Bursa, 20.Şubat.2009
KRİZLE İLGİLİ BU DÖNEMDEKİ SON YAZIM
Ekohaber’in son iki sayısında
a. Yeter, tedbirler 10 günde daha alınmazsa
b. Kriz tedbirleri alındı mı, alınıyor mu?
Başlıkları altında kendimizce krizi, krizin sebeplerini ve artık halkın ve ülkenin dayanma gücünün sonuna geldiğini, en kısa zamanda tedbirlerin alınması, açıklanması ve güven duygusunun geri gelmesi gerektiğini işlemeye çalıştık.
Herkes, beğensin beğenmesin ben iyimserliğime devam etmek gerektiği düşüncesindeyim.
Bu hafta tedbirler hayata geçirilmeye başladı.
Bunları kısaca görelim.
Bir kere kriz dönemi başladıktan sonra Merkez bankası son bir iki ay içinde kredi faizlerini bir defa %2 , bir defa da %1,5 olmak üzere toplam %3,5 oranında veya bankacıların deyimi ile 350 baz puan indirdi.
Bu şu demektir, bankalar artık Merkez bankasından %3,5 oranında daha ucuza kredi bulabilecekler, dolayısıyla bankaların verdikleri kredi faizlerini en az 3,5 puan indirmeleri gerekir.
Bankalar, bu dönemde ne kadar banka ve bankacılar da ne kadar bankacı olduklarını göstereceklerdir. Bugün, müşterisini düşünmeyen, kredisini geri çağıran, çekini tahsil eden , yeni kredi açmayan bankalar, yarın kriz bittiğinde bir daha iş yapma ve büyüme şansını kaybedeceklerdir.
Bankalar, Merkez bankasının kendilerine tahsis edecekleri kaynakları öyle %100 karlarla değil, daha düşük karlarla müşterilerine vermelidirler.
İşsizlik sigortası ile bazı kanunlarda değişiklik yapılarak kısa çalışma ödeneği şartları hafifletildi, bu ödeneklerden yararlanma süresi artırıldı.
Burada basit bir hesap yapalım.
Farzedelim ki , 2 milyon işsize her ay 500 lira para veriyoruz. Bu para tutarı ayda 1.000.000 (bir milyon lira) eder ve bu para 5 defa döndüğünde eğer kayıt içi ise %18 kdv.den tekrar devlete 900.000 lirası geri döner ve piyasa da hareketlenmiş olur.
Aynı şekilde, işverenlere verilecek aylık sadece ve sadece 2.000.000 lira piyasayı nasıl hareketlendirir, siz düşünün ve hesaplayın.
Bütün bu tedbirler, tam bir şeyler yapacak ve halkın güven duygusunu etkileyecek iken bu defa bir bakıyorsunuz, bir gazetede ve televizyonlarda bangır bangır bağırarak yayınlanan bir haber.
Maliyeciler, hisse senedi satışlarına kdv tatbik etmişler ve de kaçakçılık cezası uygulamışlar, oysa buna kdv. Uygulanamazmış. Öyle ise bunu hükümet emretmiş, hükümet piyasayı düşünmüyor mu?
Bakın sayın okuyucular,
Kötü bir şey yazıyorum ama maalesef maliyenin yazdığı bu tip raporlar umumiyetle %98 oranında mahkemelerce reddediliyor. Onun için bu gurubun bağırıp çağırmasına gerek yok, mahkemeye başvurun , hemen netice alacaksınız. Tabii eğer haklı iseniz. Bu gurubun birkaç sene önceki bir vergi cezasının uzlaşma ile çok ama çok düşürülerek tahsil edildiğini hatırlayacaksınız.
Burada ise uzlaşma imkanı yok. Mahkemeler yetkili. Mahkemeler yetkili olunca da ne gazeteci ve ne de başka birinin bağırıp çağırması işe yaramayacaktır. Mahkeme doğrusu ne ise o karara varacaktır, buna emin olunuz.
Ama bu arada ne oldu?
Piyasadaki iş adamları, ben oğluma hisse senedi sattığımda kdv mi ödeyeceğim diye sormaya başladı. Hisse senedi satışında ne zamandan beri kdv. Var Bu olay siyasi bir olay mı diye sorular başladı.
Hadi bakalım, buyurun buradan yakın, şimdi alınan tedbirler ne işe yarayacak.
Birileri bilerek bilmeyerek piyasanın güveni ile oynuyor.
Hakikaten artık yeter, alınan tedbirleri ciddi olarak inceleyelim ve gerek işçiler olarak ve gerekse işverenler olarak, dedikoduları dinlemeyi bırakarak, tedbirlerden faydalanalım ve piyasayı canlandıralım.
Cevdet Akçakoca
Yeminli Mali Müşavir