Bursa, 28.Aralık.2020
BİLİRKİŞİLER, BORCA BATIKLIK HALİNE AİT YENİ DÜZENLEMELER GELDİ
5.09.2018 tarih ve 30536 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNUNUN 376 NCI MADDESİNİN UYGULANMASINA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA TEBLİĞ E AİT, Ticaret Bakanlığınca 26.12.2020 tarih ve 32346 sayılı resmi gazetede yayımlanan değişiklik tebliği ile uygulamadaki bir çok duraksama ve problemi çözen düzenlemeler yapılmıştır.
Ticaret Kanununun 376 ıncı maddesi sermayenin kaybı ve borca bataklık durumu hakkında hükümler koymuştur. Söz konusu madde aynen şöyledir.
MADDE 376- (1) Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim kurulu, genel kurulu hemen toplantıya çağırır ve bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar.
(2) Son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde, derhâl toplantıya çağrılan genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirket kendiliğinden sona erer.
(3) Şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim kurulu, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır. ………………şeklinde devam eder.
Bu maddedeki bilanço ve finansal tablolar TTK. 64-88 maddelerindeki usul ve esaslara göre belirlenir. TTK. özellikle aşağıya aldığımız 88 inci maddesi ile gerçek ve tüzel kişilerin münferit veya konsolide finansal tablolarını düzenlerken Türkiye Muhasebe Standartlarının ve TTK. 514 ve 528 inci maddesindeki hükümlerin esas alınacağını emretmektedir.
TTK. MADDE 88-
(1) 64 ilâ 88 inci madde hükümlerine tabi gerçek ve tüzel kişiler münferit ve konsolide finansal tablolarını düzenlerken, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu tarafından yayımlanan, Türkiye Muhasebe Standartlarına, kavramsal çerçevede yer alan muhasebe ilkelerine ve bunların ayrılmaz parçası olan yorumlara uymak ve bunları uygulamak zorundadır. 514 ilâ 528 inci maddeler ile bu Kanunun ilgili diğer hükümleri saklıdır.
(2)….. ve diğer fıkralar ile düzenleme devam ettirilmiştir.
Yazımızın buraya kadar olan kısmında da belirtildiği üzere gerçek kişilerin ve tüzel kişilerin yani şirketlerin finansal tablolarının KGK tarafından yayımlanan Türkiye Muhasebe standartlarına göre hazırlanacağı, dolayısıyla borca batıklık halinin tesbitinde de aynı finansal tabloların kullanılacağı açıkça anlaşılmaktadır.
Kanun koyucu, bu durumun ne kadar önemli olduğunu gördüğü için borca batıklık halini düzenleyen TTK. 376 maddesi ile ilgili özel bir tebliğ yayımlamıştır. Ancak, bu tebliğin anlaşılmasında bir takım zorluklar olduğu görülerek bu defa söz konusu tebliğde değişiklikler yaparak tebliğin anlaşılmasını daha da kolaylaştırmıştır.
Tebliğdeki son düzenlemeleri madde madde ele alalım:
Genel kurulun toplantıya çağrılması
MADDE 5 – (1) Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının ya da üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde yönetim organı, genel kurulu hemen toplantıya çağırır.
Genel kurulun gündem maddeleri arasında, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının karşılıksız kaldığı belirtilir.
(2) Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının ya da üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı durumlarda farklı bir gündem ile toplantıya çağrılmış olsa dahi bu husus genel kurulda görüşülür.
Değiştirilmiş tebliğin 5 inci maddesi şirketin sermaye ile yedek akçeler toplamının en az yarısı veya üçte ikisinin karşılıksız kaldığı takdirde, genel kurulun toplantıya çağırılacağını emretmektedir. Buradaki karşılıksız kalan sermaye ve kanuni yedek akçeler toplamının TTK88. Madde hükümlerine göre tespit edileceği son derece açıktır.
Bu maddeden sonra tebliğin diğer maddeleri zararın sermayeye oranına göre nasıl hareket edileceğini açıklayan hükümleri içermektedir.
