Bursa, 30.Eylül.2010
DEVLET BARIŞMAKTA HASİS DAVRANIYOR!
Son birkaç aydır, anayasa referandumu hayhuyu arasında bile yakında vergi ve sigorta primi affı geleceği konuşuluyor ve bir kısım sanayi ve ticaret erbabı yine vergilerini ödemeyenlerin akılsız adamlar yerine konulduğunu düşünüp üzülmeye başlamışlardı. Anayasa referandumundan sonra bu hafta içinde hükümetin yetkili ağızları da Ekim 2010 ayı içinde veya Kasım 2010 ayı başında vergi konusunda bir düzenleme yapılacağını , ama bunun bir af olmadığını beyan ettiler.
Ülkemiz, 1950 li yıllardan beri devamlı şekilde, hemen hemen her birkaç yılda bir vergi ve sigorta primi affı talebi ile karşı karşıya kalıyor, hükümetler de böyle bir takım düzenlemeler yapıyordu. Vergisini vermeyenler yine 1-0 (bir sıfır galip hale geliyor, vergisini verenler ise (hadi o kelimeyi kullanmayalım) akıllı olmayan adam sayılır hale geliyordu.
Bu son vergi affı veya vergi düzenlemesi ile ilgili olarak sızan bilgileri herkes gibi biz de duyuyoruz. Henüz elimize böyle bir çalışma geçmedi. Ancak, bu defa olay biraz farklı gibi görünüyor. Hadi bu durumu bir fıkra ile başlatarak yumuşatalım.
Bir tarihte, bir mahallede, çok ama çok yaramaz iki kardeş varmış. Diyelim ki biri 8, diğeri ise 5 yaşlarında. Ama yerinde duramayan iki kardeş. Yaptıklarından bütün mahalle yaka silkmiş, ne anaları, ne babaları ve ne de akrabaları bunlarla başa çıkamıyorlar. Durum, cami hocasına aksetmiş. Hoca, getirin şu çocukları bana demiş.
Çocuklar, caminin kuran kursu binasına getirilmiş. Hoca , küçük cocuğu dışarıda bırakmış ve ağabeyi yanına almış. Çook sert bir sesle “söyle bakalım demiş, Allah nerede”, bizim ağabeyde ses yok, hoca daha bir sert sorusunu tekrarlamış. Sağa sola bakan ağabey, hocanın yanından yıldırım gibi fırlayıp, kapıyı açar, kardeşini kolundan kapar ve koşa koşa kendi evlerine götürür. Üst kattaki odalarına çıkarlar. Ağabey, kapıyı kilitler, perdeleri kapatır. Gel kardeşim bak bugüne kadar bir çok şeyler yaptık. Ama artık bu iş sona erdi. Çünkü adamlar Allahı kaybetmişler ve sorumlu olarak bizi tutuyorlar. Artık nasıl bu işten sıyrılırız bilemiyorum der.
Yıllardan beri yapılan vergi ve sigorta aflarına baktığımızda, her seferinde affın biraz daha zorlaştığını, vidaların biraz daha sıkıldığını görüyoruz. Bu defa zannediyorum hakikaten son oluyor.
Şimdi yapılacak olan vergi veya prim affı değil. Sadece ve sadece ödeme kolaylığı. İlk sızan bilgilere göre vergi asılları hiçbir şekilde affedilmeyecek. Ceza ve gecikme zamları affedilecek, enflasyon oranında bir faiz ve gecikme zammı hesaplanarak, taksitlendirme yapılacak.
Bu yapılandan sonra ise hiç kimse bir daha af beklemesin. Çünkü, maliye artık tam bir bilgisayar ortamına geçti. Ülkede e-devlet yürürlükte. Artık vatandaşlık numarası ile herkesin nerede bulunduğu bilinebiliyor, tebligat konusu kolaylaştı.
Herkes, şapkasını önüne koyarak bu ödeme kolaylığından yararlanıp devletle son defa barışmalı.
Ama devlet te,
1. Kasa hesaplarında görülen olmayan paraların son defa olarak yok edilmesi için bir çözüm getirmelidir.
2. Kasa hesaplarında şişmeyi meydana getiren belgesi olmayan satış masrafları ve hediyelere bir çözüm getirmelidir.
3. Dağıtılmayan karların bir şekilde vergisinin azaltılarak dağıtılmasına olanak sağlamalıdır.
4. Bunun gibi bilançolarda olan bazı yanlışlıkların düzeltilmesi için tedbirler getirmelidir.
5. Çalışan personelin bordrolarının doğru yapılması için de son bir vergi ve sigorta primi düzenlemesi yapılmalıdır.
Netice olarak, bana göre devlet son defa bir düzenleme getiriyor. Herkes bu düzenlemeye uyarak bundan sonra doğru ve sağlam bilançolarla devam etmelidir.
Yeminli Mali Müşavir
Cevdet Akçakoca