7143 SAYILI AF YASASI İLE İLGİLİ BİR MAHSUP PROBLEMİ

Bursa, 5.Ekim.Cuma

 

7143 SAYILI AF YASASI İLE İLGİLİ BİR MAHSUP PROBLEMİ           

 

                7143 sayılı af yasası ile ilgili olarak, mükellefin aşağıda belirtildiği gibi mevcut vergi alacaklarından  mahsuben ödeme imkanı da bulunmaktadır.

4- Mahsuben ödeme

 

a.     7143 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin beşinci fıkrasıbu düzenlmeyi yapmıştır.

b.     Madde hükmüne göre,  kanundan yararlanmak için başvuruda bulunan ve ödenecek tutarları ilgili vergi mevzuatı gereği iade alacağından kendi borçlarına mahsuben ödemek isteyen borçluların, bu taleplerinin yerine getirilebilmesi için başvuru ve/veya taksit süresi içinde ilgili mevzuatın öngördüğü bilgi ve belgeleri tam ve eksiksiz olarak ibraz etmeleri şarttır. Belgelere ek olarak mahsuben iadenin gerçekleştirilebilmesi için teminat, yeminli mali müşavir raporu veya vergi inceleme raporu da aranan durumlarda, bunların da aynı süre içinde vergi dairesine intikal etmiş olması gerekmektedir. Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendine ilişkin olarak Tebliğin (V/C-5-b ve f) bölümünde yapılan açıklamalar saklıdır.

 

Buraya kadar olan bölümden anlaşıldığı üzere mahsup ile ilgili şartlar yerine getirildiği takdirde 7143 sayılı af yasası ile ilgili borçlar mahsuben ödenebilecektir.

 

 

c.      Diğer taraftan, mükellefin mahsup talebi üzerine mahsup işlemleri yapıldıktan sonra, fazla veya yersiz mahsup yapıldığının tespiti hâlinde, haksız alınan iade tutarı için vergi mevzuatı gereği gerekli tarhiyatın yapılacağı tabiidir. Bu durumda, Kanun kapsamında mahsup yoluyla yapılmış olan tahsilatlar için herhangi bir düzeltme işlemi yapılmayacaktır.

a

 

 

  1. Daha Önce Tevkif Yoluyla Ödenmiş Vergilerin Durumu

     

Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin 7143 sayılı Kanuna göre müracaatla matrah ve vergi artırımında bulunmaları hâlinde, artırılan bu matrahlar üzerinden hesaplanan veya artırılan vergilerin tamamını ödemeleri gerekmektedir.

Mükelleflerin matrah ve vergi artırımında bulundukları yıllara ilişkin olarak daha önce tevkif yoluyla ödemiş oldukları vergileri, matrah ve vergi artırımı nedeniyle ödeyecekleri vergilerden mahsup etmeleri mümkün değildir.

                Kanun koyucu bu hükümle, 7143 sayılı af yasası ile ilgili olarak bütün ödemelerin nakit olacağını, bir şekilde tevkif yoluyla olan alacaklarla mahsup edilemeyeceğini açıkça belirtmektedir.

                Bu hükme rağmen, aşağıdaki bölümde belirtildiği üzere tevkif yoluyla ödenmiş bulunan vergiler iade edilebilir hale geldiğinde mahsubu talep edilebilir.

d) Tevkif Yoluyla Ödenmiş Bulunan Vergilerin İadesinin Talep Edilmesi

 

Matrah ve vergi artırımında bulunan mükelleflerin, artırımda bulundukları yıllarla ilgili olarak yıllık gelir veya kurumlar vergisine mahsuben daha önce tevkif yoluyla ödemiş oldukları vergilerin, iadesine ilişkin talepleri, 252 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğindeki esaslar çerçevesinde sonuçlandırılacaktır. Bu nedenle, bu mükellefler hakkında tevkif yoluyla ödenen vergilerin iadesiyle ilgili talepleri ile sınırlı kalmak üzere inceleme ve tarhiyat yapılabilecektir.

 

f) Yıllara Sari İnşaat ve Onarım İşi Yapan Mükelleflerin Durumu

 

Yıllara sari inşaat ve onarım işi yapan gelir veya kurumlar vergisi mükellefleri, bu faaliyetleri dolayısıyla 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yılları için 7143 sayılı Kanunun matrah ve vergi artırımı hükümlerinden yararlanabileceklerdir.

 Bu mükellefler, her bir inşaat itibarıyla işin bittiği yıl esas alınarak 7143 sayılı Kanuna göre matrah ve vergi artırımında bulunabileceklerdir.  Önceki yıllarda başlayan, ancak 2018 yılında bitmiş veya halen devam etmekte olan, yıllara sari inşaat ve onarım işleri için gelir vergisi mükelleflerinin Mart 2019, kurumlar vergisi mükelleflerinin Nisan 2019 ve müteakip yıllarda beyanda bulunması gerektiğinden 7143 sayılı Kanunun matrah ve vergi artırımı hükümlerinden yararlanamazlar.

 

 Yine bu mükelleflerinin 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin olarak verdikleri yıllık gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinde beyan ettikleri yıllara sari inşaat ve onarma işine ait istihkaklarından kesilen vergilerin beyannamede mahsubu sonucu, vergi iade haklarının doğması ve bu mükelleflerin de anılan yıllarla ilgili olarak matrah ve vergi artırımında bulunmaları hâlinde, iadesi gereken bu vergilerin, mükelleflerin matrah ve vergi artırımı nedeniyle ödeyecekleri vergilerden mahsubu mümkün değildir.

 

 

 

Oysa 252 sayılı Gelir Vergisi Genel tebliğinin tevkif yoluyla kesilen vergilerin iadesi ile ilgili hükümleri aşağıda görüldüğü gibidir.

1.3.1. Mahsup Yoluyla İade

Tevkif yoluyla kesilen vergilerin yıllık beyannamedeki mahsuplar sonunda kalan kısmının diğer vergi borçlarına mahsup talebi tutarına bakılmaksızın, inceleme raporu ve teminat aranılmadan yerine getirilir.

Nakden iade talebinin 100 milyar liraya kadar olan kısmı mükellefle süresinde tam tasdik sözleşmesi düzenlemiş yeminli mali müşavirce düzenlenecek tam tasdik raporu uyarınca iade edilir. İade talebinin 100 milyar lirayı aşan kısmının iadesi ise denetim elemanlarınca düzenlenen vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilir.

 

                Benim düşünceme göre 100 milyar (yani bugünkü  100.000) liraya kadar olan mahsup talepleri yeminli mali müşavir raporu olduğu takdirde mahsup edilebilir, ancak bunun üzerindeki kısımlar mahsuben iade edilemez diye yorum yapmaktayım.

                Vergi daireleri ve bürokratların, ekonominin bugünkü durumunu da göz önüne alarak kanun ve tebliğleri mükellefin lehine yorumlamaları gerekmekte olduğu kanaatindeyim.

 

Cevdet Akçakoca

Yeminli Mali Müşavir