30.08.2005
METAL FIRTINAYA CEVAP
(Metal Eridi)
Bu sütunlarda, Metal Fırtına isimli kitabı okuduğumda çok canımın sıkıldığını, böyle yanlış bilgilerle yazılan, gerçeklere dayanmayan bir roman olduğundan bahsetmiştim. Çok zayıf bir kurgu üzerine yazılmış Türk-Amerikan ilişkilerini bozmaya yönelik ve Türk halkının kendine güvenini yok etme gayeli bir eserdi.
Eseri yazan 2 genç ayrı ayrı yeni romanlar yazmaya çalışıyorlar. Onların da aynı zayıflıkta ve aynı gayelerde olduğunu tahmin ediyorum.
Bu günlerde yeni bir kitap çıktı.
Metal Eridi. Yazarı: Halil Kanargı
Bu eseri okuduğumda rahatladım. Sevindim. Gurur duydum. Biraz abartılı da olsa nihayet Türk Ordusunun gücünü anlatabilen yine bir “Türk-Amerikan savaşı” romanı. Bu romanda Türk ordusunun gücü, silah sistemleri biraz abartılı da olsa gayet iyi anlatılıyor.
Biraz ordumuza gelelim.
Türk ordusu:
- Kara Kuvvetleri = 400.000
- Jandarma = 180.000
- Tank = 4179
- Zırhlı araçlar = 5790
- Top ve roket = 2600
- Hava Kuvvetleri = 60.000
- Savaş uçakları = 340 (Elektronik savaş uçağı)
- Helikopter gücü = 462
- İnsansız hava aracı = 168
- Deniz Kuvvetleri = 56.000
- Denizaltı = 12-16 arası
- Fırkateyn = 26
- Hücum bot = 22
- Diğerleri = 141
- Hava Ulaştırma = 84
- Tanker uçak = 7
- Erken uyarı = 4
Kaynak: Tusam yayınlarından “Yeni dünya stratejileri”
Kilit ülke: Türkiye
Yazan: Ali Külebi
Bu ülke, tersanelerinde, son yıllarda 44 tank çıkarma gemisi, 12 avcı botu, karakol gemileri, refakat muhripleri, 4 mayın dökücü, çok sayıda lojistik ve destek gemisi inşa etmiştir.
40 adedi Mısır’a olmak üzere 300 adete yakın F-16, 53 adet nakliye uçağı, yüzlerce zırhlı araç, motorlu top, roket imal eden ve ihraç eden bir ülkeyiz.(Savunma ve havacılık dergisi sayı 20613)
Ülkemizin ordusu aynı anda 6 ila 10.000 muharip askeri havadan nakledip indirecek güce sahiptir. Ciddi olarak savaşa karar verildiği an, savaşılacak ülkede ihtilal olur, yönetimler değişir.
Benim hazmedemediğim konu: Başlarına çuval geçirilmesine müsaade edilmesi, gibi olaylardır.
Ordumuzun, milletinin emrinde olması gerekir. Ordudaki subaylar, genel olarak benzeri siviller kadar iyi yetişmiştir. Ancak halkın içinde değil, tecrit edilmiş olarak lojmandalar. Bu durumda, sivillerle temasları az. Kendi görevini yapmak yerine kendisini ilgilendirmeyen konularda konuşanlar çıkıyor. Bu da hoş olmuyor.
Böyle bir orduya emir verildiğinde önünde ne başka bir ordu ne de terör örgütü duramaz. Bunu herkes bilmeli. Bakın, bir roman bizi nerelere getirdi.
Sonuç olarak, psikolojik savaş araçlarına inanmayın, gerçekleri araştırın, okuyun ve tarihimizi de iyi öğrenin.
Yeminli Mali Müşavir
Cevdet Akçakoca