Yazılarım
IX. MUHASEBE VE DENETİM STANDARTLARI ÇALIŞTAYI
Bursa, 16.Ekim.2024 IX MUHASEBE VE DENETİM STANDARTLARI ÇALIŞTAYI Son zamanlarda devlet devamlı olarak yeni yeni kararlar, kanunlar çıkarmaya başladı ve özellikle muhasebe mesleğinde olanlar buna zor yetişmeye başladılar. Diyorduk ki bir de ne görsek? Bursa Yeminli Mali Müşavirler odasının etkinlikleri de devleti aratmaz oldu. Biz devletin kararlarına yetişmeye çalışırken şimdi de Bursa Yeminli Mali Müşavirler odasının toplantılarına yetişmeye ve hazmetmeye çalışıyoruz. 26-27.Ekim.2024 tarihlerinde yani Cumartesi ve Pazar günü sabahtan akşama kadar Bursa YMM Odası ve Muhasebe ve Finansman Öğretim Üyeleri Bilim ve Araştırma Derneği ile birlikte IX (dokuzuncu) Muhasebe ve Denetim Standartları Çalıştayı yapılacaktır. Çalıştay; Bursa Yeminli Mali Müşavirler Odası konferans salonunda gerçekleştirilecektir. Çalıştayın konusu Sürdürülebilirlik ve Kalite Yönetim Sisteminin ayrıntılı olarak ele alınmasıdır. Nedir bu sürdürülebilirlik derseniz, kısaca bir tarif edelim derim. Dünyanın geldiği bugünlerde sürdürülebilirlik her konuda insanların takip etmesi gereken bir konudur. Maliye mesleğinin dışında diğer meslekleri de ilgilendirir. Başlıca olarak: .Çevreyi koruma: Karbon ayak izini azaltmak, üretimde kaynakların sürdürülebilir kullanımını sağlamak, atık yönetimi, biyoçeşitliliğin korunması, enerji ve su tasarrufu, geri dönüşüm gibi konular Ekonomik kalkınma: Kaynakları koruyarak ekonomik büyümeyi sağlamayı ve refahı yükseltme esası. Yeşil yatırımlar, inovasyon ve Ar-Ge, adil ticaret, sürdürülebilir finansman, döngüsel ekonomi gibi kavramlar içerir. Sosyal gelişme: Sosyal adalet, fırsat eşitliği, kapsayıcılık, eğitim, sağlık, toplum bilinci, toplumsal cinsiyet eşitliği gibi hayatın her alanında tatmin edici ve sürdürülebilir bir standarda ulaşmayı anlatır. Bir yandan da sosyal sorunlara çözüm yaratacak girişimcilik projelerini içerir. Esas, olarak bu amaçlarla sürdürülebilirlik konusu çalıştayda işlenecektir. Ayrıca sürdürülebilirlik raporlarının güvence denetimleri, raporları, uygulamalı şirket değerlemesi, denetim şirketlerinde kalite yönetim sistemi, denetim şirketlerinde kalite yönetimi için yapay zeka kullanımı konuları da ele alınacaktır. Toplantıya KGK Başkanı Hasan Özçelik, Prof. Dr. Seval Selimoğlu, Kamu Gözetim Kurumundan Kıdemli Uzman Muhammed Şahin, Prof. .Dr. Serap Yanık, Prof. Dr. Jale Sağlar, Prof. Dr. Batuhan Güvemli, Prof. Dr. Şaban Uzay, Doç. Dr. Nabi Küçükgergerli gibi konusunun uzmanı kişiler ve muhtelif üniversitelerden öğretim üyeleri sunum ve konuşmalarıyla katkıda bulunacaklardır. Sürdürülebilirlik konusu, bugünlerde işdünyası ve geniş kitleler tarafından büyük bir ilgi ile takip edilmektedir. Dünya nereye gidiyorsa, bizler de bunun gerisinde kalmamak Bursa Yeminli Mali Müşavirler Odası olarak çalışmaktayız. Çalıştaya katılmak için Bursa Yeminli Mali Müşavirler Odası vasıtası ile katılım bedelinin de ödenmesi gerekmektedir. Çalıştayın yararlı olacağı konusunda hiçbir şüphem yok. Meslektaşlarımın katılımının mesleğe büyük katkılarda bulunacağını da düşünüyorum. IX. uncu Muhasebe ve Denetim Standartları Çalıştayının başarılı geçmesini diliyorum.
