2021 yılı içinde Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 736 sayılı kanun, 9.Haziran.2021 tarihinde 31506 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Bu yazımızda söz konusu yapılandırma veya halk diliyle mali af yasasının bağımsız denetim ile ilişkisini incelemeye çalışacağız.
Bağımsız Denetim Standartları arasında mali aflarla ilgili bir standart hatırlamıyorum.
Eğer varsa de ben anlayamamışım demektir. Bunun için okurlarım beni affetsinler.
Mali af veya yapılandırma yasası birçok konuyu ele almaktadır.
Mesela, işletmenin stokları kayıtlardan az veya çok olabilir, işletmenin alacaklarının bazıları kayıtlarda olduğu halde fiiliyatta yoktur veya kayıtlarda olmadığı halde fiilen var olan alacaklar olabilmektedir, bir takım varlıklar yine kayıtlarla uygun olmamaktadır.
Sonuçta devletimiz, şartlarını tespit ettiği 7326 sayılı yapılandırma yasasını yayınlamış ve işletmelere bunlardan yararlanacaksınız, şu şu şu şartlarla demiştir. İşletmelerin birçoğu da iyi niyetle 7326 sayılı yapılandırma yasasından yararlanma kararı vermiş ve yararlanmışlardır.
7326 sayılı kanun gereğini yapmak demek, bağımsız denetimdeki yılbaşı tablolarının ve yasanın yürürlüğe girdiği tarihe kadar olan kayıtların gerçeğe uymaması demektir. Hemen akla bazı sorular gelmektedir.
1.Bu durumda geçmişe dönük tablolar ve bir önceki yılın bağımsız denetim raporu ne olacaktır?
2.Geçmişe dönük tablolar ve bağımsız denetim raporunda ne gibi düzeltmeler yapılmalıdır?
3.Bağımsız denetim yapılan bu yıla ait tablolar ve dayanakları hangi esasa göre göz önüne alınacaktır?
4.Bir önceki yılın raporu ve tabloları ile ilgili görüşler değiştirilecek midir? Yoksa sadece bu yılın tabloları mı 7326 sayılı yasa gereği olarak düzenlenecektir?
5.Bağımsız denetim yapılan 2021 yılı raporu, 7326 sayılı yasadan faydalananlar için ne dereceye kadar uygun bir rapordur?
Özellikle raporla ilgili görüş ne olmalıdır?
Bu ve bunun gibi birçok sorular bütün meslek mensuplarının aklında dolaşan sorulardır. Kamu Gözetimi Kurumu’nun müfettişlerinin yaptıkları denetimlerde, önderlik etmek yerine ceza verme prensibini uyguladıkları biz meslek mensuplarının gördüğü, bildiği ve yaşadığı bir durumdur.
Böyle bir durumla ilk defa karşı karşıya gelen bağımsız denetçilere Kamu Gözetimi Kurumu’nun çıkaracağı tebliğ ve açıklamalarla, fazla geç kalmadan önderlik yapması gerektiği kanaatindeyim.
Aksi takdirde Kamu Gözetimi Kurumu ile Bağımsız Denetçiler arasında boşu boşuna anlaşmazlıklar doğacaktır.
Aman, gecikmeden açıklama diyorum.