Çeklerin güvenilirliği için bir teklif

ÇEKLERİN GÜVENİLİRLİĞİ İÇİN BİR TEKLİF

 

            Bu hafta, anılar ve hileler konusunu bir dahaki haftaya bırakarak acil bir konuya değinmek istiyorum.

            Ticaret ve Sanayi aleminin bildiği üzere, maalesef Türkiye’de bir zamanlar senet kullanılırdı ve senetler özel sektörün bastığı bir nev’i karşılıksız para haline gelmişti. Sonuçta senetler vadesinde ödenmemeye başladı ve güvenilirliğini kaybetti. Artık ticari alemde senet kullanımı hemen hemen ortadan kalktı.

            Şu anda çeklerde yapılan son düzenlemelerden sonra Türkiye’de çek kullanımı da güvenilirliğini kaybetmek üzere diye düşünüyorum.

            Artık çekler vadeli olarak düzenleniyor. Bankalar, müşterilerine belirli bir bedel karşılığında çek karnesi veriyorlar.

            Çekleri ticari alemde dolandırıcılık için kullanmak isteyenler, düzenledikleri vadeli çeklerle çeke olan inancı ve itimadı da sarsmaya başlamışlardır.

            Bu işlemlerin nasıl olduğunu bir irdeleyelim.

            Tabii bu yazdıklarıma bankalardan ve bankalar birliğinden büyük itirazlar gelecektir. Ancak güneş balçıkla sıvanmaz. Piyasada yapılanları ve piyasanın gerçeğini anlatacağım ve kendime göre bir tedbir de önereceğim.

            Kötü niyetli ve piyasayı dolandırmaya azimli bir tüccar veya sanayici kılığındaki dolandırıcı, bir bankaya gidiyor. Belli bir müddet çalıştıktan sonra 10 tanelik bir çek karnesi alıyor. İşlemleri uzun uzun anlatmıyorum. Bilenler bilir. Zaten bir çoğumuz çek kullanıyor, çek gerçeğini ve nasıl kullanıldığını, nasıl alındığını, nasıl ödendiğini anlatmaya gerek görmüyorum.

            Sevgili kötü niyetli adamımız, elinde çek karnesi, bir tüccara gidiyor. Piyasada tutulan bir malı almak istiyor. Diyelim ki fiyatı 10 lira, adamımız bunu 10,05 liradan alıyor ve çek düzenleyerek bedeli bankadan ödendikten sonra malı alıyor gidiyor. İkinci gelişinde, artık itimadınız var. Yine az bir miktar malı aynı fiyattan alıyor fakat 15 gün vadeli bir çekle ödeme yapıyor. Üçüncü bir defa yine aynı işlem yapılıyor.

            Şimdi, bu mal aldığımız firmada çek sahibi sahte tüccarımıza itimat doğdu değil mi? Bizim Ortadoğu tipli insanlarımız da hemen arkadaşlık kurarlar, ticaretin kurallarını unutmaya başlarlar. Yeni bir mal almak istediğinde nasıl olsa ödüyor inancı doğmuştur.

            İlk firmamızdan bu defa malı diyelim ki iki aylık bir çekle ve az miktarda aldı. Daha sonra da rakip firmaya gidiyor. İlk satıcı Ahmet beyden mal aldığını, 10 liralık malı 10,05 liradan aldığını, oysa buradaki fiyatın 9,75 TL. olduğunu gördüğünü söylüyor. Referanslarını, banka hesap numaralarını vs. gibi kendine ait bütün bilgileri bırakıyor ve istenirse bankadan teyid edilebileceğini söylüyor.

            Çeklerini (yani sadece 2 çekini) zamanında ödeyen, hesabında da çeklerin bedelini ödeyecek kadar para olan bu adam, bankanın da hatırlı ve iyi bir müşterisi sayılıyor. İkinci satıcı Mehmet bey, diyelim, bankaya gidiyor ve bankadan aldığı bilgiler çok iyi oluyor. Bu müşteri, çeklerini aksatmadan ödeyen bir adam deniyor. Deniyor ve tuzak işlemeye başlıyor.

            Daha önce diyelim ki 3000 liralık çeklerle mal alan kötü niyetli adamımızın elinde 7 adet çek var. Rakip satıcıdan da malı alacak ve anlaşma yapıyor. 7 adet 1.000.000 (bir milyon) liralık aylık vadelerle malı alıyor. Biraz bekliyor, birinci çek ödeniyor veee sonra kötü niyetli adamımız kayıp, arada bul. İkinci satıcının 6 milyonu da uçup gidiyor. Adamı bulursanız, bu defa mahkemeler, icralar vesairelerle hiç ama hiçbir şey alamıyorsunuz. Bankadan da alabileceğiniz sadece bankanın tesbit ettiği çek yaprak bedeli. Oh ne ala memleket.

            Burada bir yanlışlık var.

            Bu yanlışlık, herhangi bir çek sahibinin böyle milyonluk çekler kesebilmesi ve karşılığı olmayan olmayacak bu çeklerle alışveriş yapabilmesidir.

            Çok basit bir tedbir düşünüyorum.

            Biliyorsunuz, bankalar müşterileri hakkında istihbarat yaparlar. Bu istihbaratlar sonucunda müşterinin varlığı veya ne kadar kredi verilebileceği tesbit edilebilir. Ayrıca, şimdi BAĞIMSIZ DENETİM VE BAĞIMSIZ DENETÇİLER DE VAR. Gerek bankaca ve gerekse bağımsız denetçilere yaptırılacak çalışmalar sonucunda çeklerle ilgili bir düzenleme yapılabilir.

            Örnek vermek istiyorum.

  1. Bu müşteri A gurubundadır. Çek karnesinin rengi beyazdır. Anasının ak sütü gibi her şey helaldır. Çekleri de sınırsız geçerlidir.

  2. Bu müşteri B gurubundadır. Çeki yeşildir. Düzenlediği çek, yaprak başına 100.000 lirayı aşamaz.

  3. Bu müşteri C gurubundadır. Çeki Mavidir. Düzenlediği çek yaprak başına 50.000 lirayı aşamaz.

  4. Bu müşteri D grubundadır. Çeki sarıdır. Düzenleyebileceği çek yaprak başına 10.000 lirayı aşamaz.

  5. f g gibi kategoriler tesbit edilerek düzenlemeler yapılabilir.

     

    Böylece piyasadaki bir takım dolandırıcılıkların önüne geçilebilir ve yarın öbür gün çekin de itibarını yitirmesinin önüne geçilebilir diye düşünürüm.

     

    Sanayici, tüccar, öğretim üyesi, araştırmacı ve yazar çizer takımı arkadaşlarım bu konuda neler düşünürler, böyle bir düzenlemeyi uygun görürler mi diye bir teklif sunuyorum.

     

    Sonucunu da merakla bekliyorum.