Bursa,7.Ağustos.2012
ŞİRKETLERDE İBRA EDİLMEMENİN SONUÇLARI :
Geçen yazımızda, enteresan bir konudan bahsettik. Dikkat çeksin diye “yeni TTK’ya göre yönetim kurulları ibra edilemez” başlığını özellikle atmıştım. Yoksa kazın ayağı öyle değil ve yönetim kurullarının ibra edilememesi yeni TTK nın suçu değil, yönetim kurulu üyelerinin kendilerinin ibra edilmesi konusunda oy kullanamayacağı eski Ticaret Kanununda ve yıllar süren tatbikat sonucunda ortaya çıkmıştır.
Yeni Ticaret Kanunumuzda ise bu ibra konusu bana göre daha önemli hale gelmiştir. Çünkü yeni Ticaret Kanununda tek kişilik şirket kurma imkanı doğmuştur. Tek kişilik şirkette , o kişi yönetim kurulu üyesi olursa kendisi için oy kullanamayacaktır. En basit örnek olarak tek kişilik şirketi verebiliriz. Yine aile şirketlerinde genellikle, aileler çoğunlukta, yönetim kurulunda olup aile dışında olanlar veya şirket çalışanlarına verilen hisse ile ortak olmuşlar azınlıktadır. Bu durumda önceki yazımızda belirttiğimiz gibi %99 hisseye rağmen yönetim kurulu ibra edilmeme durumu ile karşı karşıya kalacaktır.
Bilindiği gibi, yeni TTK devrim niteliğinde hükümler taşımasına rağmen bir kısım hükümleri de eski TTK nın uygulaması ile istikrarlı hale gelen yargı kararları sonucunda yerleşmiş hükümleri de içermektedir. Bu sebeple ibra edilmemenin sonuçları konusunu incelerken önce eski TTK tatbikatını tabii ki göz önüne alacağız.
Bu yazımızda, eski TTK nın tatbikatı ve yargı kararları sonucu yönetim kurulu üyelerinin kendilerinin ibrası için oy kullanamaması neticesinde ibra edilmeme halinde neler olacağını ifade etmeye çalışacağız.
İbra, bir sorumluluktan kurtulma müessesesidir. Aklama, temize çıkarma demektir. TTK deki ibra ile, yönetim kurulu üyeleri ve şirket yöneticilerinin işlemlerinin onaylandığı ve şirkete karşı sorumluluklarının kalmadığı anlaşılır. Yönetim kurulu üyeleri ilgili dönemdeki işlemlerinden aklanmış olurlar.
İbra, şirket dışındakilere etkisi olmayan, tümüyle şirket içi hukuki bir işlemdir. Sadece şirketi ve belirli şartlar altında bazı pay sahiplerini bağlar, alacaklıları etkilemez. İbra edilme halinde, şirketin sorumluluk nedeni ile dava hakkı ortadan kalkar, ancak alacaklıların ve pay sahiplerinin uğradıkları zararlar için dava hakları devam eder.
İbra, genel kurulun bilançoda gösterilen ve yönetim kurulu raporunda açıklanan işlem ve hesapları kapsar.
İbra edilmeme halinde, nasıl işlem yapılacağını eski TTK esas alınarak aşağıda izah etmeye çalışacağız.
1.İbra edilmeme halinde, aynı genel kurul toplantısında gündemde bir madde olması veya madde olmasa bile haklı bir sebebin varlığı halinde yönetim kurulunun azline karar verilebilir. ( Eski TTK 316 Yeni TTK. 364. madde)
2.İbra edilmemenin bir sonucu da ibra edilmeyenler aleyhine şirket tarafından dava açılma olanağı doğar.
3.Sorumluluk davasının açılması için genel kurulun ayrıca dava açılması yolunda karar alması gerekir.
4.Genel kurul, ibra etmemekle birlikte dava açılmasına gerek görmeyebilir.
5.Genel kurul dava açma kararı verirse veya dava açılmamasına karar verip de esas sermayenin en az onda birini temsil eden pay sahipleri dava açılması yolunda oy kullanırsa, şirket bu karar ve talep tarihinden itibaren bir ay içinde dava açmaya zorunludur. ( Eski TTK 341)
6.İbra edilmese de bazen yönetim kurulu üyelerinin görevde kalması gibi bir uygulama yapılabilir.
7. İbra edilmeme halinde yönetim kurulu üyeleri kararın iptali için dava açabilir.
8.Yönetim kurulu üyeleri ibrayı talep etme hakkına sahiptir.
9. İbranın kanuni veya haklı sebepler dışında geciktirilmesi suretiyle karar alınmaması halinde yönetim kurulu üyeleri ibrayı talep için ibra davası açabilirler.
10. Yönetim kurulu üyeleri ibra edilmeme halinde de kararın iptali için ibra davası açabilirler.
11. İbra davası açılabilmesi için hesapların usulüne uygun olarak tutulması ve yönetimin herhangi bir kusuru olmaması gerekir.
12. İbra davası açan yönetim kurulu üyeleri, kusursuz bir yönetim, usulüne uygun hesaplar ve ibranın reddini haklı gösterecek nedenlerin bulunmaması ve bu iddialarını kanıtlamaları halinde mahkeme kararı tesbit hükmü halinde olur.
13. Yönetim kurulu üyeleri ibra edilmeme halinde kişisel haklarının ihlale uğradığı iddiası ile ilgililer hakkında tazminat davası açabilirler.
14. Haksız olarak ibranın reddi halinde sözleşmeye aykırılık nedeni ile istifa veya feshi ihbar hakkı doğabilir.
15. İbra edilmemiş yönetim kurulu üyeleri tekrar yönetim kuruluna seçilebilirler.
Sonuç olarak:
a. Yönetim kurulu üyeleri genel kurulda kendilerini ibra etmek üzere oy kullanamazlar, bu sebeple ibra edilmeme tehlikesi ile karşı karşıyadırlar. Buna karşı hisselerini uygun şekilde paylaştırarak tedbir almak daha iyi olur kanaatindeyim.
b. Ancak, haklı bir sebep olmadan ibranın reddi halinde ibra davası açılabileceği gibi tazminat davası da açılabilir.
Yazımızı eski TTK nın yerleşmiş tatbikatını esas alarak hazırladık, yeni TTK da da yerleşmiş bu tatbikatın esas olacağını düşünüyoruz.
Cevdet Akçakoca