Geçen yazımızda zeplinleri, havadan hafif uçan araçları ele almıştık. Aynı yılarda yani 1920-30 yılları arasında havadan ağır araçlarda, yani uçaklarda yüz yolcu taşıyabilen, 50-60 ton ağırlığında, özellikle denize inebilen uçan bot da denen uçaklar yapılmıştı.
O tarihlerdeki Meşhur gazetecimiz Yunus Nadi, hem Graf zeplinle ve hem de Do-X uçağı ile seyahat etmiş ve her ikisinden de bahseden kitaplar çıkarmıştı. Ben 1956 lı yıllarda Bursa kütüphanesinde bu kitapları okurken kendimden geçmiştim. Neler düşünmüştüm, neler? Yazımın sonlarına doğru düşüncelerimi de paylaşacağım.
Do-X in aşağıda resmini paylaştım. O tarihlerde Claude Dornier tarafından tasarlanan bir uçan bottu bu uçak. 1929 32- yılları arasında 3 adet yapılmış ve kullanımı 1937 yılında sona ermişti.
Dornier Do X, 1929 yılında Almanya'daki Dornier şirketi tarafından üretildiğinde dünyanın en büyük, en ağır ve en güçlü uçan botuydu . İlk olarak 1924 yılında Claude Dornier tarafından tasarlanan ] uçağın planlaması 1925'in sonlarında başladı ve Haziran 1929'da tamamlandı.
O tarihlerde Sovyetler de Tupolev ANT-20 Maksim Gorki isimli dev bir uçak yapmışlardı, bu uçağın kalkış ağırlığı 53 ton idi, oysa Do X 56 tonluk kalkış ağırlığı ile dünyanın en büyüğü idi. Versay anlaşması, Almanların belli koşullarda uçak yapmasına izin veriyordu, bu anlaşmayı aşan bir uçaktı Do X. Konstanz gölünün İsviçre tarafında inşa edilerek Versay anlaşmasına bir çalım atılmıştı.
Bütün dünyanın ilgisini çekmişti ama o tarihlerde ticari olarak uçak fazla kullanılamıyordu ve bir takım kazalar da olunca 3 tane üretilebildi.
OYSA bu dev, uygun şekilde üretilebilse idi İkinci Cihan harbinin sonuçları nasıl olurdu acaba diye düşünmeden edemiyorum. Almanlar 12 motorlu uçak yapabilirken Hitler 2 motorlu bombardıman ve savaş uçaklarından fazlasını yaptırmamıştı.
Tasarım
Do-x uçağı denize inebilecek şekilde yani bir deniz uçağı olarak tasarlanmıştı..
Do X Duralumin bir gövdeye sahip, kumaş kaplı çelik takviyeli bir uçaktı. 12 adet 391 kw (524) beygir gücünde motorları vardı.
Do X, yarı konsollu bir tek kanatlı uçaktı,, alüminyum boya ile kaplanmış , kalın keten kumaşla kaplı, çelik takviyeli duralumin iskeletten oluşan kanatlara olan bütünüyle duralumin bir gövdeye sahipti .O gün 425 metreye kadar yükselebiliyordu, Daha sonra motorlar düzenlendi, bu uçak Atlantik okyanusunu geçti. Uzun mesafede 66 yolcu, kısa uçuşta 100 yolcu taşıyabiliyordu.
Lüks yolcu konaklama birimleri transatlantik yolcu gemilerinin standartlarına yaklaşıyordu. Üç güverte vardı. Ana güvertede kendi ıslak barı , yemek salonu ve gece uçuşları için uyku yerlerine dönüştürülebilen 66 yolcu için oturma yerleri olan bir sigara odası vardı. Yolcu alanlarının arkasında tamamen elektrikli mutfak , tuvaletler ve kargo bölümü vardı. Kokpit, seyir ofisi, motor kontrolü ve radyo odaları üst güvertedeydi. Alt güvertede yakıt tankları ve dokuz su geçirmez bölme bulunuyordu, bunlardan sadece yedisi tam yüzdürme sağlamak için yeterliydi. Daha sonraki Boeing 314'e benzer şekilde , Do X'te geleneksel kanat şamandıraları yoktu ve uçağı su üzerinde sabitlemek ve ayrıca yolcular için biniş platformu görevi görmek için sponsonlar (gövdeye monte edilmiş kısa kanatlar) kullanılıyordu.