-
Zararın sermaye ve kanuni yedek akçeler toplamının yarısı kadar olması
-
Zararın sermaye ve yedekler toplamının üçte ikisi kadar olması
-
Sermayenin hangi hallerde ve ne şekilde azaltılabileceği
-
Hangi hallerde sermayenin tamamlanabileceği
-
Hangi hallerde ve ne şekilde sermaye artırımının yapılabileceği konuları tebliğin 7/8-9 ve 10 uncu maddelerinde düzenlenmiş olup söz konusu maddeler aşağıya alınmıştır.
“Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde genel kurul”
MADDE 6 - “(1) Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının karşılıksız kalması durumu zararın, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısına eşit veya bu tutardan çok ve üçte ikisinden az olmasıdır. Bu durumda yönetim organı, genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar.”
(2) Yönetim organı, son bilançoyu genel kurula sunarak şirketin finansal yönden bulunduğu durumu bütün açıklığıyla ve her ortağın anlayabileceği şekilde anlatır. Bu hususta genel kurula rapor da sunulabilir.
(3) Yönetim organı, şirketin mali durumundaki kötüleşmeyi ortadan kaldırmak veya en azından etkilerini hafifletmek amacıyla, uygun gördüğü sermayenin tamamlanması, sermaye artırımı, bazı üretim birimlerinin veya bölümlerinin kapatılması ya da küçültülmesi, iştiraklerin satışı, pazarlama sisteminin değiştirilmesi gibi iyileştirici önlemleri alternatifli ve karşılaştırmalı olarak aynı genel kurula sunar ve açıklar.
(4) Genel kurul, sunulan iyileştirici önlemleri aynen kabul edebileceği gibi değiştirerek de kabul edebilir ya da sunulan önlemler dışında başka bir önlemin uygulanmasına karar verebilir.
Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde genel kurul
MADDE 7 –
1, Zararın, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisine eşit veya bu tutardan çok olması” halinde toplantıya çağrılan genel kurul;
a) Kanunun 473 ilâ 475 inci maddelerine göre sermaye azaltımı yapılmasına,
b) Sermayenin tamamlanmasına,
c) Sermayenin artırılmasına, karar verebilir.
Sermayenin azaltılması
MADDE 8 – (1) Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az üçte ikisi zarar sebebiyle karşılıksız kalan şirketin genel kurulu, kalan sermaye ile yetinmeye karar verdiği takdirde sermaye azaltımı Kanunun 473 ilâ 475 inci maddelerine göre yapılır. “Sermaye ve kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının özvarlık içerisinde korunması şartıyla, sermaye asgari sermaye tutarına kadar indirilebilir.”
(2) Bu madde kapsamında yapılacak sermaye azaltımında yönetim organı, alacaklıları çağırmaktan ve bunların haklarının ödenmesinden veya teminat altına alınmasından vazgeçebilir.
Sermayenin tamamlanması
MADDE 9 – (1) Sermayenin tamamlanması, bilânço açıklarının ortakların tamamı veya bazı ortaklar tarafından kapatılmasıdır. Kanuni yedek akçelerin yitirilen kısımlarının tamamlanmasına gerek yoktur. Sermayenin tamamlanmasına karar verilmesi halinde her ortak zarar sebebiyle karşılıksız kalan tutarı kapatacak miktarda parayı vermekle yükümlüdür. Her ortak, payı oranında tamamlamaya katılabilir ve verdiğini geri alamaz. Bu yükümlülük, sermaye konulması veya borç verilmesi niteliğinde olmayıp karşılıksızdır. Ayrıca yapılan ödemeler, gelecekte yapılacak sermaye artırımına mahsuben bir avans olarak nitelendirilmez.
(2) Sermayenin tamamlanmasında, anonim ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler bakımından Kanunun 421 inci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi, limited şirketler bakımından ise 603 ve devamı maddeleri uygulanır. Sermayenin tamamlanamaması, bazı ortakların kendi istekleriyle tamamlama yapmasına engel oluşturmaz.
