EYLUL 2008 DÜNYA KRİZİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

Bursa, 16.Eylül.2008

 

EYLUL 2008 DÜNYA KRİZİ ÜZERİNE  BİR DEĞERLENDİRME

 

2007 Yılından beri dünyada bazı ekonomi profesörleri 2008 yılında bir krizin gelme ihtimali üzerinde ikazlarda bulunmakta idi. Krizin bilhassa ABD den çıkacağı konusunu işliyorlardı.

Bu arada Türkiye’de seçim krizleri, parti kapatma krizleri, derken deniz feneri krizleri istikrarsızlığı tetikliyor ve piyasalarda korku yaratıyordu.

Derken, 19.Ağustos.2008 tarihinde bir haber okudum. Başlık, büyük kriz geliyor. Prof. Salih Neftçi, Gazi Erçel ve Şant  Manukyan uyarıyor. İdi. Tabii bu üç ekonomistin sözleri arasında benim için en önemlisi Gazi Erçel idi. Çünkü kendisi 2001 krizinde görev başında idi.  Hani bir hikaye vardır. Adam damdan düşmüş. Millet hemen etrafına toplanmış ve tavsiyelerde bulunmaya başlamışlar. O da demiş ki, bana damdan düşen bir adam bulun kardeşim.

Gazi Erçel, damdan düşen adamdı ve bir kriz geliyor diyordu.

Derken geldik 15.Eylül.2008 Pazartesiye. O gün bugündür bir dünya krizi gündemde.

Önce bir internet haberi:

Piyasalar büyük bir depremin şokundan henüz kurtulmuş değil. Amerika’nın en büyük yatırım bankalarından olan Lehman Brothers’ın iflasını ilan etmesi tüm dünya borsalarında derin bir darbeye neden oldu.

Avrupa borsaları dün kararın açıklanmasının ardından adeta çöktü ve yüzde 5 değer kaybetti. ABD piyasalarında ise durum faklı değildi. Dünyanın en büyük şirketlerinin işlem gördüğü Dow Jones endeksi dün son 7 yılın en kötü gününü yaşadı ve yüzde 4.4 düştü. 11 Eylül’den bugüne Dow Jones ilk defa bu kadar büyük düşüş yaşadı. Diğer borsalardan Wall Street''de Standard & Poor''s 500 yüzde 4.5, Nasdaq ise yüzde 3.6 düştü.  Bunun yanı sıra Asya borsalarında da yüzde 6 civarlarında düşüş gözlendi.

Türkiye’de de durum hiç farklı değildi. Bir önceki günde yükseliş sinyalleri veren dolar; sabah saatlerinde 1,27’nin üzerine çıktı. 1,2750 ile son 4,5 ayın zirvesine çıktı. Paritede ise yüzde 0,2’lik bir düşüş yaşandı. Bir önceki haftayı yüzde 18,8 civarlarında tamamlayan faiz güne yüzde 19,45’ten başladı.

Dün Lehman Brothers’ın iflas haberine sert tepki gösteren İMKB yüzde 5,27 kayıpla günü 35,081’den tamamlamıştı. 34,372’leri gören endeks 34,500’de yatay seyir izliyor. Endeks 34 bin seviyesini en son  Temmuz ayında görmüştü. Serbest piyasada dolar ,2780 seviyelerinde, avro da 1,8180 seviyelerinden seyrediyor.

Dünya halen görünüşe göre büyük bir krizle karşı karşıyadır. İş adamlarının dikkatli olması gerekmektedir.

Aylar önce bir bakanın sözleriyle :

"Küresel ekonomi çok zor bir dönemden geçiyor. Ben size bütün samimiyetimle söyleyeyim şartlar zorlaşabilir bu noktadan sonra. Bunun yansımaları giderek dalga dalga geliyor. Biz, Türkiye''nin bundan en az etkilenmesi için elimizden geleni yapıyoruz":

"Ben size bütün samimiyetimle söyleyeyim, şartlar zorlaşabilir bu noktadan sonra. Çünkü dünya büyük bir krizle karşı karşıya bir yandan enerji fiyatlarının ayyuka çıkması, bir taraftan gıda krizi var. Bir yandan kredi krizi var. Bütün bunları topladığınız zaman dünya ekonomisi yavaşlıyor. Bakın 2. çeyrekte Avrupa küçülüyor. Amerika da küçülecektir. İthalat azaldığı, ihracat arttığı için yüzde 1.9 büyüdü. Bu büyümenin 2.4 puanı net ihracattan geldi. İhracat etkisi olmasaydı Amerika küçülmüştü. Zaten Amerika 4. çeyrekte eksiydi.

Dünyada hakikaten bir yavaşlama var. Önemli bir kredi krizi var. Bunun yansımaları giderek dalga dalga geliyor. Biz, Türkiye''nin bundan en az etkilenmesi için elimizden geleni yapıyoruz."

Şimdi bizim değerlendirmemize gelelim.

