Amme Alacakları Tahsil Usulü ve Bazı Kanunlarda Önemli Değişiklikler

Bursa; 10.06.2008


Amme Alacakları Tahsil Usulü ve Bazı Kanunlarda Önemli Değişiklikler


06.06.2008 tarih ve 26898 mükerrer sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan 5766 sayılı kanun

 

- Şirketlerde kanuni temsilcilerin sorumluluğu 

 

- Yurtdışı çıkış yasağı

 

- Sporcu vergilerinde değişiklik

 

- Elektronik imza

 

- Belgesiz stoklarda ceza

 

- Transfer fiyatlandırılmasında hazine zararı esası

 

- Teşvikli bölgelerde asgari geçim indirimi uygulaması ve benzeri konularda önemli düzenlemeler yapmıştır.

 

Ülkemizde son yıllarda gerek AB dayatması diyebileceğimiz veya AB’ye uyum için gerekli olan şeklinde de düşünebileceğimiz bir çok kanuni (yasal) düzenlemeler yapılmakta, maalesef aynı anda bir çok yasayı ilgilendiren değişiklikler için bu defa diğer yasalarda da düzenlemeler gerekmektedir. İşte yine böyle gerekli düzenlemelerden biri daha yapıldı. Bu konuda anlatılabilir bir çok hikayeler olabilir ama biz doğrudan açıklamalara geçelim.

 

1- Amme alacağı ödenmeden işlem yapan kuruluşlar cezalandırılacaktır.

 

6183 sayılı Amme Alacakları tahsil usulü kanununa 22/A maddesi ilave edilerek 4734 sayılı kamu ihale kanunu, 492 sayılı harçlar kanunu, 2464 sayılı Belediyeler kanunu gereğince yapılan teşvik, destek, ödeme ve harçlarla ilgili işlemlerde vadesi geçmiş borcun bulunması halinde işlem yapılmayacaktır. Borç olduğu halde işlem yapan kurum ve kuruluşlara 2.000 YTL idari para cezası verilecektir.

 

Bu düzenleme ile ilgili olarak ilgili daireler arası koordinasyon ve ödeme kolaylığı sağlanmazsa ileride seyreyleyin gümbürtüyü.

 

Devlet memuru ödeyeceği ceza korkusuyla işlemlerde kılı kırk yaracaktır. Allah, vatandaşa yardımcı olsun, sabır versin.

 

2- Ticaret şirketlerinde ortakların sorumluluğu  

 

a) Şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından limited şirket ortakları, sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacaklardır.

 

b) Limited şirketin ortağının şirketteki payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulur.

 

c) Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olması halinde bu şahıslar müteselsilen sorumlu tutulur.

 

 

Bu düzenleme ile bir limited şirkette ortakların hisseleri oranında sorumlu olacağı, hisse devretse bile sorumluluğun devam edeceği, hisseyi devralanların da eski borçlardan hisse oranında sorumlu tutulacağı artık çok açık olarak ve hiçbir itiraza mahal vermeyecek şekilde düzenlenmiştir.

 

3- Ticaret şirketlerinde temsilcilerin sorumluluğu

 

Amme alacakları tahsil usulü kanununun mükerrer 35. maddesi kanuni temsilcilerin şahsi mal varlığı ile sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştı. Buna ilave olarak amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda kanuni temsilci veya teşekkülü idare edenlerin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar amme alacağının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulurlar. 213 sayılı vergi usul kanununda yer alan hükümler bu maddede düzenlenen sorumluluğu kaldırmaz.

 

Bu ne demek biliyor musunuz ey Genel Müdürler, ey CEO’ lar, ey Müdürler  bundan sonra iş değiştirirken daha dikkatli olacaksınız, batmış ve devlet borcunu ödememiş, şirketlerde iş başı yaparken bütün varlığınızla ve de eski devlet borçlarından da müteselsilen sorumlusunuz. Ona göre iş bulun veya değiştirin.

 

4- Yurtdışı çıkış yasağı

 

Daha önce iptal edilen yurtdışı çıkış yasağı yeniden düzenlenerek 100.000 liradan fazla borçlar için aşağıdaki şekilde yeniden getirilmiştir.