Toplamda üç Do X üretildi. Dornier tarafından işletilen orijinal ve İtalya'dan gelen siparişlere dayanan diğer iki makine, yani Umberto Maddalena ( kayıtlı I-REDI) adlı X2 ve Alessandro Guidoni (kayıtlı I-ABBN) adlı X3. İtalyan varyantları biraz daha büyüktü ve farklı bir güç ünitesi ve motor yuvaları kullanıyordu. Dornier, X2'nin o zamanlar dünyanın en büyük uçağı olduğunu iddia etti. Her biri Fiat A-22R V12 su soğutmalı motorlarla çalıştırılıyordu ve altı motor yuvası aerodinamik bir kaporta ile kaplıydı .
Bir transatlantik gibi makine merkezi vardı ve resmi aşağıdadır.
Makine merkezindeki mühendis 12 motorun gaz kelebeğini çalıştırırdı, test uçuşunde 169 kişi ile uçmuştur.
Test ve uçuş maceraları:
Uçağı potansiyel Birleşik Devletler pazarına tanıtmak için Do X, Friedrich Christiansen komutasında 3 Kasım 1930'da Almanya'nın Friedrichshafen kentinden New York'a transatlantik bir test uçuşu için havalandı. Rota Do X'i Hollanda, Birleşik Krallık, Fransa, İspanya ve Portekiz'e götürdü. Yolculuk, 29 Kasım'da Lizbon'da bir brandanın sıcak bir egzoz borusuyla temas etmesi ve sol kanadın çoğunu tüketen bir yangına yol açmasıyla kesintiye uğradı. Yeni parçalar üretilirken ve hasar onarılırken altı hafta Lizbon limanında bekledikten sonra, uçan bot Afrika'nın batı kıyısı boyunca birkaç aksilik ve gecikmeyle devam etti ve 5 Haziran 1931'de Cape Verde adalarına ulaştı ve buradan okyanusu geçerek Brezilya'daki Natal'a ulaştı.
Uçuş San Juan üzerinden kuzeye doğru Amerika Birleşik Devletleri'ne doğru devam etti ve Friedrichshafen'dan ayrıldıktan yaklaşık on ay sonra 27 Ağustos 1931'de New York'a ulaştı Do X ve mürettebat, motorları elden geçirilirken sonraki dokuz ayı orada geçirdi ve binlerce turist Glenn Curtiss Havaalanı'na (şimdiki adıyla LaGuardia veya kennedy) gezi turları için yolculuk yaptı.
Bu sırada meydana gelen 1929 krizi veya Büyük Buhran , Dornier'in Do X için yaptığı pazarlama planlarını altüst etti ve 21 Mayıs 1932'de New York'tan yola çıkarak Newfoundland ve Azorlar üzerinden Müggelsee , Berlin'e ulaştı ve 24 Mayıs'ta vardığında 200.000 kişilik coşkulu bir kalabalık tarafından karşılandı.
İtalya'nın Do X3 Alessandro Guidoni , üretilen üç Do X'ten biri
İtalyanın siparişi olan 2 adet DO X Hava kuvvetleri tarafından prestij uçuşları ve halk gösterileri için kullanılmıştır.
. Birinci sınıf yolcu hizmeti (Cenova-Cebelitarık) planlarının uygulanabilir olmadığı görüldükten sonra, X2 ve X3 subay eğitim gezileri, hava manevraları ve tanıtım uçuşları için kullanıldı.
Son kareler:
Yemek Odası
Görüldüğü üzeri o günkü uçaklar, transatlantik gibi yahut zeplinler gibi yolcu salonu, yemek salonu şeklinde çok lüks olarak planlanmış ve yapılmıştı.
Do X, II. Dünya Savaşı sırasında 23-24 Kasım 1943 gecesi İngiliz Kraliyet Hava Kuvvetleri'nin düzenlediği bir hava saldırısında yok edilene kadar sergi olarak kaldı. Kopan kuyruk bölümünün parçaları Friedrichshafen'daki Dornier Müzesi'nde sergileniyor. Hiçbir zaman ticari bir başarı elde edemese de Dornier Do X, zamanının en büyük havadan ağır uçağıydı ve uluslararası bir yolcu hava hizmeti için potansiyelini gösterdi.
Lufthansa'nın Do X1a'sına benzer bir kazada, İtalyan Do X2, sadece bir ay sonra başarısız bir inişte kuyruk bölümünü kaybetti. 1934'te uçuşları ve mürettebatı azalttıktan sonra, 1935'te Marina di Pisa'da naftalinlendiler ve 1937'de hurdaya çıkarıldılar.
