PİZZANIN KRALI BURSA’DA

Bugün değişik bir konuyu işleyelim mi?

 

Köşe yazımız nasıl olsa gizli reklam sayılmaz değil mi?

 

Efendiim, bugün 3.Mayıs.2006 Çarşamba. Sevgili patronumuz Tahsin Bey’i ziyarete karar verdim ve kendilerini Ekohaber binasında, mükellef patron odasında Erdal Bey’le toplantı halinde iken bastım. Fakat neye yarar. Yemek saati değil. Şahane bir kahve ile kurtuldular.

 

Laf lafı açtı. Tahsin Bey; senelerdir benim işyerime gelecek. İnşallah gelirse ayaklarının altına kırmızı değil de kral rengi olan MOR renkli halı sereceğimizden ve daha sonra da; dünyanın (bize göre) en güzel pizzasını ısmarlayacağımızdan dem vurduk. (Mor renk niye kral rengidir, bir yazı ve araştırma konusudur, ileride bir gün yazarız.)

 

Sağ olsunlar, ilgilendiler. Kendilerine arzettiklerimizi sevgili okuyucularımıza da anlatmak boynumuzun borcu.

 

İş yerimin bulunduğu yerde bir pizzacı var. Her zaman gençlerle tıklım tıklım dolu. İşin başında genç bir usta. Sağına soluna bakmadan harıl harıl çalışıyor. Ben, şahsen pizza sevmem. Ancak, bir gün her nasılsa bu genç ustanın pizzasından yedim. Bir daha da bırakamadım. Bir gün yurtdışında Hollanda’da bir pizzacıya girdim. Türkiye ve Bursa’dan geldiğimi duyan pizzacı, Bursa’da “Big Mamma’s” isimli bir pizzacı var. En iyisi odur demez mi? Hayret.

 

Evet benim pizzacım “Big Mamma’s” o delikanlı usta ise işyerinin sahibi. Herkese bu pizzacıyı tavsiye ediyorum.

 

Bu genç arkadaş, daha sonra Zafer Plazada’da güzel bir mekan açtı. Kendisi ve işletmesi tam bir girişimcilik örneğidir. Gazetenizin muhabirleri bu yazımızdan sonra kendileriyle bir röportaj yaparlar zannediyorum. Böyle genç ve başarılı girişimciler takip edilmeli, desteklenmeli.

 

Sevgili patronum, işyerime teşrif edip bizi şereflendirirse kendilerine en güzel pizzayı ikram etmek boynumuzun borcu.

 

Tahsin Bey de aşağı kalacak değil ya; herhalde bizi (5) yıldızlı bir restaurantda ağırlayacaktır. Ne dersiniz?

 

Yeminli Mali Müşavir

Cevdet Akçakoca