Devamını OkuBİR ZAMANLAR DO X VARDI
BİR ZAMANLAR DO-X VARDI CEVDET AKÇAKOCA // YMM 15.10.2024 - 16:49YAYINLANMA 2PAYLAŞIM A-A+ Geçen yazımızda zeplinleri, havadan hafif uçan araçları ele almıştık. Aynı yılarda yani 1920-30 yılları arasında havadan ağır araçlarda, yani uçaklarda yüz yolcu taşıyabilen, 50-60 ton ağırlığında, özellikle denize inebilen uçan bot da denen uçaklar yapılmıştı. O tarihlerdeki Meşhur gazetecimiz Yunus Nadi, hem Graf zeplinle ve hem de Do-X uçağı ile seyahat etmiş ve her ikisinden de bahseden kitaplar çıkarmıştı. Ben 1956 lı yıllarda Bursa kütüphanesinde bu kitapları okurken kendimden geçmiştim. Neler düşünmüştüm, neler? Yazımın sonlarına doğru düşüncelerimi de paylaşacağım. Do-X in aşağıda resmini paylaştım. O tarihlerde Claude Dornier tarafından tasarlanan bir uçan bottu bu uçak. 1929 32- yılları arasında 3 adet yapılmış ve kullanımı 1937 yılında sona ermişti. Dornier Do X, 1929 yılında Almanya'daki Dornier şirketi tarafından üretildiğinde dünyanın en büyük, en ağır ve en güçlü uçan botuydu . İlk olarak 1924 yılında Claude Dornier tarafından tasarlanan ] uçağın planlaması 1925'in sonlarında başladı ve Haziran 1929'da tamamlandı. O tarihlerde Sovyetler de Tupolev ANT-20 Maksim Gorki isimli dev bir uçak yapmışlardı, bu uçağın kalkış ağırlığı 53 ton idi, oysa Do X 56 tonluk kalkış ağırlığı ile dünyanın en büyüğü idi. Versay anlaşması, Almanların belli koşullarda uçak yapmasına izin veriyordu, bu anlaşmayı aşan bir uçaktı Do X. Konstanz gölünün İsviçre tarafında inşa edilerek Versay anlaşmasına bir çalım atılmıştı. Bütün dünyanın ilgisini çekmişti ama o tarihlerde ticari olarak uçak fazla kullanılamıyordu ve bir takım kazalar da olunca 3 tane üretilebildi. OYSA bu dev, uygun şekilde üretilebilse idi İkinci Cihan harbinin sonuçları nasıl olurdu acaba diye düşünmeden edemiyorum. Almanlar 12 motorlu uçak yapabilirken Hitler 2 motorlu bombardıman ve savaş uçaklarından fazlasını yaptırmamıştı. Tasarım Do-x uçağı denize inebilecek şekilde yani bir deniz uçağı olarak tasarlanmıştı.. Do X Duralumin bir gövdeye sahip, kumaş kaplı çelik takviyeli bir uçaktı. 12 adet 391 kw (524) beygir gücünde motorları vardı. Do X, yarı konsollu bir tek kanatlı uçaktı,, alüminyum boya ile kaplanmış , kalın keten kumaşla kaplı, çelik takviyeli duralumin iskeletten oluşan kanatlara olan bütünüyle duralumin bir gövdeye sahipti .O gün 425 metreye kadar yükselebiliyordu, Daha sonra motorlar düzenlendi, bu uçak Atlantik okyanusunu geçti. Uzun mesafede 66 yolcu, kısa uçuşta 100 yolcu taşıyabiliyordu. Lüks yolcu konaklama birimleri transatlantik yolcu gemilerinin standartlarına yaklaşıyordu. Üç güverte vardı. Ana güvertede kendi ıslak barı , yemek salonu ve gece uçuşları için uyku yerlerine dönüştürülebilen 66 yolcu için oturma yerleri olan bir sigara odası vardı. Yolcu alanlarının arkasında tamamen elektrikli mutfak , tuvaletler ve kargo bölümü vardı. Kokpit, seyir ofisi, motor kontrolü ve radyo odaları üst güvertedeydi. Alt güvertede yakıt tankları ve dokuz su geçirmez bölme bulunuyordu, bunlardan sadece yedisi tam yüzdürme sağlamak için yeterliydi. Daha sonraki Boeing 314'e benzer şekilde , Do X'te geleneksel kanat şamandıraları yoktu ve uçağı su üzerinde sabitlemek ve ayrıca yolcular için biniş platformu görevi görmek için sponsonlar (gövdeye monte edilmiş kısa kanatlar) kullanılıyordu. Toplamda üç Do X üretildi. Dornier tarafından işletilen orijinal ve İtalya'dan gelen siparişlere dayanan diğer iki makine, yani Umberto Maddalena ( kayıtlı I-REDI) adlı X2 ve Alessandro Guidoni (kayıtlı I-ABBN) adlı X3. İtalyan varyantları biraz daha büyüktü ve farklı bir güç ünitesi ve motor yuvaları kullanıyordu. Dornier, X2'nin o zamanlar dünyanın en büyük uçağı olduğunu iddia etti. Her biri Fiat A-22R V12 su soğutmalı motorlarla çalıştırılıyordu ve altı motor yuvası aerodinamik bir kaporta ile