Leylekler ve Kartalların Efsanevi Savaşı

Leylekler ve Kartalların Efsanevi Savaşı


  
 

Yazımızın başlangıcında göklerin görkemli iki canlısının resmini paylaştım. Bir kartal, hepimiz için göklerin kralıdır. Ama, şehirleşme ile birlikte biz şehirlerin evlatları artık kartal göremez olduk. Ancak, filmlerde ve belgesellerde görüyoruz. 

Bir leylek ise yine hepimizin çok sevdiği bir varlık ve göçmen bir kuştur. Hangimiz leyleklerin lak lak lak diye gagasını takırdatmasını hatırlamaz ki. Leylekler halen şehirlerimizde, köylerimizde yuvalanmaya devam ediyor.

Bursa Gölyazı'daki Yaren leylek hikayesini bilmeyen Türk insanı kalmadığı gibi bütün dünyanın da haberi vardır. 

Peki, efsane gibi küçüklüğümüzden beri duyduğumuz leylek kartal savaşı gerçek midir, gerçekse kim galip gelmiştir ve bu savaş nerede olmuştur? Bunu araştırdık. Neler bulduk neler?

Bir kere leylek kartal savaşı ülkemizde, yani Türkiye’de, bölgemizde ve de Bursa şehri hudutları esas olmak üzere, olmuştur. 

Bu internet denen olay veya bir çoğumuzun tabiri ile google’de her türlü bilgiyi ama yanlış ama doğru, buluyorsunuz. Uzun zamandır merak ettiğim leylek-kartal savaşını araştırdığımda, bilgipedia diye bir sitede, kaynak anonim olarak aşağıdaki bilgileri buldum. Kaynak, anonim olduğu için rahatlıkla bu siteden faydalandığımı belirtebiliyorum. 

Leylek-Kartal savaşına ait bir resim:

Şimdi kendimizi leylek kartal savaşının olduğu iddia edilen yıla yani 1934 yılına ışınlayalım. Genç Türkiye Cumhuriyeti 11. İnci yılında. Bir yandan ekonomik atılımlar yapmaya çalışıyor, bir yandan yeni bir alfabeye geçilmiş, okuma yazma oranı artırılması için Milli eğitimde son derece önemli çalışmalar yapılıyor, okullar açılmaya çalışılıyor. Diğer yandan sanayileşme için ve halkın ihtiyaçlarının öncelikle karşılanabilmesi için fabrikalar kurulmaya çalışılıyor. Nüfus ise 16 (onaltı) milyon civarında. 

Halkın en az %80'i köylü ve Büyük Atatürk "Köylü milletimizin efendisidir" diye açıklamalar yapıyor. Her köylünün birkaç hayvanı var. 780 bin km2 lik ülkede km'ye 20 kişi düşüyor. Topraklar bugünlerle karşılaştırırsak, alabildiğine çok ve maalesef boş. Ziraate de büyük önem veriliyor. 

Kara ve demiryolu ağı geliştirilmeye çalışılıyor. Bugünün turistik bölgeleri olan Ege bölgesindeki bir çok il ve ilçeye ulaşım çok ama çok zor. Ama gidemediğin köy senin değildir düsturu ile devlet elinden gelenden fazlasını yapmaya uğraşıyor. 

Dağlarımızda ormanlarımızda her türlü hayvan varlığı var. Tabii, vahşi hayvan varlığı var. Dağlarımızın süslerinden biri de Kartallar. Hem de çok görkemli kartallar. 

Ülkemiz, aynı zamanda göçebe kuşların da göç yollarının üstünde. Özellikle Leylekler her yıl güneyden Afrika'dan gelirler aylarca ülkemizde kalırlar, yavrularlar, kışa doğru tekrar sıcak ülkelere uçarlar.

Halkımız onları Hacı Leylek diye sever. Her köyümüzde, kasabamızda ve şehrimizde en ufak bir tehdide maruz kalmadan yaşarlar. Çok fazla sayıda leylek her yıl geliiiir, gider.

1934 yılının Haziran ayında umulmayan bir şey olur Bursa’yı da kapsayan bölgede.  Bursa Orhangazi’de Uludağın zirvelerinde yaşayan 6 kartal taa Orhangazi'ye gelerek bir leylek yuvasına saldırırlar. Anne ve baba leylekleri öldürürler. Yavruları da alarak kendi yuvalarına götürürler (Tabii yavrularını beslemek için. 

