Bursa, 12.Ekim.2020
ANILAR-BAĞIMSIZ DENETİM VE İÇ DENETİM (1)
Anılar ve hileler konusunda bugüne kadar yazdıklarıma baktım. Bu başlık altında 18 tane yazı yazmışım. Ayrıca bu başlık altında olmayan bir çok yazım da olduğunu gördüm.
Bu araştırmayı neden yaptım biliyor musunuz?
Ortağı olduğum şirket, bağımsız denetim konusunda bir hamle daha yaparak KAYİK DENETİM YETKİSİNİ de almıştır. Böylece şirketimiz gerek kamu yararını ilgilendiren kuruluşların denetimini ve gerekse konkordato denetim raporlarını yapabilecek yetkiye sahip olmuştur.
Denetim kuruluşlarına verilen her ilave yetki aynı zamanda ek olarak, büyük bir sorumluluğu da kuruluşa yüklemektedir. İşte bu sebeple geriye dönük olarak acaba ben neler yapmışım ve nelerle karşılaşmışımı incelemek durumunda olduğumu hissettim.
Meslek yaşamım 60 yıla yakın olup okula devam ederken olan çalışmalarımı da göz önüne aldığımda 60 yılı geçtiği bir gerçektir. Meslek hayatımdaki tecrübelerimi de 25 yıldan fazladır siz değerli okuyucularımla paylaşmaya çalışıyorum.
1960 lı yıllarda Prof. Dr. Mehmet Yazıcı’dan Tek düzen muhasebe çerçevesi dersini öğrenmiştik. Ancak Türkiye’de tatbik edilip edilmeyeceği konusunda şüphelerimiz vardı. Ama Türkiye Cumhuriyetinin çocukları, kim nasıl iddialarda bulunursa bulunsun, dünyadaki gelişmeleri takip ediyordu ve halen de takip ediyorlar.
1971 yılında İktisadi devlet teşekküllerinden birinde çalıştım ve bir çok yazımda bahsettiğim gibi bir takım gerçeklerin farkına varmış oldum.
Cumhuriyeti kuran nesil Başta Atatürk olmak üzere Türkiyenin dünyanın gelişmiş devletleri arasına girebilmesi için okulların dışında sanayi teşekküllerini de kurmuştu. İktisadi devlet teşekkülleri de bu kuruluşlardandı. İktisadi Devlet Teşekkülleri gerek sanayi ve gerek personel, gerek planlama ve gerekse muhasebe konusunda en son sistemleri takip etmeye ve 1960 lardan sonra yapılan sanayi hamlesinin de başında olacak insanları yetiştirmeye çalışıyordu. Nitekim bugünkü Türk sanayiinin insan hammaddesi bu teşekküllerden yetişenler olmuştur. İktisadi Devlet Teşekkülleri de görevlerini yaparak Türk Sanayi Tarihinin şerefli sayfaları arasına girmişler, bu teşekküllerden yetişenlerin kurduğu işletmeler 10.000 leri geçmiştir.
Ne mutlu bana ki, çalıştığım İktisadi Devlet Teşekkülü okulda gördüğüm Tek Düzen Muhasebe Sistemini uygulamaya başlamış ve bizlere öğretmişti. Ben de daha sonra muhtelif kuruluşlarda Tek düzen muhasebe sistemini uyguladım. Bu sistem ancak 3568 sayılı yasa çıktıktan sonra uygulanmaya başlamıştır.
Ben de 1990 yılından itibaren Türkiye’nin ilk Yeminli Mali Müşavirlerinden biri oldum. Yeminli Mali Müşavirlikle ülkemize büyük katkılarda bulunduğumu iddia edebilirim. Bir çok firmanın denetimini yaptık. İşte bu denetimlerde daha önceki çeşitli firmalarda ve devlet teşekküllerindeki çalışmalarımda bir takım hilelerle karşılaştım. Ama her şeyin doğrusunu uygulamaya, uygulatmaya çalıştım.
Geriye dönüp hilelere baktığımda şunu gördüm.