kaplıydı . Bir transatlantik gibi makine merkezi vardı ve resmi aşağıdadır. Makine merkezindeki mühendis 12 motorun gaz kelebeğini çalıştırırdı, test uçuşunde 169 kişi ile uçmuştur. Test ve uçuş maceraları: Uçağı potansiyel Birleşik Devletler pazarına tanıtmak için Do X, Friedrich Christiansen komutasında 3 Kasım 1930'da Almanya'nın Friedrichshafen kentinden New York'a transatlantik bir test uçuşu için havalandı. Rota Do X'i Hollanda, Birleşik Krallık, Fransa, İspanya ve Portekiz'e götürdü. Yolculuk, 29 Kasım'da Lizbon'da bir brandanın sıcak bir egzoz borusuyla temas etmesi ve sol kanadın çoğunu tüketen bir yangına yol açmasıyla kesintiye uğradı. Yeni parçalar üretilirken ve hasar onarılırken altı hafta Lizbon limanında bekledikten sonra, uçan bot Afrika'nın batı kıyısı boyunca birkaç aksilik ve gecikmeyle devam etti ve 5 Haziran 1931'de Cape Verde adalarına ulaştı ve buradan okyanusu geçerek Brezilya'daki Natal'a ulaştı. Uçuş San Juan üzerinden kuzeye doğru Amerika Birleşik Devletleri'ne doğru devam etti ve Friedrichshafen'dan ayrıldıktan yaklaşık on ay sonra 27 Ağustos 1931'de New York'a ulaştı Do X ve mürettebat, motorları elden geçirilirken sonraki dokuz ayı orada geçirdi ve binlerce turist Glenn Curtiss Havaalanı'na (şimdiki adıyla LaGuardia veya kennedy) gezi turları için yolculuk yaptı. Bu sırada meydana gelen 1929 krizi veya Büyük Buhran , Dornier'in Do X için yaptığı pazarlama planlarını altüst etti ve 21 Mayıs 1932'de New York'tan yola çıkarak Newfoundland ve Azorlar üzerinden Müggelsee , Berlin'e ulaştı ve 24 Mayıs'ta vardığında 200.000 kişilik coşkulu bir kalabalık tarafından karşılandı. İtalya'nın Do X3 Alessandro Guidoni , üretilen üç Do X'ten biri İtalyanın siparişi olan 2 adet DO X Hava kuvvetleri tarafından prestij uçuşları ve halk gösterileri için kullanılmıştır. . Birinci sınıf yolcu hizmeti (Cenova-Cebelitarık) planlarının uygulanabilir olmadığı görüldükten sonra, X2 ve X3 subay eğitim gezileri, hava manevraları ve tanıtım uçuşları için kullanıldı. Son kareler: Yemek Odası Görüldüğü üzeri o günkü uçaklar, transatlantik gibi yahut zeplinler gibi yolcu salonu, yemek salonu şeklinde çok lüks olarak planlanmış ve yapılmıştı. Do X, II. Dünya Savaşı sırasında 23-24 Kasım 1943 gecesi İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'nin düzenlediği bir hava saldırısında yok edilene kadar sergi olarak kaldı. Kopan kuyruk bölümünün parçaları Friedrichshafen'daki Dornier Müzesi'nde sergileniyor. Hiçbir zaman ticari bir başarı elde edemese de Dornier Do X, zamanının en büyük havadan ağır uçağıydı ve uluslararası bir yolcu hava hizmeti için potansiyelini gösterdi. Lufthansa'nın Do X1a'sına benzer bir kazada, İtalyan Do X2, sadece bir ay sonra başarısız bir inişte kuyruk bölümünü kaybetti. 1934'te uçuşları ve mürettebatı azalttıktan sonra, 1935'te Marina di Pisa'da naftalinlendiler ve 1937'de hurdaya çıkarıldılar. Özellikler (X1a'ya Uygun) Dornier Do X 3-görünüm Do X in kayıtlara göre özellikleri aşağıdadır. Genel özellikler · Mürettebat: 10-14 · Kapasite: 66-100 yolcu · Uzunluk: 40.05 m (131 ft 5 in) · Kanat açıklığı: 47,8 m (156 ft 10 in) · Alt kanat açıklığı: 10 m (32 ft 10 in) (sponsonlar) · Genişlik: 4,8 m (15 ft 9 in) maksimum gövde kirişi · Yükseklik: 10,25 m (33 ft 8 in) · Kanat alanı: 486,2 m 2 (5.233 ft²) · Boş ağırlık: 28.000 kg (61.729 lb) · Brüt ağırlık: 49.000 kg (108.027 lb) · Yakıt kapasitesi: Gövde ve kanatlardaki 8 tankta 16.000 L (4.200 ABD galonu; 3.500 İngiliz galonu) + isteğe bağlı 8.600 L (2.300 ABD galonu; 1.900 İngiliz galonu) · Yağ kapasitesi: Altı nacelle tankında 3.600 L (950 ABD galonu; 790 İngiliz galonu) ve uçuş sırasında ikmal için gövde tankında 1.300 L (340 ABD galonu; 290 İngiliz galonu) · Güç ünitesi: 12 × Curtiss_V-1570 12 silindirli Sıvı soğutmalı uçak pistonlu motorlar, her biri 450 kW (600 hp) · Pervaneler: 4 kanatlı sabit hatveli