Böylece tarihin en ilginç savaşlarından biri başlamış olmaktadır. 

Aradan birkaç gün geçer… 

Bu arada özellikle leyleklerin gagaları ile yaptıkları lak, lak, lak ve takır takır takır şeklindeki gürültüler çoğalmıştır. 

Kolay avı bulan öğrenen bir grup kartal, yine Orhangazi’de başka bir leylek yuvasına saldırır,  ama bu defa yuva boştur. Nasıl haberleştiler ise, leylekler yavrularını güvenli bir yere gizlemişti. Anlaşılıyor ki leylekler, o takırtılarla haberleşerek birbirlerini ikaz etmişler ve tedbirler almışlardı.
Sonra her yerden haberler gelmeye başladı. Bu defa da bir başka durumla karşı karşıya gelindi.
Kartallar gruplar halinde leylek yuvalarına saldırıyordu. Demek ki kartallar da kendi aralarında haberleşmişlerdi.  Birkaç gün sonra ülkenin dört yanından Bursa, Aydın ve Trakya’ya yüzlerce leylek akın etti.

Aynı şekilde kartallar da aynı bölgelerde  toplanıyordu.
İnsanlar çevrelerinde leylek ve kartal sayısının olağanüstü arttığının farkındaydı.

İnsanlar gökyüzüne baktıklarında gökyüzünde bir hareketlenme ve gerek kartal ve gerekse leylek sayısında artışlar görüyordu.
Allah Allah, Bu kuşlar neden toplanıyordu? Bu neyin habercisiydi? Acaba deprem mi, yoksa başka bir felaket mi olacaktı?

Leyleklerin ve kartalların toplanması iki ay sürdü.

Derken gökleri takip eden bazı gazete muhabirleri Ağustos ayından itibaren gazetelerde aşağıdaki şekilde haberler yayınlamaya başladılar. 

AĞUSTOS 1934…

Savaş, sanki yıllar sonra demokrasi hareketinin başlayacağı yeri biliyormuşçasına Aydın’da Menderes deltasında inanılmaz bir şekilde başladı.

Kartallar ve leylekler, iki düşman gurup, iki düşman ordusu gibi saflara ayrılmıştı. Amansız bir mücadeleye tutuşmuşlardı. Bölgedeki halk, başını göğe kaldırmış, bu inanılmaz savaşı izliyorlardı.
Kartallar güçlü pençeleriyle, leylekler de uzun gagalarıyla savaşıyordu.
İnsanların gönlü leyleklerden yanaydı. İnsanlar Hacı Leylek taraftarı idi.
Köylüler yaralanıp yere inen leylekleri tedavi ediyor, yaşlı nineler yaralı leyleklerin başında dua ediyordu. Bildirildiğine göre halktan  Kızılay’ı göreve çağıranlar bile oluyordu.

Halkın Hacı Leylek ailesine yardımı sonsuzdu. İnsanlar ağaçlara, leylek yuvalarına tırmanıyor,  yuvalardaki yavru leylekleri besliyorlardı.
Ülkenin genelkurmay başkanı Mareşal Fevzi Çakmak’ın bu savaşa müdahale etmesini isteyenler bile vardı.

Savaş öyle birkaç günde bitecek gibi değildi. Nitekim günümüzde de herkes Rusyanın Ukraynayı birkaç günde işgal edeceğini sanmıştı. O tarihte de günler geçiyor, savaş sürüyordu. Gökteki iki ordu da ağır kayıplarla karşı karşıya idi.

Yine ilginç bir durum meydana geldi. Hem leyleklere, hem de kartallara ülkenin değişik yerlerinden sürüler halinde takviye geliyordu.

Halk heyecanla daha da şiddetlenen bu savaşı, çok fazla müdahale edemeden seyrediyordu. Kafalar devamlı göke bakmaktan, çeşitli kazalar da oluyordu tabii. Direklere çarpanlar, suya düşenler, birbiri ile çarpışanlar günlük olağan vakalar halini almıştı. 

Savaşın sonucu hakkında iddialar bile başlamıştı.
Bu savaşı kim kazanacaktı acaba?

Şöyle bir düşünürsek kartalların her biri göklerin kralı idi ve bir leyleğe göre daha güçlüydü ama leylekler sayıca üstündü.
Leylekler daha iyi organize olmuşlar ve bir savaş taktiği de geliştirmişlerdi.
Genç leylekler kartalları yoruyor, tecrübeli yaşlılar ise yorulan kartala öldürücü gagayı vuruyordu.

