Askerlik mi askeri mahkeme mi

Askerlik mi? Askeri Mahkeme mi?

07 Eylül 2021 Salı, 11:58

1969 senesi İstanbul İTİA bitmiş, İÜ-İF İşletme İktisadı Enstitüsü de bitmiş, dolayısıyla askere müracaat zamanı gelmiştir.

O tarihe kadar, askerlik şubesinde herhangi bir aksilik olmamış ve askerlik tecilleri zamanında halledilmiştir.

Bursa Muradiye Askerlik Şubesi'nde o zaman unutmadığımız bir Yusuf Bey vardır.

Aynı zamanda Bahar Mahallesi'nde de oturmaktadır hatırladığım kadarıyla.

Askere sevk için şubeye uğradığımda Yusuf Bey; "Bir aksilik var Cevdet Bey kardeşim, sizin son yıl tecili gelmemiş." dedi.

Hemen İşletme İktisadı Enstitüsü'ne gittim, maalesef tecil belgesi gönderilmemiş.

"Peki şimdi ne olacak?" dediğimde;

Yusuf Bey, "askeri mahkemeye çıkacaksınız" dedi.

Bursa'dan bir arkadaş daha var. O da İngiltere'de okumuş ve tecil belgeleri gelmediği için o da mahkeme verildi.

Askeri mahkeme Balıkesir'de.

O arkadaşla da tanıştık, buluştuk. Bursa'nın güngörmüş ve en zengin ailelerinden birinin oğlu.

Eski zenginler, öyle gösteriş peşinde koşmazdı.

Bu yüzden hala sağ olan bu arkadaşımın adını yazıma almıyorum.

Balıkesir'e bir defa mı iki defa mı gittik, hatırlamıyorum. Ama sonuçta mahkeme edildik ve ceza verilmeden askere sevkimize karar verildi.

O arkadaşım da benimle birlikte Tuzla Piyade Okulu'nda bulundu.

6 aylık eğitimimiz Tuzla Piyade Okulu'nda geçti.

Sonuç olarak biz askere gitmeye çalışırken önce askeri mahkemeye gittik.

Ne enteresan değil mi?

 

TUZLA PİYADE OKULU 1969 SENESİ

Tuzla Piyade Okulu'nda 2 bölükte eğitim görmeye başladım.

Numaram 416 idi.

Yanımda 415 numaralı Süheyl Erboz var.

İki senedir de nişanlı imiş.

Piyade okulunda iken evlendi ve ne güzel bir olay ki kura çekiminde İstanbul Piyade Okulu çıktı.

Ben, Hakkari'yi çektim.

Herkes ah vah yaparken, ben gülüyordum.

Biliyorsunuz, ben hala Teksas Tommiks yani çizgi roman okurum.

"Arkadaşlar, bir daha ben oralara gidebilir miyim?

Allah böyle nasip etti.

Aslanlar gibi giderim" dedim.

Ancak bu yazımda özellikle Süheyl Erboz'dan bahsedeceğim.

Aşağıdaki resimde solda ayakta duran Süheyl Erboz.

Oturan benim.

http://www.cevdetakcakoca.com/uploads/galeri_resim/28_38083x240x240x1.jpg

http://www.cevdetakcakoca.com/uploads/galeri_resim/31_54779.jpg

Bu resimde de Süheyl Erbozla birlikteyiz.

Bir 7 kişi görseli olabilir

Bizim takımın bir resmi, Başta Süheyl yanında ben. Tuzla'da bir eğitimden sonra dinlenme esnasında.

 

Gelelim neden Süheyl Erboz'dan bu kadar bahsettiğime.

Yazımın başında askeri mahkemeye giderken Bursa'nın eski, zengin ve köklü ailelerinden birinin oğlu ile mahkemeye gittiğimizi anlatmış ve eski zenginlerin hiçbir şekilde gösteriş yapmadıklarını söylemiştim.

İşte Süheyl Erboz da böyle bir kişi imiş.

Çok sonradan anladım.

Askerliği bitirdikten sonra Süheyl ile görüşmelerimiz devam etti.

Karaköy, Kalafat altı idi zannederim, orada bir tornacı dükkanları vardı. Ziyaret ettiğimde torna başında çalışırken görüyordum.

Bursa'da birkaç işine yardım ettim.

Yıllar geçti.

Haliç ve çevresi düzenlenince Süheyl ile irtibatı kaybettim.

Bir gün TGRT'de bir programa çıktım. Bir de baktım, bembeyaz saçlı, kelli felli bir adam da programa çıkacak. Birbirimize baktık ve sarıldık.

Meğer Süheyl Erboz ve ailesi sessiz zenginlerden, kazandıklarını ülke yararı için harcayanlardan ve liderlerden imiş. Daha askerde biz tanıştığımızda babası ve ailesi okullar yaptırmış.

Süheyl de kazandıkları ile Milli Eğitim'e yardımlarda bulunmuş.

İmes Sanayi Bölgesi, Yalova Sanayi Bölgesi ve benzeri kuruluşların başında bulunmuş.

Hiç boş durmamış.

En son 2021 yılında buluşmaya karar vermiştik.

Maalesef 12.Mayıs.2021'de Facebooktan vefat haberini aldım.

Çok üzülmüştüm.

Allah gani gani rahmet eylesin.

Bu millete yaptığı hizmetler herhalde unutulmayacaktır.

Böyle bir arkadaşı tanıdığım için de mutluyum.