ahşap pervaneler Performans · Maksimum hız: 242 km/s (150 mph, 131 kn) · Seyir hızı: 170 km/s (110 mph, 92 kn) · Menzil: 1.700 km (1.100 mil, 920 nm) · Servis tavanı: 3.200 m (10.500 ft) · Kanat yüklemesi: 105 kg/m 2 (22 lb/ft kare) · Güç/kütle : 17,2 lb/hp (10,5 kg/kW) · - en büyük çift kanatlı uçan tekne Bu yazıyı yazarken planlayan Claudius Dornier den bahsetmemek olmaz. Bu Alman mühendis önceleri zeplin hava gemisi fabrikasında çalışmış, sonraları 1911 yılında metal uçağı tasarlamış ve Dornier gibi dev uçakları da tasarlamış ve yapmıştır. Yazımıza son verirken Do X in 2 adet daha resmini paylaşmadan edemedim. Yazımız özellikle 1930 yıllarının çalışmalarını içermektedir. O yıllarda uçakların gelişmesi, dünyanın birinci cihan harbinden sonra yeni atılımlar ve keşiflerle karşı karşıya kalması, insanların her gelişmeyi yarışlarla teşvik ederek daima ileri gitmesi, dünya küresinde, yani yer kürede keşfedilmemiş yer bırakmamak üzere çalışılıyordu. ANCAK İNSANOĞLU yine de huzursuzdu. Yüzyıl önce şimdiki Birleşmiş Milletler yerine CEMİYET-İ AKVAM vardı. Savaşlar yapılmasın, insanlar ölmesin diye kurulmuş bir topluluktu Cemiyet-i akvam, ama başarılı olamadı. Korkunç İkinci cihan harbi çıktı ve 70-80 milyon insan öldü. Bugün şu anda da ne görüyoruz, Birleşmiş Milletler, tıpkı Cemiyet-i akvam gibi güçlülerin, modern silahlara sahip olanların soykırıma varan saldırılarda bulunmasına mani olamıyor. İkinci Cihan harbinden sonraki çatışmalara bakalım. Vietnam, Cezayir, Kore, Çin-Tayvan, Macaristan ve Çekoslovakyanın işgali, Afrikada sömürgecilik, Apartheid, Irakın işgali, Suriyenin işgali ve bölünmüş vaziyeti, Afganistan savaşları. İnşallah bir başka yazıda bunları da yazarım. Ama Birleşmiş Milletler ne pahasına olursa olsun görevini yapmalı. Bir başka yazıda da İsrailoğullarının binlerce yıllık macerasını da anlatmak lazım diye düşünüyorum. Bakın 1930 ların Do X uçağı bizi nerelere götürdü sevgili okurlar.
Devamını OkuIX Muhasebe ve Denetim Standartları Çalıştayı
Bursa, 16.Ekim.2024 IX MUHASEBE VE DENETİM STANDARTLARI ÇALIŞTAYI Son zamanlarda devlet devamlı olarak yeni yeni kararlar, kanunlar çıkarmaya başladı ve özellikle muhasebe mesleğinde olanlar buna zor yetişmeye başladılar. Diyorduk ki bir de ne görsek? Bursa Yeminli Mali Müşavirler odasının etkinlikleri de devleti aratmaz oldu. Biz devletin kararlarına yetişmeye çalışırken şimdi de Bursa Yeminli Mali Müşavirler odasının toplantılarına yetişmeye ve hazmetmeye çalışıyoruz. 26-27.Ekim.2024 tarihlerinde yani Cumartesi ve Pazar günü sabahtan akşama kadar Bursa YMM Odası ve Muhasebe ve Finansman Öğretim Üyeleri Bilim ve Araştırma Derneği ile birlikte IX (dokuzuncu) Muhasebe ve Denetim Standartları Çalıştayı yapılacaktır. Çalıştay; Bursa Yeminli Mali Müşavirler Odası konferans salonunda gerçekleştirilecektir. Çalıştayın konusu Sürdürülebilirlik ve Kalite Yönetim Sisteminin ayrıntılı olarak ele alınmasıdır. Nedir bu sürdürülebilirlik derseniz, kısaca bir tarif edelim derim. Dünyanın geldiği bugünlerde sürdürülebilirlik her konuda insanların takip etmesi gereken bir konudur. Maliye mesleğinin dışında diğer meslekleri de ilgilendirir. Başlıca olarak: .Çevreyi koruma: Karbon ayak izini azaltmak, üretimde kaynakların sürdürülebilir kullanımını sağlamak, atık yönetimi, biyoçeşitliliğin korunması, enerji ve su tasarrufu, geri dönüşüm gibi konular Ekonomik kalkınma: Kaynakları koruyarak ekonomik büyümeyi sağlamayı ve refahı yükseltme esası. Yeşil yatırımlar, inovasyon ve Ar-Ge, adil ticaret, sürdürülebilir finansman, döngüsel ekonomi gibi kavramlar içerir. Sosyal gelişme: Sosyal adalet, fırsat eşitliği, kapsayıcılık, eğitim, sağlık, toplum bilinci, toplumsal cinsiyet eşitliği gibi hayatın her alanında tatmin edici ve sürdürülebilir bir standarda ulaşmayı anlatır. Bir yandan da sosyal sorunlara çözüm yaratacak girişimcilik projelerini