YENİ TTK ‘ YA GÖRE YÖNETİM KURULLARI İBRA EDİLEMEZ

Bursa, 25.Temmuz.2012

 

YENİ TTK ‘ YA GÖRE YÖNETİM KURULLARI İBRA EDİLEMEZ.

 

   Evet, sevgili okurlar, yine iddialı bir başlık. Olmaz olmaz demeyin, olur oluuur.

   Nereden bu karara vardığımızı açıklayalım. Hadi bu sert ifadeli başlığı biraz yumuşatalım da “ Büyük bir ihtimalle yeni Ticaret Kanununa göre bir çok şirkette yönetim kurulları, yapılacak genel kurulda ibra edilmeme ihtimali ile karşı karşıyadır” diyelim.

  

   Anonim şirketlerin genel kurulu ile ilgili maddelerden biri de yeni TTK deki 436.ıncı maddedir. Maddenin başlığı “Oydan Yoksunluk”tur. Aynı madde önceki Ticaret Kanunumuzda da aşağı yukarı aynı ifadelerle bulunmakta idi. Ancak , pek bilinen ve tatbik edilen bir madde değildi.

  

   Maddeyi aynen alalım ve gerekçesini de yazalım, ondan sonra yorumlarımıza geçelim.

  

   Oydan Yoksunluk

  

   Madde 436- (1) Pay sahibi kendisi, eşi, alt ve üstsoyu veya bunların ortağı oldukları şahıs şirketleri ya da hakimiyetleri altındaki sermaye şirketleri ile şirket arasındaki kişisel nitelikte bir işe veya işleme veya herhangi bir yargı kurumu ya da hakemdeki davaya ilişkin olan müzakerelerde oy kullanamaz.

 

   Madde, bu şekliyle eski Ticaret Kanunundaki 374 üncü maddenin yerini almış ve bu arada yıllarca tatbik edilen eski Ticaret Kanunundaki içtihatlar ve öğretideki birikim de korunmuştur.

 

   Maddenin gerekçesine göre birinci fıkra: Oydan yoksunluğa sebebiyet veren hallerin içine, paysahibinin, karı veya kocasının, alt ve üst soyunun ortağı oldukları şahıs şirketleriyle, hakimiyetleri altındaki sermaye şirketleri de dahil edilmiştir. Şahıs ve sermaye şirketleri 124 üncü maddede gösterilmiştir. “Hakimiyet altında” bulunma ise içtihat yolu açık olmak üzere 195 inci maddenin kıyas yolu ile uygulanması suretiyle belirlenebilir. Yapılan bu eklerle öğretide eleştirilen bir kanun boşluğu doldurulmuştur. Hükümdeki ikinci yenilik “işlemlerin” de kapsama alınması ve eski kanundaki dava sözcüğünün açıklığa kavuşturulmasıdır.

 

   Kanunun 374 üncü maddesinin yukarıda gerekçesini de açıkladığımız birinci fıkrasındaki pay sahibi ve yakın akrabaları ile ilgili dava ve konulardaki müzakerelerde pay sahibinin oy kullanamaması eskiden beri var olan olumlu bir düzenlemedir. Pay sahibi ve yakın akrabaları ile ilgili dava ve konularda pay sahibinin psikolojik baskılar altında olabileceği, taraf tutabileceği herkesin aklına gelen konulardandır, dolayısıyla bu gibi konularda pay sahibi oy kullanmamalıdır.

 

   Ancak, maddenin ikinci fıkrasına gelince, maddenin genel kurullarda uygulanmasında bir takım aksaklıkların doğabileceği muhakkaktır.

 

   Önce ikinci fıkrayı aynen yazalım:

               

   (2) Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz

               

   Madde açıkça, şirketin yönetim kurulu üyelerin ,  her genel kurulda gündem maddesi olan yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmesi maddesinde, yönetim kurulu üyelerinin oy haklarını kullanamayacağını belirtmektedir. Hem de kesin bir ifade ile.

               

   Şimdi gelelim gerçeklere:

1.       Yeni Türk Ticaret Kanununda tek ortaklı anonim ve limited şirketler vardır. Yine

tek kişilik yönetim kurulu da bulunmaktadır ve bu yönetim kurulu üyesi de aynı zamanda şirketin sahibidir. Genel kurulda sıra ibra maddesine gelince, tek kişilik yönetim kurulu ve tek kişiden ibaret genel kurulda, yönetim kurulu ibra edilemeyecektir.

2.       Yurdumuzda bir çok şirket, aile şirketleri halinde veya bir veya iki gruptan

meydana gelmiş şirketlerdir. Hele hele eskiden kurulmuş şirketlerde, şirketin çoğunluk hissesine sahip bir kişi, diyelim ki  şirketin %80 hissesine sahiptir. İkinci bir kişi %10, üçüncü bir kişi %5 hisseye sahiptir. Kalan %5 hisseyi ise şirketin sahipleri olan bu kişiler 5 çalışana vermişlerdir. Toplam hisse dağılımı böyledir.

               

   Şirketin yönetim kurulu da, %80, %10 ve %5 lik hisseye sahip 3 kişiden meydana gelmiştir. Kalan %1 lik hisselerin yönetimde hiçbir hakkı da yoktur. Genel kurulda sadece el kaldıracaklardır.

               

   Ama, bugünkü yeni TTK daki düzenlemeye göre konuyu ele alırsak.

               

   Şirketin genel kurulu yapılıyor, %95 hisseye sahip yönetim kurulu, ibra maddesine gelince kendileri hakkında oy kullanamaz. Kalan %1 lik hisseye sahip 5 kişi bu genel kurulda, yönetim kurulunu ibra etmezse durum karmakarışık bir hal almayacak mı?

 

   Böylece %5 lik , hatta bırakın %5 lik hisseyi, iki kişilik bir sermaye şirketinde bir kişi yönetim kurulu üyesi ve %1 lik hisseye sahip ikinci pay sahibi genel kurula girdiğinde, %1 lik hisseye sahip ikinci kişi yönetim kurulunu ibra etmiyorum diye oy kullanırsa ne olacak? 

 

   Yönetim kurulu ibra edilmeyecektir.

 

   Yönetim kurulunun ibra edilmemesinin sonuçlarını bir başka yazımıza bırakalım.

 

   Şirketlerin her zaman bu şekilde yönetim kurulunun ibra edilmemesi ile karşı karşıya geleceği göz önüne alınarak, genel kurullarda gündem maddelerinin eskiden olduğu gibi detaylı olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Yani , bilanço ve gelir tablosunun okunması, bilanço ve gelir tablosunun onayı, yönetim kurulu faaliyet raporunun onayı, denetim kurulu faaliyet raporunun onayı ve daha sonra yönetim kurulunun ibrası, denetim kurulunun ibrası, maddeler halinde gündemde bulunduğu takdirde ibra edilmeyen madde sadece yönetim kurulunun ibrası maddesi olacaktır.

  

   Bu da bir tedbirdir.

 

   Diğer taraftan, 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanununun 436 ıncı maddesinin bu şekilde kullanılması halinde yönetim kurullarının ibra edilmesi ile ilgili büyük problemler doğacaktır. Şirketlerin yapısının da göz önüne alınarak maddenin tekrar düzenlenmesi gerektiğini düşünüyorum.

 

 

Cevdet Akçakoca

Yeminli Mali Müşavir