NE OLACAK BU ŞİRKETLERİN DENETİMİ?

Bursa, 01.Ekim.2012

 

                NE OLACAK BU ŞİRKETLERİN DENETİMİ?

 

                Bugün, yine internete birkaç taslak düştü. Hemen sanal alemde kıyamet koptu.

Taslaklar: a. Bağımsız denetime tabi olacak şirketlerin belirlenmesine ilişkin karar b.Bağımsız denetim yönetmeliği taslağı

                Bu taslaklar, ne dereceye doğrudur bilinmez ama 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanununun 397-406 maddeleri arasında düzenlenen Denetleme konusunu ilgilendirmektedir. Gerek söz konusu maddeler ve gerekse internete düşen taslaklar, Türkiye’de daha önce Sermaye Piyasası Kurulu tarafından kullanılmakta olan denetim sisteminin biraz daha gelişmişi olan Türkiye Muhasebe Standartlarına göre yapılacak denetimi esas almaktadır. Bu maddelerdeki denetim sistemi, belli büyüklükteki şirketlere yapılacak denetimin esaslarını açıklamaktadır.

                6102 sayılı Yeni TTK. Türkiye’deki denetimi ve denetime tabi olacak şirketleri Bakanlar Kurulunun belirleyeceği konusunda emredici hükümler getirmiştir. Yeni TTK’ nun 397 ve 398 inci maddelerinde düzenlenen denetimi ve denetime tabi şirketleri belirleyecek Bakanlar Kurulu kararı ve Bağımsız Denetim Yönetmeliğinin taslak halinde açıklandığı ve taslaklar hakkındaki kamuoyunun fikirlerinin öğrenilmek istendiği anlaşılmaktadır.

                Maalesef, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu daha taslak halinde iken denetim sistemi konusunda yapılan hatalar, bir şekilde tarafımdan dile getirilmiş, ancak kanun çıkıncaya kadar bu hatalar anlaşılamamıştır. Kanun çıktıktan sonra yapılan düzenleme dahi Yeni Türk Ticaret Kanununun hatalarının düzeltilmesini sağlayamamıştır.

                Beğenilmeyen ve 50 yıl tatbik edildikten sonra kaldırılan 6762 sayılı Eski TTK da murakıplar, 347-359 maddelerde  her A.Ş.nin bir murakıbı veya denetçisinin bulunması gerektiğini, bu denetçinin nasıl seçileceğini, vazifelerini, tescil ve ilanını, yıllık raporunun nasıl olacağını, yetkilerini ve diğer konuları düzenlemekte idi.  Eski TTK nın  murakıplarla veya denetçilerle ilgili en çok tenkid edilen hükmü, bu murakıp veya denetçinin tahsil ve kabiliyetlerinin düzenlenmemesi idi.

                Yani, eski TTK nuna göre herhangi bir tahsili olmayan işsiz bile murakıp olabiliyor ve murakıp raporu bir formaliteden ibaret hale geliyordu. Oysa maddeleri ciddi ciddi incelediğinizde , murakıpların çok ciddi yetki ve sorumlulukları olduğu ortaya çıkıyordu.

                Yeni TTK. İşte bu denetçilik veya murakıplık hükümlerini ortadan kaldırmış, ve yerine ne idüğü belirsiz olan bir bağımsız denetim sistemi getirmiştir.

                Bağımsız denetim sistemi, ancak ve ancak belli büyüklükte şirketlerde uygulanabilecektir. Belli eğitimi almış kişilerin bulunduğu, belli organizasyonlara sahip kurumlar tarafından uygulanabilecektir.

                Bu esaslar çerçevesindeki kurumlara baktığımızda, hani bazı devlet ihaleleri vardır ya alınacak mal veya alınacak hizmet öyle bir tarif edilir ki, ihaleyi kazanacak olanın kim olduğu daha baştan bellidir. İşte yeni TTK da maalesef bir ihale gibi, ihale sonucunu baştan belirlemiş bir sistem kurmuştur. YABANCI DENETİM KURULUŞLARI VE AZ BİR MİKTAR TÜRK DENETİM KURULUŞLARI.

                Kanunun 397-406 maddesindeki esaslara göre bağımsız denetime sahip olacak kuruluşlar, belli büyüklükte, belli ciroda ve belli çalışan sayısına sahip olacak kuruluşlardır. Bu kuruluşlar, ister yabancı , ister yerli şirketler tarafından denetime tabi olsunlar, sonuçta büyük masraflara katlanabilecek şirketlerdir, hakikaten ciddi denetim gereken firmalardır. Ancak, kanunda belirtilen bağımsız denetim sisteminin ne kadar ciddi veya olumlu olduğu da ayrıca üzerinde durulması gereken bir konudur. Ben, Uluslar arası denetim standartları diye bilinen ve Türkçeye nokta ve virgülüne bile dokunulmadan çevrilen Türkiye Muhasebe Standartları ve Türkiye finansal raporlama standartlarının da ne dereceye kadar doğru bir sistem olduğu konusunda ŞÜPHELİYİM.

  Siz, ülkenizde 1970 lerden beri tatbik edilen bir tek düzen muhasebe sisteminiz, 1989 dan beri tatbik edilen bir tam tasdik ve Yeminli Mali Müşavirlik Sisteminiz varken, birdenbire ne idüğü belirsiz bir sisteme geçmeye çalışıyorsunuz. Neymiş, yabancı kuruluşlar bu sistemle çalışıyormuş, yoksa yatırım gelmezmiş. Daha önceki yazılarımızda ele almış ve bu dayatılan sistemin dünyada 3-5000 firmada tatbik edildiğini belirtmiştik. Sizin ekonominiz kuvvetli olursa, yatırımcı zaten size gelecektir. Öyle hesap sistemine bağlı değildir bu yatırım konusu.

Gelelim, murakıplık veya denetçilik sistemine.

Öyle veya böyle, eski Ticaret Kanununda bir denetçilik veya murakıplık sistemi vardı. Bu sistemi daha iyileştirme yerine tamamen yok etmeyi tercih etmek ne ola?

Murakıplık veya denetçilik sistemini yok etmekle, küçük de olsa ciddi olarak denetleme işini yapan murakıpların işlerini yok ederek, bu tip şirketlerin hata yapmasını sağlayarak, zayıflamalarını ve yabancı şirketlerin eline bedavadan geçmeleri mi hedeflenmektedir acaba diye aklımıza gelmekte, diğer bir tabirle şeytanın avukatlığını mı yapıyoruz acaba diye düşünmekteyiz.

Daha baştan, piyasanın durumu hiç göz önüne alınmadan, sadece akademik esaslarda ve yabancı yatırımcıları çekme gayesi ile hazırlanan Yeni Türk Ticaret Kanununa derhal ama derhal MURAKIPLIK VEYA DENETÇİLİK MÜESSESESİNİN yeniden konması gerektiği kanaatindeyim. Denetçilerin özellikle, Serbest Muhasebeci Mali Müşavir veya Yeminli Mali Müşavir belgesi sahibi olan kimselerden seçilmesi gerektiği kanun maddesi olarak düzenlenmelidir.                               

 

 

Cevdet Akçakoca

Yeminli Mali Müşavir