savunma Bakanlarından Ümit Haluk BAYÜLGEN , Eski Milli Güvenlik Konseyi Üyesi ve Kara Kuvvetleri Komutanlarından Nurettin ERSİN dır. Birçok devlet adamı ve sanatçı bu okuldan yetişmişlerdir. O sanatçılardan biride Türk karikatürist, tiyatro ve sinema oyuncusu, gazeteci 1941 yılında okulumuzdan mezun olan Altan ERBULAK tır Ayrıca Eski Haydarpaşa GATA Başhekimlerinde Prof.Dr. Çetin GÜRLER 1944 yılında okulumuzdan mezun olanlar arasındadır. Halen ilimizde görev yapan birçok iş adamı doktor, avukat, öğretmen okulumuz mezunlarındandır. Halen müdür olan Hülya Ayvaz da 2014 yılından beri müdürlük yapmaktadır. Tarihi bir okul olan Hocailyas okulu hakkında aşağıdaki internet adresinde daha da fazla bilgi bulunmaktadır. https://hocailyasortaokulu.meb.k12.tr/
Devamını Oku>Demir çelik sektöründe tevkifat
21.04.202 tarih ve 31816 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 41 sayılı KDV tebliği ile demir çelik sektöründe tam tevkifat uygulaması getirilmiştir. 17.05.2022, 08:51 17.05.2022, 10:22 A-A+ Kimler tevkifat yapacaktır? A. Tam tevkifat uygulaması yapacak olanlar KDV uygulama genel tebliğinin I/C-2.1.3.1/a ve b bölümünde sayılanlara yani a) KDV mükelleflerine (sadece sorumlu sıfatıyla KDV ödeyenler bu kapsama dahil değildir) b) KDV mükellefi olsun olmasın belirlenmiş alıcılara yapılacak demir-çelik ve alaşımlarından yazımızın B ile belirtilen bölümünde sayılan ürünlerin tesliminde 4/10 oranında KDV tevkifatı yapılacaktır. Tevkifatın kapsamı olan ve olmayan maddeler nedir? B. Tevkifat kapsamına; cevherden, hurdadan veya diğer ham maddelerden üretilen demir-çelik ve alaşımlarından mamul her türlü uzun (çubuk, inşaat demiri, profil, kangal demir, filmaşin, tel, halat, hasır, boru, lama vb.) veya yassı (levha, sıcak haddelenmiş yassı ürünler, soğuk haddelenmiş yassı ürünler ve kaplanmış yassı ürünler vb.) demir-çelik ve alaşımı ürünler girmektedir. Örnek olarak, inşaat demiri, profil, kangal demir, yassı levha, sıcak haddelenmiş ürünler tebliğde sayılmış olup bunların satışında 4/10 oranında tevkifat yapılacağı konusunda herhangi bir tereddüt veya duraksama yoktur. Ancak, aynı malzemelerin veya örnek verelim yassı levhaların lazer yöntemi ile kesilip satılmasında ne olacaktır konusunda duraksamalar vardır. Bana göre bu tip lazer kesimli ürünler de 4/10 oranında tevkifata tabi olacaktır. Demir-çelik ve alaşımlarından mamul eşya (kapı, kapı kolu, köşebent, vida, somun, vida soketi, dübel, kilit, çivi, flanş, maşon, dirsek, kanca, menteşe, yay, bilya, rulman, zincir vb.) teslimlerinde tevkifat uygulanmaz. Görüldüğü gibi, 1.Cevher, hurda veya diğer ham maddelerden üretilen demir-çelik ve alaşımlarından mamul her türlü uzun veya yassı demir çelik ve alaşımı ürünler 4/10 tevkifata tabidir. Yani, uzun ve yassı mamuller ve alaşımları tevkifata tabidir. (Son zamanlarda sorulan bir soru vardı, “Lazer kesim sonucu elde edilen ürün tevkifata tabi midir?” diye, buraya kadar olan açıklamalardan anlaşıldığına göre tabidir diyebiliriz.) 