(3) Bilanço zararlarının kapatılması için getirilen yükümlülükler uyarınca yapılan ödemeler öz kaynaklar içerisinde sermaye tamamlama fonu hesabında toplanır ve takip edilir. “Sermaye tamamlama fonu yalnızca zararların mahsup edilmesi suretiyle kullanılabilir.”
Sermayenin artırılması
“MADDE 10 – (1) Halka açık anonim şirketler için sermaye piyasası mevzuatı hükümleri saklı kalmak kaydıyla genel kurul tarafından;
a) Sermayenin zarar sonucu ortaya çıkan kayıp kadar azaltılması ile birlikte eş zamanlı olarak istenilen tutarda artırımına karar verilebilir. Sermayenin azaltılması işlemi ile birlikte eş zamanlı sermaye artırımında nakdi sermaye taahhüdü Kanunun 344 üncü ve 585 inci maddelerine uygun olarak ödenir.
b) Sermayenin zarar sonucu ortaya çıkan kayıp kadar azaltılması yoluna gidilmeden sermaye artırımına karar verilebilir. Bu şekilde yapılacak sermaye artırımında, tescil edilecek sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının özvarlık içerisinde korunmasını sağlayacak tutarın sermaye artırımının tescilinden önce ödenmesi zorunludur.
c) Aynı genel kurul toplantısında, bedelleri tamamen ödenmek suretiyle, (b) bendindeki koşul aranmaksızın, sermayenin istenilen düzeyde artırılmasına ve daha sonra azaltılmasına karar verilebilir. Bu şekilde gerçekleştirilecek işlemler sonucunda, tescil edilecek sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının özvarlık içinde korunması zorunludur.”
Tebliğ ayrıca, TTK 376 ıncı maddeye göre yapılan hesaplamalarda
-
1/1/2023 tarihine kadar henüz ödenmemiş olan dövizli borçlarda, kur farkının
-
ve 2020-2021 yılları kira giderleri, amortisman ve personel giderlerinin yarısının dikkate alınmayacağını geçici 1. Madde ile hüküm altına almıştır.
-
Bu tutarlar finansal tablolarda kayda alınmayıp dipnotlarda gösterilecektir.
Özellikle 2020 yılında meydana gelen büyük krizin ve COVİD döneminin ülkemize verdiği zararların işletmelerin bilançolarına etkisini azaltmak için yapılan bu düzenlemeler bana göre de gerekli düzenlemelerdir.
Geçici madde de aynen aşağıdaki gibidir.
GEÇİCİ MADDE 1 – (1) 1/1/2023 tarihine kadar, Kanunun 376 ncı maddesi kapsamında sermaye kaybı veya borca batık olma durumuna ilişkin yapılan hesaplamalarda, henüz ifa edilmemiş yabancı para cinsi yükümlülüklerden kur farkı zararlarının tamamı ile 2020 ve 2021 yıllarında tahakkuk eden kiralamalardan kaynaklanan giderler, amortismanlar ve personel giderlerinin toplamının yarısı” dikkate alınmayabilir.
“Bu tutarların belirlenmesinde mükerrerlik oluşmayacak şekilde hesaplama yapılır. Bu fıkra kapsamında yapılacak hesaplamalara ilişkin olarak 13 üncü madde uyarınca hazırlanan finansal tablolarda herhangi bir kayda yer verilmeyerek, bu durum bilgi mahiyetinde dipnotlarda gösterilir.”
TTK. 376 madde ile ilgili değiştirilen tebliğ sayesinde :
-
Borca batıklık durumunun hesabı daha doğru bir şekilde bulunacaktır.
-
Özellikle mahkemelerdeki bilirkişilerin duraksama ve yanıltıcı hesap yapmaları önlenmiş olacaktır.
-
İşletmelerin haketmediği halde zor duruma düşmesi önlenecektir.
Tebliğle getirilen son düzenlemelerin ülkemize hayırlı olmasını diliyorum.