içerir. Esas, olarak bu amaçlarla sürdürülebilirlik konusu çalıştayda işlenecektir. Ayrıca sürdürülebilirlik raporlarının güvence denetimleri, raporları, uygulamalı şirket değerlemesi, denetim şirketlerinde kalite yönetim sistemi, denetim şirketlerinde kalite yönetimi için yapay zeka kullanımı konuları da ele alınacaktır. Toplantıya KGK Başkanı Hasan Özçelik, Prof. Dr. Seval Selimoğlu, Kamu Gözetim Kurumundan Kıdemli Uzman Muhammed Şahin, Prof. .Dr. Serap Yanık, Prof. Dr. Jale Sağlar, Prof. Dr. Batuhan Güvemli, Prof. Dr. Şaban Uzay, Doç. Dr. Nabi Küçükgergerli gibi konusunun uzmanı kişiler ve muhtelif üniversitelerden öğretim üyeleri sunum ve konuşmalarıyla katkıda bulunacaklardır. Sürdürülebilirlik konusu, bugünlerde işdünyası ve geniş kitleler tarafından büyük bir ilgi ile takip edilmektedir. Dünya nereye gidiyorsa, bizler de bunun gerisinde kalmamak Bursa Yeminli Mali Müşavirler Odası olarak çalışmaktayız. Çalıştaya katılmak için Bursa Yeminli Mali Müşavirler Odası vasıtası ile katılım bedelinin de ödenmesi gerekmektedir. Çalıştayın yararlı olacağı konusunda hiçbir şüphem yok. Meslektaşlarımın katılımının mesleğe büyük katkılarda bulunacağını da düşünüyorum. IX. uncu Muhasebe ve Denetim Standartları Çalıştayının başarılı geçmesini diliyorum. Cevdet Akçakoca Yeminli Mali Müşavir Bağımsız Denetçi
Devamını OkuHavadan ağır mı hafif mi
HAVADAN AĞIR MI HAVADAN HAFİF Mİ? CEVDET AKÇAKOCA // YMM 11.10.2024 - 17:39YAYINLANMA A-A+ 9 (DOKUZ) yaşlarında idim. Her kitabı okumak istiyorum, ama satın almak için para lazım, veya başka bir çözüm lazım. AAA, meğer kütüphaneler varmış. Böylece Bursa kütüphanelerinin devamlı ve çok iyi bir okuyucusu oldum. Bir gün evdeyim. Çaydanlık fokur fokur kaynıyor sabahleyin. Baktım, düşündüm, düşündüm ve evet bu çaydanlıktan çıkan buharla bir çok makine yapılabilir ve kullanılabilir, yaşasın ben büyük bir keşif yaptım dedim. O gün kütüphaneye gittim. Aman Allahım, Robert Fulton diye biri benden 150 yıl önce bu keşfi yapmış. Ne üzüldüm, ne üzüldüm, tahmin edemezsiniz. Adam benim keşfimi çalmış 150 yıl önce dedim. Öyle ise daha da çok okumam, araştırmam gerekli kanaatine vardım. Okul gazetesine Pariste uçan ilk balon konulu bir yazı yazdım ve duvar gazetesinde yayımlandı. Kütuphanede aşağıda belirttiğim bir yazıyı içeren kitabı okudum ve JULES VERNE İLE tanıştım. Böylece zeplin ve uçaklar konusunda merakım arttı ve araştırmaya başladım. Önce Jules Verne’nin kitabını tanıtan bir yazıyı aşağıya alayım. Jules Vernenin ilk havadan ağır kitabı aşağıda temsili resmi olan Fatih Robur, sonra Dünyanın hakimi ve en son da Gizli Düşman diye hatırladığım bir romanı vardır. Bu gizli düşman romanında Afrikada bazı yerleri parsellemiş, Afrikada gizli bir ülke kurmuş, bu ülkede, uçaklar, roketler gibi 20 inci yüzyılın ikinci yarısında bulunacak, kullanılacak silahları romanında kullanmıştır. Fatih Robur, Jules Verne tarafından yaratılan çılgın bilim insanı karakteridir. İlk kez 1886'da kendi adını taşıyan romanda ortaya çıkmıştır. Albatros adlı pervaneli hava gemisini yaratan mühendis ve mucittir. Sıkıştırılmış kağıttan ürettiği bu uçan gemiyle havacılığın balonlarla değil, havadan ağır uçan makinelerle olacağını kanıtlamıştır. 1904'te Verne'in bir diğer romanı Dünyanın Hakimi'nde (Maitre De Monde) tekrar ortaya çıkmıştır. Bu kez Terreur adlı dört fonksiyonlu yeni bir araçla ortaya çıkmış ve kendini Dünyanın Hakimi ilan etmeye kalkmıştır. Terreur gemisi inanılmaz bir hızla hem havada hem karada hem suda hem de sualtında hareket etmektedir. Robur, tüm elementleri kontrol edip, dünyanın en kudretli adamı ve efendisi olmak isteyen bir megalomanyağa dönüşmüştür .Laboratuvarını X Adası'ndan alıp Amerika'da Carolina'ya bağlı Morganton yakınındaki Great Eyrie dağının kraterine taşır. Asistanı mühendis Tom Turner'la birlikte, Terreur Gemisi'ni inşa etmek için Albatros'u parçalayıp, bu