2. Ancak, doğrudan demir-çelik ve alaşımlarından mamul eşya tesliminde tevkifat yoktur. Örnek mamul eşyalar: kapı, kapı kolu, köşebent, vida, somun, vida soketi, dübel, kilit, çivi, flanş, manşon, dirsek, kanca, menteşe, yay, bilya, rulman, zincir vb. Buradaki tevkifat yapılmayacak mamul eşyalarla ilgili örneklere baktığımızda demir-çelik veya alaşımlarının bir işlemden geçirilerek yapılmış mamul eşyalar olduğunu görüyoruz. C. Tevkifat uygulaması: C.a. Demir-çelik ve alaşımlarından mamul ürünlerin, ithalatçılar tarafından yapılan teslimleri ile münhasıran cevherden üretilenlerinin üreticiler tarafından ilk tesliminde tevkifat uygulanmaz, C.b. bu safhalardan sonraki el değiştirmelerde ise tevkifat uygulanır. C.c. Bununla birlikte, demir-çelik ve alaşımlarından mamul ürünlerin hurdadan, diğer hammaddelerden veya hurda, cevher ve diğer hammaddeler birlikte kullanılarak üretilmesi halinde bu ürünlerin ilk üreticilerinin teslimi dâhil her safhasındaki teslimlerinde tevkifat uygulanır. C.d. İthalatçılar tarafından yapılan teslimlere ilişkin düzenlenen faturada “Teslim edilen mal doğrudan ithalat yoluyla temin edildiğinden tevkifat uygulanmamıştır.” açıklamasına ve ithalata ilişkin fatura ve gümrük beyannamesi bilgilerine yer verilir. C.e. Cevherden üretim yapanlar ise düzenlenen faturada “Teslim edilen mal firmamızca münhasıran cevherden üretildiğinden tevkifat uygulanmamıştır.” açıklamasına yer vermek suretiyle tevkifat uygulanmaksızın işlem yapar. Metal ve demir-çelik ürünleri ile ilgili bu düzenleme tebliği, epey karışık ve okuyanı hatta bizim gibi yıllarca bu mesleğe emek vermiş olanları bile şaşırtacak kadar zor anlaşılır bir düzenlemedir. Her halde mükellefler birçok konularda özelge talep edeceklerdir. Bu tebliğ sayesinde demir çelik sektöründe sahte fatura uygulamaları sona erecektir şeklinde iddialar vardır. Ben de sahte fatura uygulamasının azalacağı veya sona ereceği düşüncesindeyim. Çünkü tevkifatla birlikte KDV pazarlıkları da ortadan kalkacaktır. Demir-çelik sektöründe sahte fatura uygulamasının sona ermesi muhakkak ki ülkemiz içini iyi olacaktır.
Devamını OkuMevzuattaki Değişiklikler
Basından Yazılar
Haberler
İHRACAT DÖVİZLERİ 180 GÜN İÇİNDE GELECEK
yeni bir tpkk ile ihracat dövizlerini 180 gün içinde getirmek zorunlu olmuştur
ADRES DEĞİŞİKLİĞİ
29 EKİM MAH. MUAMMER AKSOY CAD. KİRMİKİL İŞMERKEZİ N0 26/18-22 NİLÜFER BURSA ADRESİNDE AKÇAKOCA YMM-BALANS YMM VE BK BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş OLARAK HİZMET VERMEKTEYİZ
BAĞIMSIZ DENETÇİ YETKİSİ ALINDI
ANONİM ŞİRKETLER İÇİN BAĞIMSIZ DENETÇİ YETKİSİ ALDIK
YENİ KİTABIM
A.Ş.'LERDE GENEL KURULLAR VE ANA SÖZLEŞME DEĞİŞİKLİKLERİ KİTABI ÇIKMIŞTIR, BTSO'DAN TEMİN EDİLEBİLİR.
WEB SAYFAMIZ AÇILDI
akcakocaymm.com.tr AÇILDI!!!
Kitabım Çıktı
Muhasebe Maliye Ekonomi Üçgeni İsimli Kitabım Çıktı. Kitapçılardan Bulabilirsiniz.