İşletmelerde hile ve yolsuzluklar genel olarak tek kişi tarafından yapılmamaktadır. Özellikle bir ekip halinde yapılmaktadır. (Bu cümlemi unutmayın)
Bizler, bu gerçeğin farkında olarak Yeminli Mali Müşavirlik işlerimizi en iyi şekilde yapmaya çalışırken Dünyada Bağımsız Denetim uygulanmaya çalışılıyordu. Ancak ENRON skandalı ile bağımsız denetim konusu büyük bir yara aldı.
Bu sırada Türkiye’de 50 yıldır uygulanmakta olan Türk Ticaret Kanununun değiştirilmesi için bir takım çalışmalar yapılmaya başlandı. Enron skandalı gibi büyük bir fiyasko varken Türk Ticaret Kanununun değiştirilmeye çalışılması ve Türkiyede bağımsız denetimin uygulanması için yasaya baskı maddelerinin konulması benim canımı sıktı. Ben yasanın özellikle yabancı bağımsız denetim kuruluşlarına yararlı olacağını iddia ediyordum. Nitekim şu ana kadar haklı çıktım.
Buna (ve bana ) rağmen ülkemizde Bağımsız Denetim uygulanmaya başladı ve hatta belki de dünyanın bir çok ülkesinden daha iyi bir şekilde uygulanmaya başladı. Bu arada da Bağımsız Denetimin uygulanması için KAMU GÖZETİMİ KURULU oluşturuldu. Bu kurul işini ciddiyetle yapmaktadır. Kurulun beğenmediğim tarafı ise önderlik edeceğine hemen cezalandırma, özellikle nakdi cezalandırma yoluna gitmesidir. Bana göre bu tutum yanlıştır. Henüz fidan halinde olan ağacın gelişimini önlemektir.
Kurumun, seminerleri güzel, doyurucu fakat örnek raporları ve yayınları eksiktir. Bu sebeple cezalandırma yolundaki hareketlerini yanlış buluyorum. Kurum yetkilileri bu konuda hareketlerini bir kere daha gözden geçirmelidir kanaatindeyim.
Tabii, her ne kadar baştan Bağımsız Denetim konusuna karşı çıksam da, bağımsız denetim mevzuatı vergi mevzuatından daha çok ticari konuları göz önünde bulundurmaktadır. Bunu da tesbit ettim.
Öyle ise Yeminli Mali Müşavirlik dışında bu konuda da çalışmalıydım. Nitekim bir çok Yeminli Mali Müşavir arkadaşla birlikte Bursa’da bir bağımsız denetim şirketi kurduk ve iyi elemanlar yetiştirmeye çalıştık. Ancak bazı prensiplerim sebebiyle kendi kurduğum ve başkanı olduğum bu kuruluştan ayrılarak şimdiki bulunduğum kuruluşa ortak oldum ve bu kuruluşun ilerlemesi için elimden geleni yapmaya ve bütün tecrübemi bu yeni ortaklığım için kullanmaya başladım.
Bağımsız Denetim konusunda çalışırken Kamu Gözetimi Kurumu uzman ve idarecilerinin hakikaten çok iyi niyetle çalışma yaptıklarını da gördüm (müşahade ettim).
Keşke, Vergi mevzuatı da Bağımsız Denetim mevzuatı ile uyumlu hale gelse de işletmeler sadece bir çalışma işlerini bitirebilseler. Ama bu konunun gündeme gelmesi daha uzun seneler alacak gibi görünmekte.
ANILAR BAĞIMSIZ DENETİM VE İÇ DENETİM (2)
BAĞIMSIZ DENETİM VE İÇ DENETİM.
Bugüne kadar yani 30 senelik Yeminli Mali Müşavirlik ve 7-8 senelik bağımsız denetim tecrübelerim ile ondan önceki muhtelif kurumlardaki 25-30 senelik muhasebecilik ve yöneticilik çalışmalarım üzerinde bir kere daha düşünmeye başladım.
Karşılaştığım gerçekler:
-
İşletmelerde hileler olabilmektedir.
-
Özellikle hileler ekip halinde olmaktadır.
-
Gerek Yeminli Mali Müşavirler ve gerekse Bağımsız Denetçiler hile
Kontrolü de yapmak zorundadırlar.
-
Türkiye’deki firmalar ve yabancı ortaklıklar çok büyümektedir.
