Bursa; 31.07.2008
BUGÜN HAVA ÇOK İYİ – TEKSTİL KÖTÜ
Bugün, 31.Temmuz.2008 . Perşembe.
Dün akşam tatilden döndüm ve AKP kapatma davasında karar verildiğini,
Partinin kapatılmadığını televizyondan izledim.
Acaba, sabahtan itibaren borsaya girsem mi dedim ama tatilden sonra işinize başladığınızda, maalesef nefes alabilmek imkanı kalmıyor. Değil borsaya girmek, nefes bile alamıyorsunuz, çay bile içemiyorsunuz. Zaten benim bir sözüm var, tatilden dönünce katil olabilirsiniz.
Bu karardan, bazı kesimler hariç Türkiye’nin sessiz çoğunluğu ve dünya kamuoyu çok memnun. Borsa derhal yükselmeye başladı. Döviz tekrar aşağı döndü.
İnsanların yüzünde gülücükler. Her şey çok iyi gibi görünüyor.
Ancak, tekstilcilerin yüzü biraz sirke satar gibi. İhracat yapanların memnuniyeti her gün biraz daha azalıyor. İthalatçıların ise keyfinden yanına varılamıyor.
Biraz da bu gayri memnunların yanına varalım bakalım diyorum.
Son 5 senedir ekonomisti, muhasebecisi, ihracatçısı, imalatçısı herkes yazdı, çizdi, söyledi. Hatta koskoca dış ticaret bakanımız bile konuştu. Şu döviz yükselmeli diye.
Ben de yazdım. Ancak, döviz bir mal ise, Türkiyenin cari açığına rağmen dövize ihtiyacı yok. Bana göre şu kadar kayıtdışı döviz var. Döviz bolluğu olunca, dövizin değeri düşer diye hesapladım ve yazdım. Bizim okuduğumuz zamanlarda buna NEDRET TEORİSİ diyorlardı.
Tabii, dövizin fiyatı düşük olunca ihracat azalacak, ithalat artacaktır. Nitekim ithalat korkunç bir şekilde artıyor. Hatta elimizde bulunan, bizim olan mallarda bile ithalattan dolayı ihracat yapamıyor ve rekabet gücümüzü kaybediyoruz.
Burada kafanızı rakamlarla şişirmeyeceğim. AKP hükümetinin işbaşında olduğu 2002 yılından itibaren dövizin Türk lirası karşısında değeri devamlı aşağı gitti. Enflasyon kontrol altına alınmasına rağmen tüketici fiyatları ile enflasyon 2003 de %25, 2004 de %10,6, 2005 de %8,18, 2006 da %9,60 . Yani toplamda matematiksel toplama yapsak bile 5 yıllık enflasyon %54 olmuştur. Oysa döviz değeri sabit veya aşağı doğru olduğunda üretici maliyetleri artacak ve rakipleri ile rekabet edemez hale gelmiş olacaktır.
Yukarıda belirttiğimiz gibi kapatma davası bitti. Alınan tedbirlerle terör ve hırsızlıklar da önlenecek.
Öyle ise yapılacak bir şeyler daha var.
1. Kesinlikle ithalatı pahalı hale getirecek ve caydıracak tedbirler
2. İhracat gelirini verimli hale getirecek tedbirler.
Çözümleri öne sürmüyorum. Ama bu tedbirler alınmazsa önce tekstil
yatırımları bugüne kadar olduğu gibi yurtdışına kayacak, göz göre göre elimizden çıkacak, daha sonra da diğer yatırımlar yurtdışına gidecektir.
O zaman, bu yatırımlarını yurtdışına kaydıranlara kimse vatan haini gözü ile bakmasın. Küreselleşmenin gereği bu.
Yahut da tedbirlerinizi alırsınız beyler. Bizden söylemesi.
Yeminli Mali Müşavir
Cevdet Akçakoca