 

MADDE 36/A – Devlete ait olup 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ile 4458 sayılı Gümrük Kanunu kapsamına giren amme alacakları ile bunlara ait zam ve cezalarını ödeme emrinin tebliğ tarihini takip eden yedi gün içerisinde ödemeyen ya da bu Kanun hükümleri uyarınca hakkında bu alacaklar nedeniyle ihtiyati haciz kararı alınan amme borçlusunun yurt dışına çıkışı, alacaklı tahsil dairesinin talebi halinde ilgili makamlarca engellenir.

Yurt dışı çıkış tahdidi, yüzbin Yeni Türk Lirası ve üzerinde olan teminat altına alınmamış amme alacağı için uygulanır. Bakanlar Kurulu, bu tutarı on katına kadar artırmaya, yarısına kadar indirmeye ve yeniden kanuni tutarına getirmeye yetkilidir.

Amme alacağına karşılık teminat alınması, alacağın tecil edilmesi, borçlunun aciz halinin tespit edilmesi, yargı mercilerince amme alacağının takibinin durdurulmasına karar verilmesi veya takibin kanunen durdurulması gereken diğer hallerde yurt dışı çıkış tahdidi, alacaklı tahsil dairesinin talebi üzerine ilgili makamlarca kaldırılır.

Amme borçlusu hakkında uygulanan yurt dışı çıkış tahdidi, hastalık, iş bağlantısı gibi hallerde alacaklı tahsil dairesinin uygun görmesi ve bildirimi üzerine ilgili makamlar tarafından kaldırılır. Bu fıkraya göre yurt dışı çıkış tahdidinin kaldırılmış olması yeniden tatbikine mani değildir.

Amme borçlusuyla birlikte amme alacağının ödenmesinden sorumlu olan ve bu Kanuna göre amme borçlusu sayılan kişiler hakkında da bu maddede yer alan esaslara göre yurt dışı çıkış tahdidi uygulanır.

Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir."

 

5- Amme alacaklarında tecil  

 

Amme alacaklarının tecil süresi (36) ay olarak yeniden düzenlenmiş ve 50.000 YTL. ye kadar teminat alınmaz, aşan durumda ise 50.000 YTL dan fazla olan borç kısmının yarısı kadar teminat alınacaktır.

 

Haciz yapılmışsa, haciz teminat yerine geçer.

6- Gezici Hurdacılar da ticari işletme sayılmıştır.

 

Ticari işletmelere ait atıkları mutat olarak veya belli aralıklarla satın alanlar hariç olmak üzere, bir işyeri açmaksızın kendi nam ve hesabına münhasıran kapı kapı dolaşmak suretiyle her türlü hurda maddeyi toplayarak veya satın alarak bu malların ticaretini yapanlara veya tekrar işleyenlere satanlar da tüccar veya ticari işletme sayılacaktır.

 

7- Sporculara yapılan ödemeler:

 

Aşağıdaki oranda vergi tevkifatına tabidir.

 

a) Lig usulüne tabi spor dallarında;

1) En üst ligdekiler için % 15,

2) En üst altı ligdekiler için % 10,

3) Diğer liglerdekiler için %  5,

b) Lig usulüne tabi olmayan spor dallarındaki sporculara yapılan ödemeler ile milli sporculara uluslararası müsabakalara katılmaları karşılığında yapılan ödemelerden % 5.

(2) Bu ödemeler üzerinden 94 üncü madde kapsamında ayrıca tevkifat yapılmaz. Bu gelirler için yıllık beyanname verilmez, diğer gelirler dolayısıyla beyanname verilmesi halinde de bu gelirler beyannameye dahil edilmez.

(3) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılmış olan ücret ve ücret sayılan ödemelerin vergilendirilmesinde 31/12/2007 tarihinde yürürlükte olan hükümler uygulanır.

(4) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir."

 

8- Kalkınmada öncelikli yörelerde asgari geçim indirimi uygulaması

 

GEÇİCİ MADDE 73 – (1) 29/1/2004 tarihli ve 5084 sayılı Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 3 üncü maddesi kapsamında gelir vergisi stopajı teşviki uygulanan ücretlerin vergilendirilmesinde, öncelikle Kanunun 32 nci maddesinde yer alan asgari geçim indirimi dikkate alınır.

(2) Bu madde hükümlerinin uygulanmasına ilişkin esas ve usulleri belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir."

 

Teşvikli bölgelerde vergi kesintisinin tamamı veya %80 lik kısmı işverene bu vergilerin ödenmesinde teşvik olarak veriliyor veya vergilerin tutarından mahsup ediliyor, dolayısıyla işçi asgari geçim indiriminden yararlanamıyordu. Bu düzenleme ile önce işçinin asgari geçim indirimi hesaplanıp işçiye verilecek, kalan vergi de işvereni teşvik için kullanılacaktır.

