Dünyadaki 2008 yılında başlayan ve halen bir şekilde devam eden ekonomik krize karşı ülkemizde de bir takım tedbirler alınmıştır.
Alınan tedbirler, özellikle yatırım ve üretimi teşvik etmek için alınmıştır. Her ne kadar son yıllarda özellikle inşaat yatırımları artmış denilmekte ise de teşvik tedbirleri, inşaat yatırımları için değil, üretimin artırılması için verilmiştir. Alınan tedbirler neticesinde o tarihte kriz epey ucuz atlatılmıştı. Ancak, kriz halen devam etmektedir ve iş alemi krize karşı daima dikkatli olmalıdır.
Krizle baş edebilmek ve yatırımları artırabilmek için getirilen düzenlemelerden biri de 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesidir. Bu madde, mevzuatımıza indirimli kurumlar vergisini getirmiştir. İndirimli Kurumlar Vergisini tam olarak tatbik edebilirsek, yapılan yatırımlardan daha fazla bir tutarda kurumlar vergisi istisnasından faydalanmış oluruz.
Ancak, bu maddenin uygulanması içi seni dışı beni yakar denebilecek durumdadır. Madde ve açıklamalar tebliği oldukça kafa karıştırıcıdır. Yıl sonu hazırlıklarına başlarken ilgili maddeyi ve esaslarını bir defa daha hatırlatmak istedim.
KV 32/A maddesinde kısaca belirtilen, firmaların teşvik belgesine bağlanan yatırımlardan elde edilen kazançlar, yatırımın kısmen veya tamamen işletilmesine başlanılan hesap döneminden itibaren yatırıma katkı tutarına ulaşıncaya kadar indirimli oranlar üzerinden Kurumlar Vergisine tabi tutulur.
Bu maddenin uygulamasında yatırıma katkı tutarı, indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle tahsilinden vazgeçilen vergi yoluyla yatırımların Devletçe karşılanacak tutarını, bu tutarın yapılan toplam yatırıma bölünmesi suretiyle bulunacak oran ise yatırıma katkı oranını ifade eder
Yatırımın tamamlanması şartıyla, indirimli kurumlar vergisi uygulanmak suretiyle yararlanılan kısmı hariç olmak üzere kalan yatırıma katkı tutarı, yatırımın tamamlandığı hesap dönemini izleyen yıllarda Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre bu yıllar için belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınır.
Yatırıma katkı tutarı ve oranları, yatırımlar ve bölgeler itibariyle Cumhurbaşkanınca belirlenerek uygulamaya girer. Gerek yatırım teşvik tebliğlerinde ve gerekse Kurumlar Vergisi Genel tebliğinde bu konuda dikkatle okunduğunda DOYURUCU açıklamalar yapılmıştır.
Cumhurbaşkanı, Yatırıma başlanan tarihten itibaren bu maddeye göre hesaplanacak yatırıma katkı tutarına mahsuben, toplam yatırıma katkı tutarının %50'sini ve gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarını geçmemek üzere; yatırım döneminde kurumun diğer faaliyetlerinden elde edilen kazançlarına indirimli kurumlar vergisi oranı uygulatmak suretiyle yatırıma katkı tutarını kısmen kullandırmaya, bu oranı her bir il grubu, bölgesel, büyük ölçekli, stratejik ve öncelikli yatırımlar ile konusu, sektörü ve niteliği itibarıyla proje bazında desteklenmesine karar verilen yatırımlar için sıfıra kadar indirmeye veya %100'e kadar artırmaya,
Yatırım harcamaları içindeki arsa, bina, kullanılmış makine, yedek parça, yazılım, patent, lisans ve know-how bedeli gibi harcamaların oranlarını ayrı ayrı veya topluca sınırlandırmaya,yetkilidir.
Firmaların 2017 ve 2018 takvim yıllarında gerçekleştirdikleri imalat sanayiine yönelik yatırım teşvik belgesi kapsamındaki yatırım harcamaları için, bu Kanunun 32/A maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinde "%55", "%65" ve "%90" şeklinde yer alan kanuni oranlar sırasıyla "%70", "%80" ve "%100" şeklinde ve (c) bendinde "%50" şeklinde yer alan kanuni oran ise "%100" şeklinde uygulanır.
Mükelleflerin, 6322 sayılı Kanunla yapılan bu değişiklikten sonra yayımlanan 2012/3305 sayılı Karar kapsamında düzenlenmiş yatırım teşvik belgeleri kapsamındaki yatırımlarına fiilen başladıkları tarihten itibaren, hesaplanacak yatırıma katkı tutarına mahsuben;
-
Toplam yatırıma katkı tutarının Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen oranını geçmemek ve
-
Gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarını aşmamak
üzere, yatırım döneminde diğer faaliyetlerinden 1/1/2013 tarihinden itibaren elde ettikleri kazançlarına indirimli kurumlar vergisi uygulanabilecektir.
Tevsi yatırımlardan elde edilen kazancın işletme bütünlüğü çerçevesinde ayrı hesaplarda izlenmek suretiyle tespit edilebilmesi halinde, bu kazanca indirimli vergi oranı uygulanacaktır. Kazancın ayrı bir şekilde tespit edilememesi halinde ise tevsi yatırım dolayısıyla indirimli vergi oranı uygulanacak kazanç, yapılan tevsi yatırım tutarının, dönem sonunda kurumun aktifine kayıtlı bulunan toplam sabit kıymet tutarına (devam eden yatırımlara ait tutarlar da dahil) oranlanması suretiyle belirlenecektir.
Bu hesaplar yapılırken ticari bilanço karı ile vergiye tabi kazanç konusuna dikkat etmek çok önemlidir.
Bu yazımızda, indirimli kurumlar vergisi hesaplamalarına girmiyor, sadece ikazlarda bulunuyoruz.
İndirimli kurumlar vergisi hesabı yapan meslektaşlarımızın özellikle Teşvik belgesindeki yatırım tutarları ve oranlara, Kurumlar Vergisi Kanunu 32/A maddesine ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu 1 No.lu Genel tebliğinin IV-ORTAK HÜKÜMLER VE GEÇİCİ MADDELER bölümündeki 32. Kurumlar Vergisi oranı, geçici vergi ve indirimli kurumlar vergisi bölümünü ve bu bölümdeki örnekleri çok dikkatle okumaları, öğrenmeleri ve ondan sonra uygulamaları gerekmektedir.
İndirimli Kurumlar Vergisi, yatırım yapan mükelleflere büyük faydalar sağlayan fakat hata yapılması imkanı bir o kadar fazla olan bir vergidir.
Uygulama esnasında kesinlikle çok dikkatli olunması şarttır, gereklidir diye bir daha hatırlatmak isterim.