Yine leyleklere yardım eden insan ordusu vardı. Leylekler insanların yardımını da görünce, savaşı özellikle yerleşim birimlerine yakın yerlere çekmişlerdi. Savaşın ormanlık ve dağlık bölgelere doğru yayılmasına izin vermiyorlardı. 

Yaralı ve ölü kartal ve leylek sayısı yüzlerle binlerle ifade ediliyordu. Sonunda savaş tavsamaya başladı ve bir gün birdenbire bitti.

Kazanan sayıca üstün olan leyleklerdi.
Kartallar bölgeyi terk etmek zorunda kalmıştı..

1934 yılında yüzlerce insanın izlediği ve pek çok gazeteye konu olmuş bir savaş bu.
O günlerde Türkiye’deki New York Times gazetesinin muhabirinin Amerika’ya bu haberi geçtiği söylenir.

Derler ki, leyleklerin ve kartalların savaşı bir kaç yıl sonra Kara Harp Okulu’nda havacılık dersinde işlendi.
İki tarafın savaş taktikleri öğrencilere anlatıldı.

STORKS DEFEAT EAGLES IN AIR BATTLE

An unusual story of an air battle was recently reported in Orghangazi, near Brusa. in Turkey. It was between flocks of storks and eagles, and was the result of depredations by the latter birds. It seems that six eagles ravaged a stork’s nest, carrying off the young. Then the storks massed for vengeance, and when about 300 strong they

attacked the kidnappers. In the battle that followed, 12 storks were killed and 50 wounded; of the 60 eagles that took part, 20 are estimated to have been killed.”

1934 YILININ GAZETE KUPÜRLERİNDE BU OLAY ŞU SATIRLARLA ANLATILMIŞ…

Aydın: Üç gündür süren leylek ve kartallar savaşında bugün leylekler üstün duruma geldiğinden leylekler yuvalarına gelip yavruları ile meşgul olmuşlardır. Aldıkları yaralarla yuvalarına gelen leylekler, ölen yavruları yuvadan atmışlar sonra dönüp tekrar savaşa gitmişlerdir. Halk yavru leylekleri gözetip kolluyor. Menderes yakınında çalışan çiftçiler 2000 kadar leyleğin takviye birlik olarak savaşa geldiğini bildirmişlerdir.

Bursa: Bu sabah şehrimizin üstünden 50 kadar kartal Ege istikametine doğru uçup gitmiştir. Bunların Aydın’daki savaşa gittikleri anlaşılmaktadır. Uzun süren çarpışmalar sonucu 12 ölü, 50 yaralı bedeline zafer leyleklerin olmuş. Kartalların 20 ölü verdiği kaydedilmiş.

LEYLEKLERLE KARTALLARIN SAVAŞINDA 29 LEYLEK VE 33 KARTAL ÖLDÜ

Germencik ilçesine bağlı Meşeli köyünün Soğukpınar mevkiinde kartallarla leyleklerin kıyasıya savaşında 29 leylek ile 33 kartal öldü. Soğukpınar mevkiinde öğle saatlerinde meydana gelen Leylek-Kartal savaşı köylüler tarafından da takip edildi. Bu arada bazı köylülerinde av tüfeği ile ateş ederek kartalları öldürdükleri savaşta, 29 leylek ile 33 kartal öldü. Leylek-Kartal savaşı köyde günü konusu haline geldi.

Bir başka gazete kupüründe ise olay şöyle anlatılmakta: Bir müddetten beri Bandırma ve Balıkesir tarafında leyleklerle kartallar arasında bir harp ceryan ettiği yazılmıştı. Bu havaliden gelen haberler, harp neticesinde leyleklerin çok telefat verdikleri bildiriliyor.

Leylekler arasındaki bu feci mağlubiyetin neticeleri görülmeğe başlamıştır. Eyip civarındaki yuvalarına dönen leyleklerin yüzde yirmi, otuz niyetinde noksan oldukları görülmektedir. Bir çok leylek yavruları öksüz kalmıştır. Eyip halkından bazıları bu yavru leyleklerin yiyecek ve içeceklerini tedarik etmektedirler. Aynı feci manzara Çatalca ve havalisinde de görülüyor.

İşte size tarihe geçmiş bir olay. İster inanın ister inanmayın, ama böyle bir olay dünya tarihine geçmiş ve üstelik de ülkemizde olmuştur.