Özellikler (X1a'ya Uygun)
Dornier Do X 3-görünüm
Do X in kayıtlara göre özellikleri aşağıdadır.
Genel özellikler
· Mürettebat: 10-14
· Kapasite: 66-100 yolcu
· Uzunluk: 40.05 m (131 ft 5 in)
· Kanat açıklığı: 47,8 m (156 ft 10 in)
· Alt kanat açıklığı: 10 m (32 ft 10 in) (sponsonlar)
· Genişlik: 4,8 m (15 ft 9 in) maksimum gövde kirişi
· Yükseklik: 10,25 m (33 ft 8 in)
· Kanat alanı: 486,2 m 2 (5.233 ft²)
· Boş ağırlık: 28.000 kg (61.729 lb)
· Brüt ağırlık: 49.000 kg (108.027 lb)
· Yakıt kapasitesi: Gövde ve kanatlardaki 8 tankta 16.000 L (4.200 ABD galonu; 3.500 İngiliz galonu) + isteğe bağlı 8.600 L (2.300 ABD galonu; 1.900 İngiliz galonu)
· Yağ kapasitesi: Altı nacelle tankında 3.600 L (950 ABD galonu; 790 İngiliz galonu) ve uçuş sırasında ikmal için gövde tankında 1.300 L (340 ABD galonu; 290 İngiliz galonu)
· Güç ünitesi: 12 × Curtiss_V-1570 12 silindirli Sıvı soğutmalı uçak pistonlu motorlar, her biri 450 kW (600 hp)
· Pervaneler: 4 kanatlı sabit hatveli ahşap pervaneler
Performans
· Maksimum hız: 242 km/s (150 mph, 131 kn)
· Seyir hızı: 170 km/s (110 mph, 92 kn)
· Menzil: 1.700 km (1.100 mil, 920 nm)
· Servis tavanı: 3.200 m (10.500 ft)
· Kanat yüklemesi: 105 kg/m 2 (22 lb/ft kare)
· Güç/kütle : 17,2 lb/hp (10,5 kg/kW)
· - en büyük çift kanatlı uçan tekne
Bu yazıyı yazarken planlayan Claudius Dornier den bahsetmemek olmaz. Bu Alman mühendis önceleri zeplin hava gemisi fabrikasında çalışmış, sonraları 1911 yılında metal uçağı tasarlamış ve Dornier gibi dev uçakları da tasarlamış ve yapmıştır.
Yazımıza son verirken Do X in 2 adet daha resmini paylaşmadan edemedim.
Yazımız özellikle 1930 yıllarının çalışmalarını içermektedir. O yıllarda uçakların gelişmesi, dünyanın birinci cihan harbinden sonra yeni atılımlar ve keşiflerle karşı karşıya kalması, insanların her gelişmeyi yarışlarla teşvik ederek daima ileri gitmesi, dünya küresinde, yani yer kürede keşfedilmemiş yer bırakmamak üzere çalışılıyordu.
ANCAK İNSANOĞLU yine de huzursuzdu. Yüzyıl önce şimdiki Birleşmiş Milletler yerine CEMİYET-İ AKVAM vardı. Savaşlar yapılmasın, insanlar ölmesin diye kurulmuş bir topluluktu Cemiyet-i akvam, ama başarılı olamadı. Korkunç İkinci cihan harbi çıktı ve 70-80 milyon insan öldü.
Bugün şu anda da ne görüyoruz, Birleşmiş Milletler, tıpkı Cemiyet-i akvam gibi güçlülerin, modern silahlara sahip olanların soykırıma varan saldırılarda bulunmasına mani olamıyor.
İkinci Cihan harbinden sonraki çatışmalara bakalım.
Vietnam, Cezayir, Kore, Çin-Tayvan, Macaristan ve Çekoslovakyanın işgali, Afrikada sömürgecilik, Apartheid, Irakın işgali, Suriyenin işgali ve bölünmüş vaziyeti, Afganistan savaşları.
İnşallah bir başka yazıda bunları da yazarım.
Ama Birleşmiş Milletler ne pahasına olursa olsun görevini yapmalı.
Bir başka yazıda da İsrailoğullarının binlerce yıllık macerasını da anlatmak lazım diye düşünüyorum.
Bakın 1930 ların Do X uçağı bizi nerelere götürdü sevgili okurlar.