HÜKÜMETTE DEĞİŞİM VE KRİZ TEDBİRLERİ

Bursa, 07.Mayıs.2009

 

HÜKÜMETTE DEĞİŞİM VE KRİZ TEDBİRLERİ

 

   Dünya krizinin ülkemize tesirleri maalesef Seçimden sonra daha da fazla artmaya başlamıştır.

   Bilindiği gibi hükümet de bir takım tedbirler almaya çalışıyor. Ancak, yıllardır ilk defa bu hükümetin aldığı tedbirlerin geç kaldığını ve yeterli olmadığını ben de yazmaya başladım.

   Geçen hafta yeni bir paketin yürürlüğe girmesi bekleniyordu ki hükümette değişiklikler oldu. Tedbirlerin açıklanması gecikti.

   Bu durumda hükümetten beklenenleri bir tarafa bırakalım da herkes kendi tedbirlerini almaya çalışsın demek gerekiyor.

   Özel sektörün alacağı tedbirler neler olacaktır.

  Tabii ki bütçe ve finansmanı ilgilendiren tedbirler olacak.

   Bütün firmalar, bakkaldan en büyük sanayi kuruluşuna kadar, nakit bütçelerini gözden geçirmeliler, nakit bütçesi olmayan nakit bütçesi yapmalı, finansman durumları günlük olarak ve ileriye dönük olarak planlanmalı, mümkün olduğu kadar bu plana uygun olarak ödemeler yapılmalıdır.

   Hükümet tedbirleri geciktiğine göre, piyasayı canlandıracak olanlar bizleriz, yani piyasada iş yapan firmalar, piyasayı canlandıracaktır. Bankalar, zaten gelen mevduatın üzerine yatmışlar, yeni krediler vermek bir yana, mevcut kredileri bile kullandırmamak için ellerinden geleni yapıyorlar.

   Öyle ise firmalar, yapacakları finansal durum tesbiti ve nakit bütçesi uygulaması ile muhakkak piyasaya borçlarını bir şekilde ödemeye çalışmalılar ki piyasada olan ve alacaklarını alan firmalar da tekrar ödeme yapsın ve bu sayede piyasada nakit akışı oluşsun. Bu takdirde piyasada canlanma başlayacaktır.

   Hükümetin kısa çalışma ödeneği olarak ve işsizlik ödeneği olarak verdiği paralar bu ay yani Mayıs ayında piyasaya çıkmaya başladı. Özel sektör firmaları da borçlarını uygun şekilde ödemeye devam ettiği takdirde piyasada biraz da olsa canlanma başlayabilir.

   Dünyada da , az da olsa bir canlanma başladığını görüyoruz.

   Dünyadaki canlanma tabii ki ülkemize ihracat artışı olarak etki edecektir.

   Burada da bir başka handikapla karşılaşıyoruz.

   İhracatın artışı ve yaz gelmesiyle turizm gelirlerinin artması durumunda maalesef döviz değeri düşmeye başlayacaktır. Bu takdirde , firmalar ihracatta zorlanmaya başlayacak, artan ihracat duralamaya başlayacaktır.

   İçeride ise hükümet bir takım kredi garantileri vermediği, mevcut kredileri uzatmadığı takdirde, firmalar hangi şekilde nakit bütçesi yaparsa yapsın, finansman konusunda sıkışmaya başlayacaklardır.

   Yurt içi ve yurt dışından doğacak finansman sorunlarının aşılması için iki tedbir düşünmekteyim. Bu tedbirlerin hemen bugün, hatta dün çıkması lazımdı. Nedir bu tedbirler? (Tabii bunlar benim düşüncelerim, kabul eden olur, kabul etmeyen olur, düşünmeyen olur, o sayın okuyucuların tercihi)

  1.      Bankaların firmaların kısa vadeli kredilerini uzun vadeli hale getirmesi

   2.      Boş olan kredi limitlerinin kullandırılmasının sağlanması

   3.      İhtiyacı olan firmalar için yeni krediler verilebilmesi

   4.      İhracattaki döviz değerinin düşüşüne karşı ise, hükümetin

   İhracat edilen her türlü mal için belirlenecek ihracat destek primlerinin verilmesi

 

   Evet sayın okuyucular, hükümet değişikliğinden sonra özel sektörün ve hükümetin alması gereken tedbirler olarak bunları düşünüyorum.

   Bu ve buna benzer tedbirler alınabilir veya geç kalınabilir. Ama hükümetin piyasayı rahatlatacak tedbirleri gecikmeden yürürlüğe sokması gerekiyor.

 

Cevdet Akçakoca

Yeminli Mali Müşavir