Doktorlar bilmez canım

                                                                                  Bursa, 26.Mayıs.2022

 

DOKTORLAR BİLMEZ CANIM

 

            Bu yazıyı yazarken ödüm patlıyor ha. Yarın öbür gün doktora ihtiyacım olursa acaba doktor bana bakar mı yoksa (hani bir ismi var Hipokrat yemini) işte o  genel doktorluk kurallarını mı uygular?

            Yüksek tahsilim sırasında aynı yurtta, aynı odada daha sonra da beraber tuttuğumuz evde birlikte kaldığımız bir arkadaşım vardı. Yılmaz. Bana da çok benzerdi. Bir bakarsınız, Cevdet sana çok kızıyorum derdi, çünkü yolda birisi onu Cevdet diye çevirmiş. Aynı şey benim de başıma gelirdi. Birbirimize ben senin kadar çirkinmiyim ki bana benzetiyorlar seni der ve gülerdik. Tıp tahsili yapıyordu. Çok genç yaşta vefat etti. Allah rahmet eylesin. Tabii o zamanlar daha üniversiteye gidiyor, sık sık dalga geçerdik, sorular sorardık, cevap veremeyince eğlence gırla giderdi.

            Ama yazının başlığı da tam oldu ha.

            Cüneyt Arkın, Ferhat Göçer, Mehmet Mutaf, Mabel Matiz, Ercan Kesal, Mustafa Altıoklar, Erol Köse, Yasemin Bradley, eskilerden DR. Alaattin Yavaşça gibi bir çok ünlü doktor, doktorluktan çok sanatçı olarak ün salmışlardır.

            Şimdi geleyim doktorlar bilmez canım sözüne! Bu söz benimdir ve bunu doktorlara defalarca söyledim. Ama cevap vermek yerine yaşına, boyuna, boşuna göre ya tebessüm ettiler veya kahkaha ile güldüler.

            Efendim, 50 yıllık evliyim.

            Evlendikten bir müddet sonra eşimde bir hapşırık, bir hapşırık, geçmiyor da geçmiyor. Bursayı bırakın 1970 li yıllarda tedavi için taaa İstanbullara gittik. Ne tedaviler uygulandı, ne iğneler yapıldı. Düzelmiyor, düzelmiyor. Sonuçta devamlı bir takım tedavi ve ilaçlar. Meğer eşim, ışıktan, ısıya bir çok konuda alerjikmiş. Ah kaynana, ah.

            Bir müddet geçti. Bende de hapşırık ve eşimdeki şikayetler başladı. İşi biraz da ucuza getirelim diyorum. O sırada İstanbulda meşhuuur bir profesöre gidiyoruz. Doktor, bu allerji bana da bulaştı dedim. Adamcağız kahkaha ile güldü. Yok, oğlum allerji bulaşmaz. Böyle bir şey olmaz diyor. Tabii ona saygımdan dolayı bir şey demedim. Ama içimden emin oldum ki bu doktor bu işi bilmiyor. Ben daha iyi biliyorum.

            Zaman geçti. Hangi doktor arkadaşıma söylesem. Allerji bulaşmaz diyorlar. Kardeeeşiiim, bana bulaştı diyorum, kahkahalar kopuyor.

            Kibar olanlar diyor ki, eşler zamanla birbirine benzer. Demek ki, allerji bulaşmıyor ama eşler hastalıkta da birbirine benziyor diyor ve tebessüm ediyorlar.

Söyleyin dostlar, ben haklı değil miyim?

Allerji bulaşmazmış. Yaşayarak öğrendim ki allerji bulaşıyor. Öyle ise doktorlar bu işi bilmiyor, yaşayarak öğrenen ben daha iyi biliyorum. Doktorluk bilmeyen doktorlar, çok iyi sanatçı oluyorlar, bundan da eminim.

Ben de zaten muhasebe ve ekonomi okudum ama bir çok kimse benim mesleğimi bilmediğimi söylüyor.

Bundan sonra ben doktorluk yapacağım, onlar da benim mesleğimi yapsınlar.

Böylece rahat ederiz diye düşünüyorum ne dersiniz?

Ama iş bel fıtığına, göz hastalığına, soğuk algınlığına, ameliyata gelince söyleyebileceğim bir şey kalmıyor. İşte orada ister istemez doktorları kabul ediyorsunuz.

 

Öyle ise yeni bir teori mi geliştirelim acaba? Aman geliştireceğimiz teori Türkiyenin ekonomisini idare etme teorisine benzemesin ha. Doktorlar bazı şeyleri bilirler ama bir çok şeyi de bilmezler.

Özellikle, bir çok doktor, Türkiyenin hastane sisteminde, bilmem kaç misli muayene ücreti, bilmem kaç misli tedavi ve ameliyat parası almayı, bazıları da makbuz vermemeyi, 10 günlük süreyi geçirip kontrol için gitmezseniz, sizden dünyanın  parasını almayı biliyor.

Bir de işlerini sekreterle yürütenlerin büyük çoğunluğu, kraldan çok kralcı sekreterler kullanıyorlar. Aman Allahım, sekreter değil bekçi Murtaza.

Aman, aman yazıyı burada bitireyim, bu yazıyı okuyup diş gıcırdatan bir doktorun eline düşersek ne olur acaba diye korkmaya başladım.

 

                                                           Cevdet Akçakoca