Hatırlayacağınız gibi, Mart ayından itibaren

a. Kriz var mı gelecek mi?

b. Bugün hava çok iyi, tekstil kötü.

c. Hadi bakalım bizler de fikir üretelim gibi yazılarla 2008 yılı Mart ayından sonra bir şekilde Türkiyenin bir kriz içine girmekte olduğunu, eğer tedbirler alabilirsek krizden etkilenmeyeceğimizi,  bundan sonra daha dikkatli olunması gerektiğini defalarca yazdık.

Özel konuşmalarımızda ise, bu krizin Eylül ayına kadar devam edebileceğini, hatta eğer bir de dünya krizi olma ihtimali göz önüne alındığında krizin 2009 Haziran ayına kadar devam edebileceğini anlatmış ve çok dikkatli hareket edilmesi gerektiğini ifade etmiştim. Tabii , her konuşulan gazete sütunlarına yazı olarak geçmiyor ve yazılmıyor.

 

 

 

 

 

Şimdi duruma yeniden bakalım.

O ikazı yaptığım zamanlarda, hammadde fiyatları devamlı yukarı gidiyordu. Döviz ise aşağı gidiyordu.

Bugünlerde ise hammadde fiyatları düşüyor, döviz yükselmeye başladı.

Dünyada likidite krizi başladı. Zaten Amerika hapşırsa dünya nezle olur.

Bu likidite krizi, Türkiye’nin durumunu biraz zorlaştıracaktır. Türkiye’nin yüksek faizle de olsa sıcak para bulma ihtimali azalacaktır.

Cari açık çok daha fazla önem kazanacaktır.

Hammadde fiyatları düşmeye başlamıştır.

Türkiyede enerji fiyatları ise korkunç derecede artmaktadır.

Bu durumda firmalar, ara malı ithalatlarını kısacaktır.

Firmalar hammadde ve yarı mamulleri yurt içinden almaya çalışacaktır.

Cari açığın karşılanamaması halinde döviz fiyatları yükselmeye devam edebilir. Ancak cari açık karşılanırsa döviz yükselmesi yine durabilir. (Şu anda bu az bir ihtimal görünüyor).

Şimdi , 2008 Eylül Dünya Ekonomik krizi ile ilgili olarak firmaların ne tedbirler alabileceğine bakalım. (Bunlar benim şahsi düşüncelerimdir.)

1.Müşterileriniz firmanıza gelerek, hammadde fiyatları düşüyor, öyle ise fiyatlarınızı düşürün baskısına başlayacaklardır. Lütfen bunu kabul etmeyin.

Türkiyenin, dünyadan farkı yoktur. Eğer hammadde fiyatları düşüyorsa, bütün dünyada düşecektir, oysa dünya krizi devam ettiği müddetçe, döviz fiyatları, faizler ve diğer masraflar artacaktır. Yabancıların şantajına boyun eğmemek gerekir.

Tabii kendi firmanızın dayanma gücü ve satış potansiyelini bilmeniz ve tam tabirle böyle bir durumda dayanacak gücünüz yoksa, rakipleriniz sizin imal ettiğiniz malı daha ucuza satabiliyorsa pes etme durumundasınız.

Ama siz İÇİMİZDEKİ ÇİNLİLERDEN OLMAYIN.

2. Dünya krizi devam ederken başka bir kriz de devam etmektedir.

ABD-Rusya arasında bilek güreşi.

Son yıllarda Rusya’nın artan enerji fiyatları sonucu zenginleşmesi ve Amerikaya kafa tutmaya başlaması bu bilek güreşini doğurmuştur.

 

 

Eğer ABD güçlü ise ne yapabilir?

1997 Asya krizini hatırlayın. Bir anda Japonya, Kore, Endonezya, Tayland ve o zaman Türkiye olduğu gibi krize girerek büyük kayıplara uğramıştı.

ABD Petrol fiyatları ile oynayarak düşürürse Rusyanın ekonomik gücü sıfırlanır. Şu anda yapılan veya yapılmak istenen bu gibi geliyor bana.

Enerji fiyatlarının ve hammadde fiyatlarının  düşmesi ise Türkiyenin lehinedir.

3. Şimdi biraz da gülelim.

Hatırladığım kadariyle Karl Marks, bir gün kapitalizm kesinlikle çökecek diyordu.

Bu lafı söylediği zamanlardaki kapitalizmin çökmemesi için bir takım tedbirler alındı ve kapitalizm çökmedi, ama Marksizm çökmüştü. Bu krizin büyümesi halinde ise Marksın sözü aklımıza gelebilir ve 21. yüzyılda öne çıkan Küreselleşme acaba Marksı haklı mı çıkarıyor? Kapitalizm çöküyor mu?

SONUÇ:

Devam etmekte olan krizden faydalanabiliriz. Nakit bütçelerimizi, satış ve ihracat bütçelerimizi yeniden kontrol edelim. Maliyetlerimizi yeniden kontrol edelim. İhracat yaptığımız müşterilerin fiyat indirin diye gelebilecek baskılarına karşı koyalım, dikkat edelim.  Bilelim ki kriz = fırsattır.

 

Cevdet Akçakoca