İHRACATTA DEVREDEN VE YÜKLENİLEN KDV KONUSU

Bursa, 15.Mart.2016

 

İHRACATTA DEVREDEN VE YÜKLENİLEN KDV KONUSU

 

                İhracat yapanlar çok iyi bilmektedir ki son KDV genel tebliğinden beri bir ikilem yaşanmaktadır.

Daha önceki yıllarda, son dönem KDV yeterli olduğu takdirde, ihracat yapılan maddeye ait yüklenilen KDV ler hangi dönemde olursa olsun ve önceki dönemden devreden KDV lerle ilişkilendirilmeksizin iade hesabında gözönüne alınmakta idi.

                Yeni ve en son birleştirilmiş KDV genel tebliğinin yayımlanmasından sonra birden bire tatbikat değişti ve Vergi Dairesi Başkanlığı yetkilileri , geçmiş dönemden devreden KDV olmadığı takdirde yüklenilen KDV ve iade edilecek KDV hesaplarını kabul etmemeye başladılar. Ancak bu konu çok su götürür bir konu idi. Zannediyorum, konu mahkemelik oldu. Veya belki de Maliye Bakanlığı yetkilileri ihracat konusunu daha yakından incelediler.

                Kesin olmamakla beraber Maliye Bakanlığının görüş değiştirip tekrar eski uygulamaya döndüğünü zannetmekteyim.

                Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığından İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığına gönderilen 11.12.2015 tarih ve E-118555 sayılı  bir yazısının belli kısımlarının özetini paylaşmak istiyorum.

                “”3065 sayılı KDV kanununun 32. Maddesinde, bu kanunun 11,13,14,15. Maddeleri ile 17. Maddesinin 4 numaralı fıkrasının s bendi uyarınca vergiden istisna edilmiş bulunan işlemlerle ilgili fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV’nin mükellefin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak KDV’den indirileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde indirilemeyen KDV’nin , Maliye Bakanlığınca tespit edileck esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı hükme bağlanmıştır.

                Tam istisna kapsamındaki teslim ve hizmetler dolayısıyla yüklenilen vergiler, vergiye tabi işlemler nedeniyle hesaplanan vergiden indirilmekte, indirim yoluyla giderilemeyen vergiler ise KDV kanununun 32. Maddesi hükmü uyarınca mükelleflerin isteğine göre mahsuben veya nakden iade edilmektedir.

                KDV genel uygulama tebliğinin (IV/A-1.1.) bölümünde:

                İade hakkı doğuran işlemler için yüklenilen KDV, öncelikle indirim konusu yapılır. İndirimle giderilemeyen bir miktarın kalması halinde, kalan tutar iade hakkı doğuran işlemin gerçekleştiği dönemde iade edilecek KDV olarak dikkate alınabilir denilmektedir.

                Başkanlığımıza yansıyan olaylardan konunun mükellefler açısından tereddüt oluşturduğu müteaddit defa müşahede edilmiş olup, tereddüt uyandıran bu konu hakkında yeni bir düzenleme yapılana kadar, tam istisna kapsamında işlemleri bulunan mükelleflerin bu işlemler nedeniyle yüklendikleri KDV’NİN, YÜKLENİLDİĞİ DÖNEM İLE İADENİN TALEP EDİLDİĞİ DÖNEM ARASINDAKİ kdv BEYANNAMELERİNDE YER ALAN DEVREDEN kdv İLE KARŞILAŞTIRILMASININ YAPILMAMASI, İADENİN TALEP EDİLDİĞİ DÖNEM BEYANNAMESİNDEKİ TOPLAM İNDİRİM KDV İLE KARŞILAŞTIRILARAK İADE TALEBİNİN SONUÇLANDIRILMASI GEREKMEKTEDİR.””

                DENİLMİŞTİR.

                Bu özelgeye göre, mükelleflerin iade KDV si yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar, devreden KDV olup olmaması ile ilişkilendirilmeden , dönem KDV si yeterli olduğu takdirde aynen iade edilecektir.

                Bakanlık, nihayet KDV nin ana düşünce ve mantığına dönmüş ve dönecek gibi görünmektedir.

 

Cevdet Akçakoca

Yeminli Mali Müşavir

Bağımsız Denetçi