 

9- Elektronik imza konusu şöyle düzenlenmiştir.

 

MADDE 17 – 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 242 nci maddesinin (2) numaralı fıkrasının son paragrafı aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"Maliye Bakanlığı; elektronik defter, belge ve kayıtların oluşturulması, kaydedilmesi, iletilmesi, muhafaza ve ibrazı ile defter ve belgelerin elektronik ortamda tutulması ve düzenlenmesi uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye, elektronik ortamda tutulmasına ve düzenlenmesine izin verilen defter ve belgelerde yer alması gereken bilgileri internet de dahil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim araç ve ortamında Maliye Bakanlığına veya Maliye Bakanlığının gözetim ve denetimine tabi olup, kuruluşu, faaliyetleri, çalışma ve denetim esasları Bakanlar Kurulunca çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenecek olan özel hukuk tüzel kişiliğini haiz bir şirkete aktarma zorunluluğu getirmeye, bilgi aktarımında uyulacak format ve standartlar ile uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye, bu Kanun kapsamına giren işlemlerde elektronik imza kullanım usul ve esaslarını düzenlemeye ve denetlemeye yetkilidir. Bu Kanunun vergi mahremiyetine ilişkin hükümleri, bu kapsamda kurulan şirketin ortak, yönetici ve çalışanları hakkında da uygulanır."

 

10- Transfer Fiyatlandırmasında devlet zararı esas alınacak.

 

MADDE 21 – 5520 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine yedinci fıkra olarak aşağıdaki fıkra eklenmiş ve mevcut yedinci fıkra sekiz olarak teselsül ettirilmiştir.

"(7) Tam mükellef kurumlar ile yabancı kurumların Türkiye’deki işyeri veya daimi temsilcilerinin aralarında ilişkili kişi kapsamında gerçekleştirdikleri yurt içindeki işlemler nedeniyle kazancın örtülü olarak dağıtıldığının kabulü Hazine zararının doğması şartına bağlıdır. Hazine zararından kasıt, emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit edilen fiyat ve bedeller nedeniyle kurum ve ilişkili kişiler adına tahakkuk ettirilmesi gereken her türlü vergi toplamının eksik veya geç tahakkuk ettirilmesidir."

 

Transfer fiyatlandırması işlemlerinde vergisel bir sonuç doğmazsa hiçbir şey yapılmaması gerektiği, çünkü transfer fiyatlandırmasının

 

a) Milletlerin zenginliğinin vergisiz olarak yurtdışına gitmesini önleyen

 

b) Çok ortaklı şirketlerde küçük ortakların haklarını koruyan sosyal bir düzenleme olduğu iddiasındaydım. Böylece bu değişiklikle düşüncem de tescillenmiş oldu.

 

11- Özel Tüketim Vergisi düzenlemeleri:

 

Bilhassa stokları da göz önüne alarak aşağıdaki düzenleme yapılmıştır.

 

“Fiilî veya kaydî envanter sırasında bu Kanuna ekli listelerdeki malların belgesiz olarak bulundurulduğunun tespiti halinde, belgesiz mal bulunduran mükelleflere, bu malların alış belgelerinin ibrazı için tespit tarihinden itibaren 10 günlük bir süre verilir. Bu süre içinde alış belgelerinin ibraz edilememesi halinde, belgesi ibraz edilemeyen malın tespit tarihindeki emsal bedeli üzerinden hesaplanan özel tüketim vergisi, alışını belgeleyemeyen mükellef adına re’sen tarh edilir. Tarh edilecek özel tüketim vergisi, asgari maktu vergi tutarına göre hesaplanacak vergiden az olamaz. Bu tarhiyata vergi ziyaı cezası uygulanır.

Ancak, belgesiz mal bulunduran mükelleflere bu malları satanlara, bu satışları ile ilgili vergi inceleme raporuna dayanılarak özel tüketim vergisi tarhiyatı yapıldığı takdirde, ayrıca alıcıdan özel tüketim vergisi ve buna ilişkin ceza aranmaz."

 

Yapılan bu düzenlemeler yasalardaki bir çok boşluğu doldurmuştur.

 

Yeminli Mali Müşavir
Cevdet Akçakoca