parçalarla yeni aracını yaratmıştır. İlk önce çalışmalarının yarattığı patlamalar ve gürültüler Morganton halkını korkutur; sonra da Terreur araba, gemi ve denizaltı formlarında Amerika'nın çeşitli yerlerin inanılmaz bir hızla ortaya çıkarak insanların kafalarını karıştırır. Son olarak insanlığa yazılmış, Dünyanın Hakimi olarak imzalanmış mektuplar bırakır. Terreur'ün yarattiği gizemli olayların arkasında yatan gerçekleri araştırması için Washington Emniyet Müdürü Mr. Ward, Federal Polis Departmanından Müfettiş Strock'u görevlendirir. Robur, polis müfettişi Strock tarafından durdurulmuştur. Sİnemada Vincent Price tarafından canlandırılmıştır. Her 3 eseri de bularak nasıl merakla okuduğumu tahmin edemezsiniz. Fatih Robur’un uçan gemisi aşağıdaki gibidir. Bu araştırmalardan sonra havadan hafif olan balonlar ve zeplinleri de öğrenmeliyim dedim ve neler buldum neler? Bilemezsiniz, onun için yazımın devamında bu konulardaki çalışmalarımı da bildirmek istiyorum. Havadan hafif balonlar, ısı ile yükselirler diyelim kısaca Jules Verne Balonla 5 hafta romanında böyle ısı ile yükselen diyebileceğim bir balonla Afrikada bir cevelan (seyahat) yapmıştır. Balonların en kötü tarafı, istediğiniz yere götürememeniz ve rüzgara tabi olmaları idi. İşte bunu aşmak için Zeplin denen güdümlü veya güdülebilir, yönlendirilebilir, makine ile kullanılabilir bir balon yapılmıştır. İşte size bir Zeplin Zeplin, bir tür hava aracı ve hava gemisi'dir. Ulaşım aracı olarak kullanılan itme kuvvetiyle yol almalarını sağlayan motorları ve havada yönlenmesini sağlayan dümenleri olan puro biçiminde ve altında yolcu kabini bulunan güdümlü balonların genel adıdır. Omurgalı güdümlü balonların en başarılı yapımcısı olan Kont Ferdinand von Zeppelin adlı Alman, güdümlü balonların isim babasıdır. İlk zamanlar hidrojen ile dolu olmasına karşın 1937'de Hindenburg faciası üzerine hidrojen yerine helyum kullanılmaya başlanmıştır. Brezilyalı Santos, yaşamının büyük bölümünü Fransada geçirdi. 1898'de içten yanmalı gaz motoruyla hareket eden bir hava gemisi geliştirdi. 1901'de de Paris'te düzenlenen bir yarışmada 12 BG'lik bir motorla çalışan 624 m³ hacimli hava gemisiyle Eiffel Kulesi çevresinde yarım saat süreyle uçmayı başardı. Santos Dumont daha sonra uçak tasarımları üzerinde çalışmıştır. Hayat hikayesini buraya almıyorum, ama okuyucularımın Santos Dumontun hayat hikayesini ve hayatının sona ermesini çok dikkatle okumasını tavsiye ediyorum. Avrupa’da Almanlar özellikle Graf von Zeppelin, Zeplin tasarımını çok ama çok ileri seviyeye getirmiştir. Ancak, havadan hafif gaz kullanıyorlardı. Bu gaz da Hidrojen yani çok yanıcı bir gazdı. Amerikalılar Helyumu kullanıyor ve bunu rakiplerine vermiyorlardı. Graf zeplinin bir fotoğrafını paylaşıyorum. Almanların meşhur bir hava gemisi de Hindenburg yolcu zeplini idi ve korkunç bir kaza sonucu yanarak Zeplinler çağına son vermiştir. Amerikalılar Shenandoah isimli helyum kullanılan bir Zeplinle bütün dünyanın bir adım önüne geçmişti. Zeplin çağının sonuna kadar ise zeplinler coğrafi keşiflerde, kutupların fethinde kullanıldılar. Özellikle, Roald Amundsen, Scott, Richard Byrd, Floyd Bennett gibi isimler, yaptıkları, yaşamaları ve ölmeleri tam bir efsanedir. Benim unutamadığım isimlerden Umberto Nobile ‘yi özellikle buraya almak isterim. Umberto Nobile (21 Ocak 1885, Lauro, Salerno yakınları, İtalya - 30 Temmuz 1978, Roma) İtalyan havacılık mühendisi ve Arktik havacılığının öncüsüydü. 