-
Büyüyen bu firmaların hile denetimi konusunda da çalışmalar yapması, ekipler kurması gerekmektedir.
İşte burada İÇ DENETİM devreye girmektedir. Büyüyen firmalar için iç denetim
Masrafı çok büyük bir masraf olmayacaktır. Gerekli bir masraf olacaktır. Bugünkü durumda gerek Yeminli Mali Müşavirlerin ve gerekse Bağımsız Denetçilerin işlerini de kolaylaştıracak ve daha verimli raporlar sunulmasına sebep olacaktır.
Peki ülkemizde iç denetim konusu ne durumdadır?
Türkiye’de iç denetim gerçeğinin farkında olan bir gurup bulunmakta olup Türkiye İç Denetim Enstitüsü kurulmuştur. Bu kuruluş hakkında https://tide.org.tr/ isimli sitesinde aşağıdaki açıklamalar bulunmaktadır.
Türkiye İç Denetim Enstitüsü
Türkiye İç Denetim Enstitüsü, ülkemizde uluslararası standartlarda iç denetim mesleğinin gelişimi için 19 Eylül 1995 tarihinde kurulmuştur. TİDE’nin, 900’den fazla kurumu temsil eden 3000’e yakın üyesi bulunmaktadır. Enstitü, mesleğin profesyonellerinin yetkinlikleri, finans ve reel sektör şirketleri ile kamu kurum ve kuruluşlarının kurumsal yönetim kalitesi, mesleğin akademik gelişimi için çeşitli hizmetler sunmaktadır. Türkiye İç Denetim Enstitüsü, hizmetleri ile mesleğin profesyonellerine ve iş dünyamıza güncel kalmak, değişim, gelişim ve büyümenin ortağı olmak konusunda fırsatlar sunmaktadır. Mesleki gelişim ve yetkinlik eğitimlerine ek olarak, iç denetim profesyonellerinin küresel yetkinlik belgesi ile sertifikasyonunun artırılmasına destek olmakta, sürekli profesyonel gelişim konusunda öncülük etmektedir.
Uluslararası İç Denetçiler Enstitüsü (IIA) ve Avrupa İç Denetim Enstitüleri Konfederasyonu (ECIIA)’nun temsilcisi olan ve yönetim organları ile çalışma komitelerinde aktif görev alan Türkiye İç Denetim Enstitüsü, “Meslekte küresel gelişim ve mükemmelliğin paydaşı olmak” vizyonu ile şirketlerimizin yönetim kurulları, denetim komiteleri, icra kurulu başkanları, üst düzey yöneticiler ve iç denetçiler, kamu kurum ve kuruluşlarımız, düzenleyici kurumlarımız, üniversitelerimiz ve akademisyenlerimize hizmetleri ile kalıcı değer yaratma misyonunu sürdürmektedir.
Kurum, iç denetim konusunda yayınlar yapmaktadır. Özellikle İç denetim konusunda Kurumsal yönetim, risk yönetimi ve iç kontrol bilgilerini de içeren Çetin ÖZBEK tarafından yazılmış İÇ DENETİM kitabını da okurlarımıza tavsiye ediyorum.
Sevgili okurlarım,
Dünya durmuyor, şarkıdaki gibi dünya dönüyor dönüyor ama daima daha ileriye gidiyor. Düşünen beyinler, durmuyor, dünya dönüyor ama düşünen beyinler de çalışıyor.
Kötü niyetliler, çalışmadan veya hile ile nasıl kazanabiliriz konusunda düşünürken iyi niyetliler de bu kötülükleri nasıl önleriz, nasıl kötülerin önüne set çekeriz, nasıl daha verimli çalışır ve daha iyi sonuçlar elde ederiz diye çalışıyor.
Bu çalışmalardan biri de İşletmelerde iç denetim birimi kurulması, iç kontrol sistemi kurulmasıdır.
Yazıma şimdilik burada son verirken bu konuları işlemeye devam edeceğimizi, siz okurlarım ve meslektaşlarımın da bu konuya önem vererek iç denetim konusunda çalışma ve araştırmalar yapmasını tavsiye ediyorum.
Cevdet Akçakoca
Yeminli Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi