AH O SARI ÖKÜZ

Bursa SMMM Odasının Yayımladığı Bilanço Dergisi’nin Mart 2007 Sayısında Sayfa 48-49 Da Yer Alan Yazımız

 

AH O SARI ÖKÜZ

 

Bir zamanlar memleketin birinde aslanlar ile sığırlar yan yana, savaşarak yaşıyorlarmış. Aslanlar doymak için  sığırlara muhtaç. Fakat bu savaşın sonunda onlar da telefat veriyorlar. Sonunda demişler ki, biz bu sığırları toplantıya davet edelim ve anlaşalım. Toplantıda iki grup güzel güzel anlaşmışlar. Tam o sırada aslanlar;

 

“İyi oldu, anlaştık. Zaten her zaman anlaşabiliriz. Ancak, aramızı bozan şu sarı öküz. Siz onu bize verin. Bozguncu ortadan kalksın” demişler. Ve sığırlar sarı öküzü vermiş. Fakat bir hafta sonra kara öküz, sonra beyaz inek derken sığırlar biz nerede hata yaptık demeye başlamışlar.

 

Sevgili meslektaşlarım, değerli kardeşlerim, 3568 sayılı meslek yasamızın 43. maddesi meslek sırlarını, 44. maddesi reklam yasağını, 45. maddesi genel olarak yasakları ve 46. maddesi de ücret konusunu işlemekte, bu konularla ilgili yönetmelikler de düzenlemeleri daha detaylı olarak açıklamaktadır.

 

Ücret, meslek mensuplarının hizmetlerine karşılık olan meblağı ifade eder. Ücretin asgari miktarı tarife ile belirlenir.

 

Tarifedeki asgari miktar altında ücret karşılığında iş kabulü yasak olup, aksine hareket disiplin cezasını gerektirir.

Disiplin yönetmeliğine göre;

a) Mesleki kurallara, mesleğin vakar ve onuruna aykırı fiiller ve hareketlerde bulunmak UYARMA cezası

b) En az ücretlerin altındaki ücretlerle çalışılması KINAMA cezası

c)  KINAMA cezasını gerektiren hallerin tekrarı ise GEÇİCİ OLARAK FAALİYETTEN MEN cezası  sebebidir.

 

Siz değerli dost ve arkadaşlarıma bunları hatırlatmamın gereği olmadığı kanaatindeyim. Hepiniz, mesleğinizin haysiyet ve onurunu korumanın ne kadar önemli olduğunu idrak eden kimselersiniz.

Sarı öküz hikayesini anlatmamın bir sebebi var. Disiplin yönetmeliğinden daha önemli bence “ o sarı öküz” hikayesi.

Bakınız, meslekteki herhangi bir kuraldan taviz verdiğiniz an başka tavizler de istenecektir. Sarı öküzün ardından, siyah inek, kahverengi inek vs. gelecektir.

Ücret yönetmeliğinin gereğini  yerine getirmeyip indirim yaptığınızı varsayalım;

 

a) Bir kere bu olay etik kurallara, ahlâka aykırı

b) Diğer meslektaşlarınızın zararına

c)  Rekabet kurallarına aykırı bir haksız rekabet

d) Devletin aleyhine, çünkü devletin alacağı vergiyi bağışlamış oluyorsunuz

e) Bütün bu mahzurlardan başka yol olacaktır. Şöyle ki, bu sene indirim yaptığınız müşteriniz gelecek sene daha fazla indirim isteyecek, veya bunu öğrenen bir başka meslektaşınız da daha fazla indirim teklif edecektir.

 

Sonuç; meslek onuru ayaklar altına alınmış olacaktır.

 

Bunları anlatırken taze bir olayı da yazmam gerekti.

 

Geçenlerde  uzun müddettir görmediğim ( bu uzun müddet 30 yıldan fazladır) bir arkadaşım geldi. Sarıldık, hoş beşten sonra

 

__  Sen varya sen dedi:  Beni 30 yıl önce şu firmada çalışırken işe almamıştın. Hatırlıyor musun?

__    Maalesef hatırlayamadım. Senin gibi değerli bir arkadaşımı ( ki bilgisinden eminim) nasıl işe almam? Dedim.

__   Çünkü ben o iş için ve senin yanında çalışabilmek için asgari ücrete razı olmuştum ve sen de bana dedin ki;

__    Seni çok severim. Sen üniversite mezunusun. Üniversite mezununun ücreti en az şu kadar lira olmalıdır. Bunu bildiğin halde sen ücret talebiyle gerek tahsil ve gerekse mesleğimize saygı göstermiyorsun. Bu sebeple ben seninle çalışmam. Sen yine arkadaşım olarak kal.

 

Evet, sevgili meslektaşlarım, mesleğinizin onurunu koruyun. En ufak bir yanlış hareket sarı öküzleri yok eder. Bunun sonucu olarak kaybeden hem siz, hem mesleğimiz, hem çocuklarımız ve hem de ülkemiz olur.

 

 

YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİR

CEVDET AKÇAKOCA