1926'da Norveçli kaşif Roald Amundsen ve Amerika Birleşik devletleri'nden Lincoln Ellsworth ile birlikte Arktika üzerinde uçtu.Kuzey Kutbu zeplinde Norge, Norveç'in kuzeyindeki Spitsbergen'den (şimdiki Svalbard) Alaska'ya kadar . İtalyan hava kuvvetlerinde general ve 1928'de Napoli Üniversitesi'nde havacılık mühendisliği profesörü olan Nobile, Norge'ye benzer bir araçla keşfedilmemiş Arktik bölgeleri üzerinde yeni bir uçuş serisine başladı . Mayıs 1928'de, üçüncü uçuşta, zeplin Spitsbergen'in kuzey-kuzeydoğusundaki buzlara düştü. Nobile ve 7 arkadaşı kurtarılsa da, 17 kişi hayatını kaybetti. (Nobile ve adamlarını bulmaya çalışırken Amundsen ortadan kayboldu ve uçağının düştüğüne inanılıyor.) Bir İtalyan soruşturması felaketten Nobile'yi sorumlu bulduğunda , görevinden istifa etti. 1931'de Arktik'e yapılan bir Sovyet seyahatine katıldı. II. Dünya Savaşı'ndan sonra , onu 1928 kazasından sorumlu tutan rapor itibarsızlaştırıldı ve hava kuvvetlerine iade edildi. Napoli'de öğretmenliğe devam etti ve İtalyan Kurucu Meclisi'nde (1946) milletvekili oldu. Nobile'nin Arktika maceralarını anlatan Gli italiani al Polo Nord (1959; Kutup Uçuşlarım ) adlı eseri bulunmaktadır. Genel olarak Zeplinler ve hava yolculuğu: Zeplin çağı sona erinceye kadar, tasarımcılar, zeplinlere yolcu taşıması için uçaklarda bulunamayan her türlü lüksü eklemişlerdi. O çağın zeplin kitaplarında, zeplinlerin oturma düzeni, yatak düzeni, kumanda odaları, gibi her yeri anlatılmaktadır. Zeplinle yolculuk rahat ve çok lüks idi. Ama dediğimiz gibi Amerikanın helyumu rakiplerine vermemesi zeplin çağını sona erdirmiştir. Tabii sadece Helyuma bağlı değil, uçakların zamanla tasarımı ve güçlü motorlar ve modern tasarımları sonucu da zeplin çağının sonunu getirmiştir. Bunlar, şimdi meraklı insanların hayallerinde kalmıştır. Yazımı, çocukluk anılarım, kütüphanede gördüğüm kitap ve ansiklopedilerden aklımda kalanlar ve internet ansiklopedilerinden yararlanarak hazırladım. Okurlarımdan merak edenler, yazdıklarımın yüzlerce fazlasını internetten bulabilirler. Okurlarıma sevgi ve saygılarımı sunmak isterim.
Devamını OkuTürkiye Sürdürülebilirlik Standartları Eğitimleri ve Sınavları
Bursa, 02.Ekim.2024 TÜRKİYE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK STANDARTLARI, EĞİTİMLERİ VE SINAVLARI Dünyanın çivisi mi çıktı, yoksa dünya olması gereken yöne doğru mu gidiyor? Bir bakıyoruz ki, Türkiye Sürdürülebilirlik raporlama standartları (TSRS) diye bir mevzuat çıkıyor ve 29/12/2023 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Kurul Kararında belirli işletmelerin 01/01/2024 tarihinden itibaren zorunlu sürdürülebilirlik raporlamasına tabi olacağı açıklanmıştır. “Kurul Kararının 3 üncü Maddesinin Birinci Fıkrasında Sayılan ve Hadlere Tabi Olan İşletmeler Listesi” başlıklı listede yer alan işletmeler arasından; − Aktif toplamı 500 Milyon Türk Lirası − Yıllık net satış hasılatı 1 Milyar Türk Lirası − Çalışan sayısı 250 kişi ölçütlerinden en az ikisinin eşik değerlerini art arda iki raporlama döneminde aşan işletmeler zorunlu uygulama kapsamına dâhildir. Bu arada daha ne olduğunu anlayamadan bir de baktık ki 21.Eylül.2024 tarihinde sürdürülebilirlik sınavı yapıldı. 2) 19/10/2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu uyarınca Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun düzenleme ve denetimine tabi bankalar, her ne kadar listede sayılmış olsalar dahi, herhangi bir eşik değere tabi olmaksızın zorunlu raporlama kapsamındadırlar. Ancak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu bünyesinde yer alan bankalar bu uygulamadan muaf tutulmuştur. 3) Kapsam dışında yer alan işletmeler de zorunlu olmasa bile gönüllülük esasına göre Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarına uygun raporlama yapabilirler. Şu anda Türkiye’de bir çok kurum ve kuruluş harıl harıl sürdürülebilirlik ve yeşil mutabakat konusunda çalışmakta, seminerler verilmekte, özellikle meslek mensupları bu konuyu da öğrenmek için uğraşmaktadır. Nereden çıktı bu sürdürülebilirlik standartları derseniz, Teknolojik gelişmeler; ülkeleri, ekonomileri, finansal piyasaları ve işletmeleri birbirlerine yakınlaştırmakta ve bu hızlı değişim ile birlikte paydaşların denetimden beklentileri de değişmektedir. Günümüzde, bağımsız denetimin yanı