BİR VATANSEVER

Bursa, 18.Nisan.2012

BİR VATANSEVER

 

   Bursa’mızın markası Hüseyin Özdilek’i nasıl bilirsiniz?

   Ben kendisini iyi bilirim. Dostu olmak da benim için bir şereftir. Yaptıklarını sadece ülkemiz değil, bütün dünya bilmektedir.

   Sadece sanayici veya tüccar değil, aynı zamanda birçok dernek ve vakıfların üyesidir. Okullar yaptırmakta, bir çok kimseye yardımlar yapmakta olan hayırsever bir işadamıdır. Üşenmez, her türlü toplantıda tecrübelerini gençlere aktarır, konuşmalar yapar, vergisini tam verir. Yüzlerce kişiye iş sağlar. Bunları yazarken hiç çekinmiyor ve kendisi adına gururla yazıyorum. Kendisiyle de dostluğum dışında herhangi bir iş ilişkim de yok.

   Her parmağında bir marifeti var. Hiç yerinde duramıyor, ticaretin ve sanayinin her dalında da başarılı.  Bununla da kalmıyor geçen senelerde bir de Slovakya fahri konsolosu oluyor.           Oluyor ve bu ülke ile ülkemiz arasında ticari, sınai ve turistik ilişkilerin gelişmesi için elinden geleni fazlasıyla yapıyor.

   Bu arada 7.Nisan.2012 günü gazetelerde bir haber, bütün bu ilişkiler ve güzellikler üzerine tuz biber ekiyor.

   Haber şöyle:

   Geçtiğimiz yıl “Ermeni ve Yahudi soykırımı”nı suç sayan yasa tasarısını onaylayan Slovakya’nın eski Adalet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Stefan Harabin, “Hangi düzeyde Türk yetkilisi olursa olsun, eğer Slovakya’da Ermeni soykırımını inkâr ederse, derhal beş yıl hapis cezasına çarptırılacağını” söyledi.

   Hepimiz tam bir şoka uğradık. Bu ne demek oluyor diye? Ancak haberi daha yakından incelediğimizde bu haberin Ermeni sitelerinde yayınlandığını görüyoruz.

   Bu arada ben de boş durmadım. Sevgili dostum Hüseyin Özdilek’i aradım. Bu konuda bir şeyler yapmayı düşünüyor mu, Slovakyalı’lara söyleyeceği bir şeyler var mı diye hatırlattım. Bana hassasiyetimden ve her konuyu yakından takip etmemden dolayı önce teşekkür etti. Boş durmadığını bir şeyler yaptığını ve sonucu en kısa zamanda bana bildireceğini söyledi.

   Hakikaten boş durmamış.

   Bugün, o kadar işinin arasında bana aşağıdaki faksı göndermişti.

   Ben de okuyucularımla paylaşmayı tercih ediyorum.

 

   Sayın Özdilek Bey,

   Gönderdiğiniz mektup için teşekkür ederim. Konu gündeme geldiği için inanın ben de çok üzgünüm. Bunun bir anlaşmazlık olduğuna inanıyorum ve benzer olayların tarihçilere bırakılması gerektiği konusunda da Sizinle hem fikirim. İzninizle, Slovakya Ankara Büyükelçiliğimiz tarafından Türk Basınına verilen metni de bilginize sunuyorum:

   Slovakya Büyükelçiliği Türkiye’de son günlerde Slovakya ile ilgili çıkan negatif basın haberlerini kaydetmiştir. Ancak bazı Türk medyasında yayınlanan bilgiler yanlış ve yanıltıcı haberler içermektedir. Slovakya Cumhuriyeti Yüksek Mahkemesi Başkanı Stefan Harabin açıklamasında genel anlamda faşizm, komünizm suçları, holokoust (Yahudi soykırımı) vs. soykırımların inkarı ile ilgili olarak Slovak hukuki hükümlerine değinmiştir.

 

 

   Ancak Slovak Hukuku bazen Ermeni soykırımı olarak adlandırılan terimi tanımamaktadır. Slovak Ulusal Konseyinde bu terimi içeren hiçir yasa tasarısı tartışılmamıştır. Slovakya Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği basın mensuplarının sorularına cevap vermeye hazırdır ve her iki ülke arasındaki siyasi, ekonomik, güvenlik ve diğer alanlardaki işbirliğinin gelişmesinin devam edeceğine inanmaktadır.

En derin saygılarımla,

İmza

 

Jozef Sestak

Büyükelçi

Slovakya Cumhuriyeti

İstanbul Başkonsolosu

 

   Bu yazı bana göre Hüseyin Özdilek’in hassasiyetini, vatanseverliğini ve takipçiliğini göstermektedir.

   Kendisini tebrik ediyor, teşekkür ediyor ve okurlarımla paylaşmak istiyorum.

 

 

 

Yeminli Mali Müşavir

Cevdet Akçakoca