Muhasebe ve işletme hileleri anıla 10

Fire hesaplamaları konusunda bir anı

 

            Yeminli Mali Müşavirliğimin ilk beş yılı içindeki bir anımı ele alıyorum.

1990 yılında Yeminli Mali Müşavir olduktan sonra bir firmadan, muhasebe müdürü olan arkadaşım telefon etti. Cevdet, muhasebe fişinde bir hata yaptım. Bilgisayarın ana hafızasından müdahale ederek değiştirip düzeltmeyi düşünüyorum ne dersin? Dedi. Dur oraya geleyim dedim ve firmanın Bursa Organize Sanayi Bölgesindeki fabrikasına geldim.

            Muhasebe müdürü ile patronun odası yan yana. (Neden acaba) . Konuşmaya başladık. Sonuçta, ben arkadaşıma en tabii ve arkadaşça hitaplarla, biz okulda böyle mi öğrendik? Bu tip maddeleri ters kayıtla düzeltmen lazım. Bir hile yok, hurda yok. Dolayısıyla, muhasebede hataların düzeltilmesi esaslarına göre düzeltmeyi yap. Ana bilgisayar hafızasında işin ne? Bütün sistemi bozarsın dedim ve arkadaşımı ikna ettim. Çıktım gittim.

            Yarım saat sonra telefonum çaldı. Cevdet, acele gelir misin? Patron seninle görüşmek istiyor dedi. Patron, o zamanlarda 60 yaşlarını geçmiş, tam bir Bursa beyefendisi. Cevdet bey, konuşmalarınıza istemeyerek de yan odadan, kapı açık olduğu için şahit oldum. Söz ve tavsiyelerinizi çok beğendim. Bizimle çalışır mısınız? Dedi. Ben sevinçten uçtum. İşe yeni başlamışım. Bursa’nın en tanınmış firması bana danışmanlık teklif ediyor. Kabul etmez miyim? Seve seve kabul ettim.

            Bir müddet sonra beyefendi vefat etti. Yerine 30 lu yaşlarda, yurt dışında tahsil yapmış, birkaç lisan bilen ateş gibi bir adam olan oğlu işin başına geçti. Firma, öyle bir büyüyor ki inanamazsınız. Oğulun iş başına geçmesi ile ihracat 10 milyon dolarların üzerine çıktı, 30 milyon dolarlara doğru gidiyor. Devamlı yatırım ve gelişme. Genç patronun hızına yetişmek nerede ise olanaksız.

            Ben de yapılan işlerden gurur duyuyorum. Bütün yatırım fizibiliteleri, ihracat fizibilitelerini ben yapıyorum. Çok çok iyi de para alıyorum. Allaha sonsuz şükür ediyorum.

             Gel zaman, git zaman, bizim genç patron biraz değişmeye başladı. İşletmeyi ilgilendirmeyen harcamaların masraflara alınmasını istiyor, denetimlerde ortaya çıktığında reddediyoruz. Bana da biraz yan bakmaya başladı. Firmanın tam kayıt içinde çalışmasının nasıl iyi olduğunu anlatıyorum ama kafasını takmış, biz de biraz faturasız çalışsak ne olur diyor. Ben denetleme ve yeminli mali müşavirliğinizi yaptığım müddetçe bu olmaz dedim. Bana bir takım firmaları örnek gösteriyor. Dinlemiyorum.  İlişkilerimiz gerginleşmeye başladı.

            Derken bir gün, genç patron benimle özel olarak görüşmek istediğini ve şu saatte beklediğini bildirdi.

            Gittim. Oturduk, çay kahve derken konuya girdik. Efendim, ben ihracat teşvik belgesi çalışmalarında fire oranını %17 hesaplıyormuşum. Evet %17 den fizibiliteyi hazırlıyorum. Çünkü yaptığım araştırma ve tetkiklerde bu malın yapılması için %17 fire oluştuğunu gördüm dedim.

            Ama, …..firmasına ihracat fizibilitesi hazırlayan Ankara’da biri varmış, o %22 fire ile ihracat teşvik belgesi alıyormuş dedi.

            Ben, tekrar sizin fireniz %17 değil mi? Dedim. Evet ama %22 fire yaparsan aradaki %5 farkı kayıt dışı satıp, kayıt dışı bir sürü para kazanacağım demez mi? Ben bunu kabul edemem dedim. Öyle ise seninle yollarımızı ayırırız dedi. Bana peki demekten ve orayı terketmekten başka yapacak bir şey kalmamıştı.

            Böylece firma ile sözleşmemizi iptal ettik.

            Aradan iki yıl geçti. Sekreterim, genç patronun beni aradığını ve çok acele iş yerine bir konuda görüşmek üzere beklediğini bildirdi. İş iştir, kalktım, gittim.

            Genç patron, mizanları, bilançoları çıkardı. Firma iki yıl içinde bitmiş ki ne bitmiş. Ne yapacağız, bizimle devam eder misin dedi. Evet ederim ama benim şartlarım belli. En ufak bir hata veya hileye müsaade etmem dedim. Kabul etti.

            Bu arada, kayıt dışı işlerden dolayı, kendisine doğru dürüst hesap verilemez olmuş, üretim ve satışlar tutmuyor, kimin ne yaptığı, ne aldığı ne götürdüğü belli değil. O yıl Ekim ayında, her nasılsa baktık ki birkaç ay önceye bir fatura giriliyor. Ben çıldırdım tabii. Firma ile ilişkiyi kestik.

            Ertesi yıldan itibaren o dev firma çöküşe geçti, çalışması durdu. Battı, düpedüz battı.

            Bu işin başlangıcı %17 yerine %22 fire ile hesap yapmaya çalışmak ve açıktan %5 para kazanmaktı. Ama bu %5 peşinde koşarken, işletme müdürü, satış müdürü, ihracat müdürü, üretim müdürü, ambarcı vs. vs. herkes nemalanmış. Zavallı genç patron ne yapacağını şaşırmış ve o dünyaya meydan okuyan firma bitmiş.

            Vergi daireleri ile inceleme elemanları ile uğraşmalar da cabası.

            Siz siz olun, kayıt dışı işler yapmaya çalışmayın. Para kazanamadığınız gibi kendinize yazık edersiniz.