sıra farklı konularda da detaylı ve kapsamlı bilgiler ve güvence hizmetleri talep edilmeye başlanmış ve bu durum sürdürülebilirlik alanında güvence hizmetinin doğmasına neden olmuştur. Çevre, sosyal ve yönetişim hususlarında ortaya çıkan sürdürülebilirlikle ilgili risk ve fırsatların işletmelerin finansal yeterliliğine yönelik olası etkilerinin açıklandığı sürdürülebilirlik raporlarının doğru ve güvenilir bilgiyi sunması yatırımcıların alacakları kararlar açısından önem arz etmektedir. Raporlarda sunulan bilgilerin güvenilir olması ise raporun geçerliliğini ve değerini artırmakta olup, söz konusu güvence ancak bağımsız üçüncü taraflar eliyle yürütülebilecek güvence denetimleri sayesinde mümkün olmaktadır. Sürdürülebilirlik raporlarında güvence denetimi de göz önüne alınmaktadır. Kamu Gözetimi Kurumu sitesinde bu konuda çok detaylı bilgiler ve duyurular bulunmaktadır. Meslektaşlarımız sürdürülebilirlik ve güvence denetimi konusunu da öğrenmek üzere gerek yazılı ve gerekse sözlü mevzuatı öğrenmelidirler. Küresel çapta hızla yaygınlaşan kurumsal sürdürülebilirlik raporlaması; uzun yıllardır var olan sürdürülebilirlik kavramı, iklim krizinin ulaştığı boyutlar ve sürdürülebilir kalkınma adına atılan somut adımlar sonucunda önem kazanmıştır. Avrupa Birliği ülkeleri başta olmak üzere birçok ülkede yeni sürdürülebilirlik raporlaması konusunda regülasyonlar yapılmaktadır. İşletmelerin çevre, sosyal ve yönetişim konularındaki açıklamalarını içeren sürdürülebilirlik raporları, sürdürülebilirlik risk ve fırsatları ve sürdürülebilirliğe ilişkin katkıları ortaya koyar, böylelikle işletmelerin faaliyetlerini sürdürebilmelerine olanak tanır. Bu raporlar, kurumsal değerin belirlenmesinde finansal raporlarla eşit düzeyde önem taşımaktadır. Ülkemizde de sürdürülebilirlik raporlamasıyla ilgili küresel gelişmeler yakından izlenmektedir ve nihayetinde 29 Aralık 2023 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Kurul Kararı ile eşik değerleri sağlayan işletmeler 1 Ocak 2024’ten itibaren Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartlarına uygun raporlama yapmakla yükümlü kılınmıştır. Bu konudaki usul ve esaslar 4.06.2024 tarihli Resmi gazetede yayımlanmıştır. En son olarak KGK 23.Kasım.2024 tarihinde Ankara, İstanbul ve İzmir’de yapılacak sınavları ve müracaat esaslarını duyurmuştur. Sınav müracaatları 23 Eylül 2024 ten 07 Ekim 2024 tarihine kadar yapılabilir. Başvurular, elektronik ortamda “http://www.kgk.gov.tr” adresinde yer alan Başvuru Formunun doldurulması suretiyle yapılacaktır. Posta yoluyla gelen başvurular kabul edilmeyecektir. Başvurularda ücret alınacaktır, katılmayanların ödedikleri ücreti iade edilmeyecektir. Sınav, aşağıdaki konulardan yazılı test usulünde yapılır: Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlaması Sürdürülebilirlik Denetimi Şunu da belirtmek isterim ki : “Sürdürülebililik Denetçisi” olarak yetkilendirilmek için sınavı kazanmak yeterli değildir. Ayrıca adayların Bağımsız Denetim Yönetmeliğinin 14 üncü maddesinde yer alan diğer şartları da taşımaları gerekir. Biz de bu yazımızda KGK duyurularından faydalandık.
Devamını OkuMevzuattaki Değişiklikler
Basından Yazılar
Haberler
İHRACAT DÖVİZLERİ 180 GÜN İÇİNDE GELECEK
yeni bir tpkk ile ihracat dövizlerini 180 gün içinde getirmek zorunlu olmuştur
ADRES DEĞİŞİKLİĞİ
29 EKİM MAH. MUAMMER AKSOY CAD. KİRMİKİL İŞMERKEZİ N0 26/18-22 NİLÜFER BURSA ADRESİNDE AKÇAKOCA YMM-BALANS YMM VE BK BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş OLARAK HİZMET VERMEKTEYİZ
BAĞIMSIZ DENETÇİ YETKİSİ ALINDI
ANONİM ŞİRKETLER İÇİN BAĞIMSIZ DENETÇİ YETKİSİ ALDIK
YENİ KİTABIM
A.Ş.'LERDE GENEL KURULLAR VE ANA SÖZLEŞME DEĞİŞİKLİKLERİ KİTABI ÇIKMIŞTIR, BTSO'DAN TEMİN EDİLEBİLİR.
WEB SAYFAMIZ AÇILDI
akcakocaymm.com.tr AÇILDI!!!
Kitabım Çıktı
Muhasebe Maliye Ekonomi Üçgeni İsimli Kitabım Çıktı. Kitapçılardan Bulabilirsiniz.