ELEKTRİKTE 2020-2030 STRATEJİSİ NE OLABİLİR?

Bursa, 25.09.2008

 

ELEKTRİKTE 2020-2030 STRATEJİSİ NE OLABİLİR?

 

24.Eylül.2008 tarihinde Türkiyenin ilk nükleer santral ihalesi yapıldı. Sadece bir teklif geldi. O da Rus ortaklı bir firmadan. Oysa Türkiye, enerji konusundaki dışa bağımlılığını ve yatırım açığını kapatmak ve barışçıl amaçlarla nükleer enerjiye baş vurmak istiyordu. Verilen teklif hemen akla şunu getiriyor. Türkiyenin dolaylı yoldan bile olsa nükleer güç sahibi olmasını engelliyorlar mı acaba?

Neyse, bu komplo teorisini bir tarafa bırakalım da Türkiye’nin elektrik enerjisi konusunu ve geleceğini bir inceleyelim.

4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 2001 yılında yürürlüğe girmesiyle birlikte GÜYA ülkemiz, elektrik enerjisi sektöründe rekabete dayalı ve işleyen bir piyasanın oluşturulmasına yönelik adımlar atılmış, kamu kuruluşları yeniden yapılandırılmış, piyasa kuralları sektörde serbestleştirmeyi temin edecek şekilde belirlenerek uygulamaya konmuştur.

Her ne kadar yasanın yürürlüğe girmesiyle bu adımlar atılmışsa da ben GÜYA diyorum, bana göre maalesef yapılanlar yeterli olmamıştır. Bugüne kadar hala (Eüaş,teiaş,vs gibi enel olarak ismini kullanırsak) TEDAŞ’ın başı çektiği devletçi bir zihniyet devam etmektedir. Bu sebeple gerek arz artışı, gerekse sektörde serbestleşme gerçekleştirilememiştir.

Bütün bunlara rağmen, yine de elektrikte ileriye dönük stratejiler , strateji belgeleri hazırlanmaktadır. Bu çalışmaların sonucu olarak 4628 sayılı kanunun amaçlarına İNŞALLAH 10 ila 20 sene içinde ulaşılacaktır.

Gerek gazetelerde, gerekse ulaşabildiğimiz bazı internet siteleri, bilgi ve belgelerde belirtilmekte olan yapılacak çalışmalar nelerdir? Görelim.

1. Toptan satış piyasası

Mevcut yapı iyileştirilecek,  sadece enerji ticaretine dayalı piyasa yapısı ve arz güvenliğinin sağlanması için enerji ticaretine dayalı Pazar yapısı, kapasite zorunlulukları ve kapasite ticareti ile güçlendirilecektir.

Yarışma yolu ile kapasite temini düşünülmektedir.

Geçiş dönemi sözleşmelerinin 2012 yılına kadar uzatılması öngörülmektedir.

Halen Türkiyede bir ulusal fiyat tarifesi uygulanmaktadır. Bu tarife fiyat eşitleme esas alınarak yapılmış bir tarifedir. Dolayısıyla yazımızın başından beri belirttiğimiz SERBEST PİYASA ve SERBEST FİYATLAR değil, bir otorite tarafından düzenlenmiş, bölgeler arasında farklı olmayan belli bir fiyatlı tarife bulunmaktadır. Bu tarifenin 2012 yılı sonuna kadar devam ettirilmesi öngörülmekte olup bu demektir ki 2012 yılına kadar elektrik fiyatları serbest olmayacaktır.

2. Özelleştirme:

Elekrik piyasasında özelleştirme

a. Dağıtımın özelleştirilmesi

b. Üretimin özelleştirilmesi

Olarak yapılacaktır. Özelleştirmede temel hedef , sektörde rekabetin oluşması, üretim ve dağıtım sektörlerinde verimliliğin artırılması, maliyetlerin düşürülmesi, oluşan kazanımların nihai tüketiciye yansıtılması ve arz güvenliğinin sağlanmasıdır. Gelir odaklı bir özelleştirme stratejisi izlenmeyecek, özelleştirme gelirlerinin artırılması esas olmayacaktır.

 

3. Arz Güvenliği:

Elektrikte arz güvenliğinin sağlanması için

a. Özel sektör tarafından çalıştırılmayan santrallar kiralanacak

b. Kapasite kiralama dahil yan hizmet alımı yapılacak

c.  Yeni üretim tesisleri iletim sistemine bağlanacak

d. Rüzgar santralarına lisans verilip sisteme bağlanacak

e. Elektrikte ÖTV nin kaldırılması çalışmaları yapılacaktır.

 

4. Kaynak Kullanım hedefleri:

 

Yeni stratejide Yerli kaynaklar payının en az kurulu güç içinde %70, üretimde ise en az %55 olması için çalışılacaktır.

a. Yerli linyit ve taşkömürü kullanımı

Yerli linyit ve taşkömürü kullanımının artırılması için alınacak tedbirler ve uygulama mekanizmaları belirlenerek yayımlanacaktır.

b.Nükleer enerji

Nükleer santralların payının 2020 yılına kadar en az %8 2030 yılına kadar ise en az %20 olması için çalışılacaktır.

c.Yenilenebilir enerji kaynakları

Genel üretim içinde payının 2020 yılında en az %25 düzeyinde olması için çalışılacaktır.

- Hidroelektrik  potansiyeli 2023 yılına kadar tamamen kullanılarak 30.000 MW miktarına ulaşacaktır.

- Rüzgar enerjisi 2020 yılında 20.000 MW . miktarına ulaşacaktır.

- Jeotermal enerjisi şimdilik 2020 yılına kadar 600 MW . olarak öngörülmektedir.

- Güneş enerjisi de Türkiyede önemli bir enerji kaynağı olup bu konuda çalışmalar devam etmektedir.

d. Doğal Gaz:

Türkiyede 2020 yılına kadar elektrik üretiminde doğalgazın payının %30’a indirilmesi için çalışmalar yapılmaktadır.

e. İthal kömüre dayalı elektrik üretimi yeniden tesbit edilecektir.

f. İletim sistemleri geliştirilecek, komşu ülkelerle ve Avrupa ile bağlantılar tamamlanacak, ithalat ihracat çalışmaları yapılacaktır.

 

Benim ulaşabildiğim ve sizlere yansıtmaya çalıştığım bu bilgi ve belgeler , bana göre maalesef olumlu bir fikir vermiyor.

Elektrikte devletçi kafadan vazgeçilmesi, özel sektörün yatırım ve fiyatlandırma mekanizmasına müsaade edilmesi, elektrik fiyatlarının devlet  ve devlet yararını öne alan veya aldığını zanneden kafalar tarafından belirlenmesinden vazgeçilmesi gerekmektedir.

Elektrik fiyatlarında , trt payı, ötv, iletim bedeli, dağıtım bedeli, perakende  satış hizmet bedeli, güç aşım bedeli, bölgelere göre sübvansiyon,  vs.vs.vs.vs. şeklindeki fiyat artırıcı unsurlardan vazgeçilerek tek bir fiyat , rekabetçi bir fiyat olmalıdır.

Aksi takdirde , biz bu kafa ile daha çoook enerji üretimi için uğraşırız, fiyatları düşüremeyiz ve üretim maliyetlerinde elektiğin payının artmasını gözleriz. Çözüm serbesti.

 

Cevdet Akçakoca

Yeminli Mali Müşavir