MALTADA – ŞÖVALYELER

Bursa; 23.05.2007
MALTADA – ŞÖVALYELER


2000’li yıllarda idi

 

O sırada Malta henüz Avrupa Birliğine girmemiş ve vizesiz gidilen bir ada ülke idi. Bir bayramda Malta’ya düzenlenen bir tura ailece katıldık. Günler, toplum mühendisliğinin çalıştığı, Ali Kalkancıların, Fadime ve Aczmendi uydurmaları ve irtica avazelerinin yükseldiği günlerdi. (Bu size bir şey anımsatıyor mu?)

 

Uçakta, Yahya Kemal’in “Süleymaniye’de bayram sabahı” şiirinin mısraları kulaklarımda çınlıyor, sanki kendimi o donanmada Malta’ya sefere çıkmış, Turgut Reisle buluşacak gibi hissediyorum.

 

Deniz ufkunda bu top sesleri nerden geliyor?

Barbaros, belki donanmayla seferden geliyor!..

Adalar’dan mı? Tunus’ dan mı, Cezayir’den mi? 

Hür ufuklarda donanmış iki yüz pare gemi

Yeni doğmuş aya baktıkları yerden geliyor;

O mübarek gemiler hangi seherden geliyor?

 

Ulu mabedde karıştım vatanın birliğine

Çok şükür Tanrıya, gördüm, bu saatlerde yine

Yaşayanlarla beraber bulunan ervahı,

Doludur gönlüm ışıklarla bu bayram sabahı.

 

Ben, bu duygular içinde iken, uçakta, daha önce Malta’ya gitmiş olanlar orayı anlatmaya başladılar. Bu sırada benim de aklıma geldi. Turgut Reis Malta’yı alamadı, kendi canını verdi. Osmanlı, Malta’dan bozgunla çekildi. Avrupalılar hala bunu kutluyorlar.

 

Saf saf sordum. Acaba Malta’da cami var mı? Bilen var mı? Bayram namazını orada kılmak isterim dedim. Birden ani bir sessuzluk. Malta’yı anlatanlar sustu. Acayip bakışlar oldu.

 

Neyse, ben otele indiğimizde sordum. Otel, bana bir araba tahsis etti. Bayramımızı anlattım. Libyalıların bir camisi varmış: Taksi bekledi. Bu arada Sunusi usulü bayram namazında secdeye yattın mı yarım saat kalkmıyorsun. Az daha kan beynime dolduğundan namazdan kalkamayacaktım.

 

Taksi bekleyip beni geri getirdi. Otel, bütün Türk müşterilerin bayramını kutladı. Fakat, insanlar hep bir acayip, bir mesafeli. 2-3 gün sonra, bir müşterek yemekte içki kadehini kaldırınca, bütün mesafe kayboldu. Ne deseler beğenir misiniz? “Biz seni irticacı zannetmiştik.” Şu tatlı su aydınlarına bakın. Bir bayram namazına giderseniz, Cuma’ya giderseniz veya namaz kılarsanız irticacısınız. İçki içerseniz değilsiniz.

 

Ülke için en tehlikeli kafa bu ve buna sebep olan toplum mühendisliğidir. Herkes, halkından ve insanından kopuk bu toplum mühendislerine ve tatlı su aydınlarına cevabını seçimlerde Türk halkının ders verdiğini hatırlasın.

 

 

 

 

Biz yine o şiirden bir kısım mısra ile yazımızı bitirelim.

 

Gökte top sesleri, bir bir, nerelerden geliyor?

Mutlaka her biri bir başka zaferden geliyor;

Kosova’dan, Niğbolu’dan, Varna’dan, İstanbul’dan...

Anıyor her biri bir vak’ayı heybetle bu an;

Belgrad’dan mı? Budin, Eğri ve Uyvar’dan mı?

Son hudutlarda yücelmiş sıra-dağlardan mı ?   

 

Yeminli Mali Müşavir

Cevdet Akçakoca